Translation of "Alice" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Alice" in a sentence and their portuguese translations:

Alice gülümsedi.

Alice sorriu.

Alice odasında uyuyor.

Alice está dormindo em seu quarto.

Alice, köpeği görmedi.

Alice não viu o cachorro.

Mary ve Alice kız kardeştir.

Mary e Alice são irmãs.

Mary ve Alice kardeş değiller.

Maria e Alice não são irmãs.

Alice, Mary'nin en sevdiği arkadaşıdır.

Alice é a melhor amiga de Maria.

Alice otobüsünü yakalamak için koşuyor.

Alice está correndo para pegar o ônibus.

Mary ve Alice, Tom'un yeğenleri.

Maria e Alice são sobrinhas de Tom.

Mary Alice kadar güzel değil.

Maria não é tão bonita quanto Alice.

Mary ve Alice, kardeş gibiler.

Maria e Alice são como irmãs.

Mary ve Alice kardeşmiş gibi davrandılar.

Maria e Alice fingiram que eram irmãs.

Mary ve Alice kız kardeş mi?

Maria e Alice são irmãs?

Mary ve Alice gerçekten kardeş mi?

Maria e Alice são realmente irmãs?

Mary Alice kadar çok makyaj yapmaz.

Maria não usa tanta maquiagem quanto Alice.

Tom Mary'yi boşadı ve Alice ile evlendi.

Tom se divorciou da Mary e se casou com a Alice.

Mary ve Alice bana kocalarının resimlerini gösterdi.

Mary e Alice me mostraram fotos de seus maridos.

Mary ve Alice sık sık aynı şeyi giyiyor.

Mary e Alice, de vez em quando, vestem a mesma coisa.

Tom ve Mary'nin Alice adında bir kızları var.

Tom e Mary têm uma filha chamada Alice.

Kimin daha sevimli olduğunu düşünüyorsun, Mary mi yoksa Alice mi?

Quem você acha que é mais bonita: Maria ou Alice?

Alice, kitabı nerede bulacağını bilmediğinden, onun nerede olduğunu annesine sordu.

Como Alice não sabia onde encontrar o livro, perguntou para sua mãe onde ele estava.

Tom, Mary, John ve Alice arkadaşlar. Onlar çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.

Tom, Maria, João e Alice são amigos. Eles se conhecem desde a infância.

Tom cuma gecesi Mary ile ve cumartesi gecesi Alice ile dışarı çıktı.

Tom saiu na sexta à noite com Maria e no sábado à noite com Alice.

Bu hafta sonu Tom ve Mary, John ve Alice ile iki çiftli bir randevuya gitmeyi planlıyor.

Neste fim de semana, Tom e Mary têm planos de ir a um encontro duplo com John e Alice.