Translation of "Sınır" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Sınır" in a sentence and their portuguese translations:

Aşk sınır tanımaz.

O amor não conhece limites.

Fransa İtalya'nın sınır komşusudur.

A França faz fronteira com a Itália.

Almanya Fransa'nın sınır komşusudur.

A Alemanha faz fronteira com a França.

Doğa hiçbir sınır tanımaz.

- A natureza não conhece limites.
- A natureza não conhece fronteiras.

Almanya Hollanda'ya sınır komşusudur.

A Alemanha faz fronteira com a Holanda.

Tom sınır dışı edildi.

Tom foi deportado.

İnsan aptallığı sınır tanımıyor.

A estupidez humana é sem limites.

Onlar Tom'u sınır dışı ettiler.

Eles deportaram Tom.

Tom nerede sınır koyacağını biliyor.

Tom sabe onde desenhar a linha.

Ağır kokularını etrafa sürerek sınır belirliyorlar.

Demarcam-no, friccionando o seu odor almiscarado.

Sınır bölgesinde öğretmenlik yapan bir öğretmen

um professor ensinando na área de fronteira

Kaliforniya ve Nevada birbirine sınır komşusudur.

Califórnia e Nevada fazem fronteira entre si.

Kanada Amerika Birleşik Devletlerinin sınır komşusu olur.

O Canadá faz fronteira com os Estados Unidos.

Dahilik ve delilik arasında ince bir sınır vardır.

Existe uma fina linha entre genialidade e insanidade.

Brezilya Atlantik Okyanusu'nun yanı sıra on ülkeye sınır komşusudur.

O Brazil faz fronteira com dez países além do Oceano Atlântico.

Hem Kanada hem de Meksika Amerika Birleşik Devletleri ile bir sınır paylaşıyor.

Canadá e México fazem fronteira com os Estados Unidos.

Matematik hiçbir ırk veya coğrafi sınır tanımaz; matematik için, kültürel dünya tek ülkedir.

A matemática não conhece raças ou fronteiras geográficas; para a matemática, o mundo cultural é um só país.

- Almanya, Hollanda ile komşudur.
- Almanya, Hollanda ile aynı sınırı paylaşır.
- Almanya Hollanda'ya sınır komşusudur.

A Alemanha faz fronteira com a Holanda.