Translation of "Gülümsedi" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Gülümsedi" in a sentence and their portuguese translations:

Profesör gülümsedi.

- O professor sorriu.
- A professora sorriu.

Mike gülümsedi.

Mike sorriu.

Bana gülümsedi.

Ela sorriu para mim.

O gülümsedi.

- Ela sorriu.
- Ela sorria.

Tom gülümsedi.

Tom sorriu.

Herkes gülümsedi.

Todos sorriram.

Onlar gülümsedi.

Eles sorriram.

Sadece gülümsedi.

Ele só sorriu.

Alice gülümsedi.

Alice sorriu.

Bebek bana gülümsedi.

O bebê sorriu para mim.

Kız bana gülümsedi.

A menina sorriu para mim.

Sadako, onlara gülümsedi.

- Sadako sorriu para eles.
- Sadako sorriu para elas.

Diğer çocuklar gülümsedi.

Os outros garotos sorriram.

Aynada kendine gülümsedi.

Ela sorriu para si mesma no espelho.

Tom bana gülümsedi.

Tom sorriu para mim.

Tom bile gülümsedi.

Até o Tom sorriu.

Tom gönülsüzce gülümsedi.

Tom sorriu desentusiasmado.

Tom içten gülümsedi.

Tom rio por dentro.

Tom kibarca gülümsedi.

Tom sorriu educadamente.

Ünlü piyanist gülümsedi.

O famoso pianista sorriu.

Tom zorla gülümsedi.

Tom forçou um sorriso.

Tom yine gülümsedi.

Tom sorriu novamente.

Tom garsona gülümsedi.

Tom sorriu para a garçonete.

Üç kadın gülümsedi.

As três mulheres sorriram.

Onlar birbirlerine gülümsedi.

Eles sorriram um para o outro.

Tom neredeyse gülümsedi.

Tom ameaçou um sorriso.

Tom sonunda gülümsedi.

Tom finalmente sorriu.

İki kişi gülümsedi.

- Os dois sorriram.
- Ambos sorriram.
- As duas sorriram.
- Ambas sorriram.

Onlar sana gülümsedi.

Eles sorriram para você.

O, kıza gülümsedi.

Ele sorriu para a menina.

Judy bana gülümsedi.

Judy sorriu para mim.

O ona gülümsedi.

Ela sorriu para ele.

Tom, Mary'ye gülümsedi.

Tom sorriu para Mary.

Kader bana gülümsedi.

O destino sorriu para mim.

- Tom dışında herkes gülümsedi.
- Tom hariç herkes gülümsedi.

Todos sorriram, menos o Tom.

- Üç adam'ın hepsi gülümsedi.
- Adamların üçü de gülümsedi.

Todos os três homens sorriram.

- Tom Mary'ye geri gülümsedi.
- Tom da Mary'ye gülümsedi.

Tom sorriu de volta para Mary.

Tom Mary'ye gülümsedi ve Mary de geri gülümsedi.

Tom sorriu para Maria e ela sorriu de volta.

İki leydi birbirine gülümsedi.

As duas moças sorriram entre si.

Şarkısını söylerken bana gülümsedi.

- Ela sorriu para mim enquanto cantava uma música.
- Ela sorriu para mim enquanto cantava uma canção.

Şans sonra bize gülümsedi.

Finalmente a sorte sorriu para nós.

Tom Mary'yi gördüğünde gülümsedi.

- Tom sorriu ao ver a Mary.
- Tom sorriu quando viu a Mary.

Tom, Mary'ye dönüp gülümsedi.

Tom virou para Mary e sorriu.

Tom güldü, Mary gülümsedi.

Tom riu e Mary sorriu.

Tom beni gördüğünde gülümsedi.

Tom sorriu ao me ver.

O, huzursuzca ona gülümsedi.

Ela sorriu para ele meio constrangida.

Tom mesajı okudu ve gülümsedi.

Tom leu a mensagem e sorriu.

O, etrafında döndü ve gülümsedi.

Ela virou-se e sorriu.

Tom gülümsedi ve evet dedi.

Tom sorriu e disse que sim.

Güneş her sabah pencereden gülümsedi.

O sol sorria através da janela todas as manhãs.

Tom gülümsedi ama cevap vermedi.

Tom sorriu, mas não respondeu.

Tom Mary'ye baktı ve gülümsedi.

Tom olhou para Maria e sorriu.

Tom bana baktı ve gülümsedi.

Tom olhou para mim e sorriu.

Bana gülümsedi ve trene bindi.

Ele sorriu para mim e entrou no trem.

Ne söyleyeceğini bilmediği için sadece gülümsedi.

Sem saber o que dizer, ela apenas sorriu.

O, gülümsedi ve hoşça kal dedi.

Sorriu e disse adeus.

Uzun adam Tom'a baktı ve gülümsedi.

O homem alto olhou para Tom e sorriu.

Ona merhaba dedim ve o gülümsedi.

Eu disse olá para ela e ela sorriu.

Tom gülümsedi ve hoşça kal dedi.

Tom sorriu e disse Tchau.

Tom gülümsedi ve dans etmeye başladı.

Tom sorriu e começou a dançar.

O kız bana gülümsedi ve el salladı.

Aquela garota sorriu e acenou para mim.

Tom ve Mary her ikisi de gülümsedi.

Tanto Tom quanto Mary sorriram.

Tom Mary'ye gülümsedi fakat o tekrar gülmedi.

Tom sorriu para Maria, mas ela não sorriu de volta.

Tom ve Mary birbirlerine baktı ve gülümsedi.

- O Tom e a Mary se entreolharam e sorriram.
- O Tom e a Mary olharam um para o outro e sorriram.
- Tom e Maria se entreolharam e sorriram.
- Tom e Maria olharam um ao outro e sorriram.

Tom Mary'ye bir şey fısıldadı ve o gülümsedi.

- Tom sussurrou algo para Mary e ela sorriu.
- Tom sussurrou alguma coisa para Mary e ela sorriu.