Translation of "Sıkıntı" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Sıkıntı" in a sentence and their portuguese translations:

Sıkıntı olağandır.

O aborrecimento é comum.

Hiçbir sıkıntı olmayacaktı

não haveria problemas

Bir sıkıntı istemiyoruz.

- Não queremos nenhum problema.
- A gente não quer nenhum problema.

Sıkıntı değil güzel kardeşim

não é um problema lindo irmão

Fransızca dilbilgisinden sıkıntı çekiyorum.

Eu estou com dificuldades com a gramática francesa.

O yeri ararken sıkıntı çekmişler

- Eles tinham dificuldade em encontrar o lugar.
- Eles estavam com problemas de achar o lugar.

Arkadaşının sıkıntı içinde olduğu görünüyor.

- Parece que o seu amigo está em apuros.
- Parece que seu amigo está em apuros.

Biraz daha bilgelikle, o, sıkıntı içinde olmazdı.

Com um pouco mais de sabedoria, ele não teria ficado em apuros.

- Hiçbir problem yok.
- Sıkıntı yok.
- Problem yok.

- Não há problema.
- Não tem problema.

- Asıl sorun şu ki.
- Sıkıntı şurada ki.

Eis o problema.

Yeri bulmakta herhangi bir sıkıntı çektin mi?

Você teve dificuldade para encontrar o local?

Dün gece otele dönüş yolumu bulmada sıkıntı yaşadım.

Eu tive dificuldades em encontrar o caminho de volta para o meu hotel, ontem à noite.

Fakat ek bir sıkıntı var herkes bunun dayısını bakan zannediyor

mas há um problema adicional que todo mundo pensa que é seu tio

Bir araştırmaya göre, dünyada bir milyar kişi yoksulluktan sıkıntı çekiyor.

Segundo um levantamento, um bilhão de pessoas sofrem de pobreza no mundo.

Tom ve Mary konuşmak için bir şey bulmada hiç sıkıntı çekmediler..

O Tom e a Mary nunca tiveram problemas em encontrar algo sobre o que falar.

- Ne kadar az mal mülk, o kadar az sıkıntı.
- Az mal, az dert.

Menos posse, menos enfado.

- Başına bir sürü bela açtığım için üzgünüm.
- Sana bu kadar sıkıntı verdiğim için özür dilerim.

Sinto muito ter te causado tantos problemas.

- Karımı taciz etmeyi kesin.
- Karımı üzmeyi kesin.
- Karımı rahatsız etmeyi kesin.
- Karımın canını sıkmayı kesin.
- Karıma sıkıntı vermeyi kesin.

- O senhor pare, por favor, de importunar minha esposa!
- A senhora, por favor, pare de importunar minha esposa!
- Os senhores, por favor, parem de importunar minha mulher!
- As senhoras, por favor, parem de importunar minha esposa!