Translation of "Epey" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Epey" in a sentence and their portuguese translations:

İngilizcende epey ilerleme var.

Seu inglês melhorou consideravelmente.

Onun epey tecrübesi var.

Ele é bem experiente.

Burada epey insan var.

Há muita gente aqui.

Sadece üç santimseniz epey uzun bir mesafe.

É um longo caminho para um animal com três centímetros.

Tom ve Mary beraber epey zaman geçirdiler.

Tom e Mary passam muito tempo juntos.

Objektif olarak bakınca, onun görüşleri rasyonalizmden epey uzak.

De um ponto de vista objetivo, seus argumentos estavam longe de racionais.

Hâlâ yavrularını emziren ve kendi iştahı da epey açık olan dişi...

Ainda a amamentar a cria e com um enorme apetite,

- Tom epey bos zamanı var.
- Tom'un bir sürü boş zamanı var.

Tom tem muito tempo livre.

- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

Eu tive dificuldade tentando persuadi-lo a cancelar a viagem.

- Ben kayboldum ve otele geri dönüş yolumu bulmada zor bir zaman geçirdim.
- Kaybolup da otele geri dönmeye çalışırken epey zorlandım.

Eu me perdi e tive dificuldade para encontrar o caminho de volta para o hotel.