Translation of "Dünyada" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Dünyada" in a sentence and their portuguese translations:

Dünyada tek.

É o único no mundo.

Dünyada yalnızım.

Estou sozinha no mundo.

Onu dünyada yapmazdım.

Eu não faria isso por nada neste mundo.

Ben dünyada yalnızım.

Estou sozinho no mundo.

Dünyada olmayan partiküllere rastlandı

Nenhuma partícula foi observada no mundo

İngilizce tüm dünyada konuşulmaktadır.

O inglês é falado por todo o mundo.

Bu dünyada yalnız olacağım.

- Eu vou ficar sozinha nesse mundo.
- Eu vou ficar sozinho neste mundo.

Mucit tüm dünyada bilinir.

- O inventor está conhecido no mundo todo.
- O inventor é conhecido no mundo todo.

Nasıl bir dünyada yaşıyoruz?

Em que mundo estamos vivendo?

Tüm Dünyada ünlü oldu.

Ele se tornou famoso no mundo todo.

İngilizce tüm dünyada öğrenilir.

Estuda-se inglês em todo o mundo.

Karmaşık bir dünyada yaşıyoruz.

Vivemos num mundo complicado.

Dünyada iyi insan yok.

No mundo há boa gente.

Dünyada iyi insanlar var.

No mundo há pessoas boas.

Dünyada hiç kimseye derdimizi anlatamayız

não podemos contar a ninguém sobre o mundo

Dünyada kullanılan haritalara baktığımızda ise

quando olhamos para os mapas usados ​​no mundo

Onun adı tüm Dünyada bilinir.

Seu nome é conhecido em todo o mundo.

Dünyada erkekten çok kadın var.

No mundo, há mais mulheres que homens.

Dünyada kaç tane kıta var?

Quantos continentes tem no mundo?

Dünyada kaç tane okyanus var?

Quantos oceanos existem?

Nil Nehri dünyada en uzundur.

- O Nilo é o rio mais longo do mundo.
- O rio Nilo é o maior do mundo.

Dünyada hiç kimse savaş istemez.

Ninguém no mundo deseja a guerra.

Dünyada çok ilginç insanlar var.

Há muitas pessoas interessantes no mundo.

Dünyada kaç tane ülke var.

Quantos países há no mundo?

Dünyada beş tane okyanus vardır.

O mundo tem cinco oceanos.

Ben dünyada en mutlu insandım.

Eu fui o homem mais feliz na terra.

Dünyada kaç tane şehir var?

Quantas cidades existem no mundo?

Dünyada birçok kötü insan var.

Há muitas pessoas más nesse mundo.

Dünyada her şey birbiriyle bağlantılıdır.

Tudo no mundo está ligado a tudo o mais.

Dünyada çok iyi şeyler vardır.

Há muitas coisas boas no mundo.

Dünyada en güzel yer nerededir?

Onde fica o lugar mais bonito do mundo?

Dünyada görmek istediğin değişim ol.

Seja a mudança que você deseja ver no mundo.

Amerikan filmleri tüm dünyada popülerdir.

Os filmes americanos são populares no mundo todo.

Bugün dünyada çok öfke var.

Há muita raiva no mundo de hoje.

- Dünyada birçok dürüst olmayan insanlar vardır.
- Dünyada bir sürü sahtekâr insan vardır.

Há muitas pessoas desonestas no mundo.

Atlas güvesi, dünyada türünün en büyüğüdür.

A mariposa-atlas é a maior mariposa do planeta.

Çünkü bu dünyada her şey yetişir.

Porque, neste mundo, tudo cresce.

çıktı ve tekrar dünyada hüküm sürdü

saiu e reinou no mundo novamente

Dünyada yaklaşık 6 milyar insan var.

Existem cerca de 6 bilhões de pessoas no mundo.

Dünyada yedi milyondan fazla insan var.

Há mais de sete mil milhões de pessoas no planeta.

İngilizce tüm dünyada konuşulan bir dildir.

- O inglês é uma língua falada em todo o mundo.
- O inglês é uma língua falada no mundo todo.

Dünyada 4000'in üzerinde dil vardır.

Há mais de quatro mil línguas no mundo.

Dünyada en çok istediğim şey budur.

Isso é o que eu mais quero no mundo.

Bu dünyada herkes para tarafından yönetilir.

Nesse mundo todos são governados pelo dinheiro.

Dünyada 4000'den fazla dil var.

Há mais de quatro mil línguas no mundo.

Dünyada yedi binden fazla dil var.

Há mais de sete mil línguas no mundo.

Dünyada neredeyse yedi milyar insan var.

Há cerca de sete bilhões de pessoas no mundo.

Ben dünyada en iyi anneye sahibim.

Eu tenho a melhor mãe do mundo!

Her şey sadece bu dünyada olmaz.

Nem tudo acontece apenas neste mundo.

Biz çok karmaşık bir dünyada yaşıyoruz.

Vivemos num mundo muito complicado.

İtaatsiz çocuklar bu dünyada mutlu olamazlar.

Os meninos desobedientes não podem ser felizes neste mundo.

Coca Cola reklamları tüm dünyada izlenebilir.

- Anúncios da Coca-Cola podem ser vistos em todo o mundo.
- Anúncios da Coca-Cola podem ser vistos no mundo todo.

Bu dünyada daimi tek şey değişimdir.

A única coisa constante neste mundo é a mudança.

Biz tamamen sahte bir dünyada yaşıyoruz.

Vivemos num mundo de total falsidade.

Tabi dünyada her canlının bir görevi var

é claro, todo ser vivo tem um dever no mundo

Dünyada yeryüzüne çarpmadan önce hava infilak etti

o ar explodiu antes de atingir a terra

Dünyada tek hayvan besleyen canlı insan diyebilirz

podemos dizer que existe apenas um animal que vive no mundo

Koşmayı dünyada her şeyden daha çok seviyorum.

Eu amo a corrida mais do que qualquer coisa no mundo.

ABD'nin hapse girme oranı dünyada en yüksektir.

A taxa de encarceramento dos EUA é a mais alta do mundo.

Land Rover'lar dünyada en az güvenilir arabalardır.

O Land Rover é o carro menos confiável do mundo.

İyi insanlar hâlâ bu dünyada var olmalıdır.

Ainda devem existir pessoas boas neste mundo.

Dünyada terk edilmiş hâlde birçok kedi var.

Há muitos gatos abandonados no mundo.

Dünyada hiçbir nehir Nil'den daha uzun değildir.

Nenhum rio no mundo é mais longo que o Nilo.

- Hangi gezegende yaşıyorsun?
- Sen hangi dünyada yaşıyorsun?

Em que planeta você vive?

O tüm dünyada en zor dillerden biridir.

Essa é uma das línguas mais difíceis de todo o mundo.

Şimdi bu dünyada en çok ne istiyorsun?

O que você mais quer nesse mundo agora?

Kesinlikle bu dünyada saçma sapan şeyler oluyor.

Coisas completamente absurdas acontecem neste mundo.

Dünyada 2.500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.

Há mais de 2500 tipos de cobras no mundo.

Yirmi yaşındayken her zaman dünyada olduğumu düşünmüştüm.

Quando eu tinha vinte anos, pensava que tinha à minha frente todo o tempo do mundo.

İnsanlar tüm dünyada her gün aşık olurlar.

As pessoas se apaixonam todos os dias no mundo inteiro.

- Dünyada en çok ziyaret edilen ikinci kent nedir?
- Dünyada ikinci en çok ziyaret edilen kent nedir?

Qual é a segunda cidade mais famosa do mundo?

- Dünyada Baskça konuşan 800,000'i aşkın kişi vardır.
- Dünyada 800,000'i aşkın Baskça konuşan kişi vardır.

Há mais de 800.000 falantes de basco no mundo.

Dünyada her yıl 1.000'i aşkın gergedan katlediliyor.

Mundialmente, mais de mil rinocerontes são mortos por ano.

Ve tüm dünyada izlenebilecek şekilde yapılan bir film

e um filme feito para assistir em todo o mundo

Biz Almanlar, dünyada Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmayız.

Nós alemães tememos a Deus, mas a nenhuma outra coisa no mundo.

Dünyada ilk deri fabrikası 2011 yılında Almanya'da açıldı.

A primeira fábrica de pele do mundo foi inaugurada em 2011 na Alemanha.

Dünyada mutluluk yoktur ama barış ve özgürlük vardır.

Não há felicidade no mundo, porém, há paz e liberdade.

Dünyada neden bu kadar çok namussuz insan var?

Por que há tantas pessoas desonestas no mundo?

Ekmek dünyada en sade ve en eski yiyecektir.

O pão é o alimento mais simples e antigo do mundo.

Cuzco, dünyada en çok ilgi çeken yerlerden birisi.

Cuzco é um dos lugares mais interessantes do mundo.

Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur.

Neste mundo não há nada constante, exceto a inconstância.

- İngilizce Dünya çapında konuşulur.
- İngilizce tüm dünyada konuşulur.

O inglês é falado ao redor do mundo.

Zaten dünyada Müslümanlara nasıl bir gözle bakıldığını hepimiz biliyoruz

todos nós sabemos como olhar para os muçulmanos do mundo de qualquer maneira

Solar fırtınanın dünyada ki bir diğer etkisi ise şu

Outro efeito da tempestade solar no mundo é que

Dünyada bize iyi ders vermesinden başka hiçbir şey yok.

Não há nada no mundo que não nos ensine algumas boas lições.

Bu dünyada sadece kelime şeklinde ifade edilemeyen şeyler vardır.

Há coisas nesse mundo que simplesmente não podem ser expressadas em forma de palavras.

Dünyada Everest dağı kadar yüksek başka bir dağ yoktur.

Nenhuma montanha no mundo atinge a altura do Monte Everest.

Dünyada yenilebilir bitkilerin yirmi binden fazla bilinen türü var.

Há mais de vinte mil espécies conhecidas de plantas comestíveis no mundo.

Dünyada da bir çok ülke şu anda bu sistemi kullanıyor

muitos países do mundo estão usando esse sistema agora

Belkide bütün dünyada alınan bu önlemler bu yüzden olabilir mi?

Talvez seja por isso que essas medidas foram tomadas em todo o mundo?

Aşıklar dünyada yalnızca kendilerini görüyorlar, ancak dünyanın kendilerini gördüğünü unutuyorlar.

Os amantes só se vêem a eles próprios no mundo, mas eles esquecem-se que o mundo os vê.

Bir araştırmaya göre, dünyada bir milyar kişi yoksulluktan sıkıntı çekiyor.

Segundo um levantamento, um bilhão de pessoas sofrem de pobreza no mundo.

Dünyada üç farklı tipte insan vardır: sayı sayabilenler ve sayamayanlar.

Existem três tipos diferentes de pessoas no mundo: aquelas que sabem contar e aquelas que não sabem.

Dünyada acından ölen çocuklar olduğu için tabağındaki tüm yiyeceği ye.

Coma toda a comida no seu prato, porque tem crianças passando fome pelo mundo.

Japon dili dünyada barışı teşvik etmede önemli bir rol oynar.

O japonês tem um papel importante na promoção da paz no mundo.

Dünyada yaşayan insanlara göre saniyenin binde ikisi kadar zaman farklılığı yaşarlar

eles experimentam uma diferença de tempo de dois milésimos de segundo de acordo com as pessoas que vivem no mundo

Dünyada İngilizce'nin en yaygın şekilde konuşulan dil olduğunu inkar etmek yok.

Não há como negar que o Inglês é a língua mais falada do mundo.