Translation of "Açıktır" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Açıktır" in a sentence and their portuguese translations:

Pencereler açıktır.

As janelas estão abertas.

Kitabevi açıktır.

A livraria está aberta.

Gökyüzü açıktır.

- O tempo está aberto.
- O céu está limpo.

Koleksiyon halka açıktır.

A coleção é aberta ao público.

Yasa oldukça açıktır.

A lei é bastante clara.

Gerçek aslında açıktır.

A verdade é muito clara.

Park herkese açıktır.

O parque é aberto ao público.

Dosya dolabı çekmeceleri açıktır.

As gavetas do arquivo estão abertas.

O, bu konuda açıktır.

Ele é muito direto a esse respeito.

Onun hatalı olduğu açıktır.

É óbvio que ele está errado.

- Kapı açıktır.
- Kapı açık.

A porta está aberta.

O yer herkese açıktır.

Esse lugar é aberto para todos.

Onun yanlış olduğu açıktır.

É óbvio que ele está errado.

Bu mekan herkese açıktır.

- Esse lugar é aberto para todos.
- Este lugar é aberto para todos.

- Buzdolabı açıktır.
- Buzdolabı açık.

A geladeira está aberta.

Tom'un ofisinin kapısı açıktır.

A porta do escritório de Tom está aberta.

Mağaza gece de açıktır.

A loja também abre à noite.

Gökyüzü neredeyse her gün açıktır.

O céu está limpo quase todo dia.

Müze pazartesiden cumaya kadar açıktır.

O museu está aberto de segunda a sexta.

Süpermarket pazartesiden cumartesiye kadar açıktır.

- O supermercado está aberto de segunda a sábado.
- O supermercado fica aberto de segunda a sábado.

O mağaza tüm yıl boyunca açıktır.

- Essa loja está aberta durante todo o ano.
- Essa loja está aberta todo o ano.
- Esse estabelecimento está aberto todo o ano.

Müze sabah 9'dan itibaren açıktır.

O museu está aberto a partir das 9 horas da manhã.

Onun bir dahi olduğunu herkese açıktır.

É óbvio para todos que ele é um gênio.

- Bu market hiç kapanmaz.
- Bu market 7/24 açıktır.
- Bu market yedi yirmi dört açıktır.

Esta loja de conveniência nunca fecha.

Onun bir dahi olduğu herkes için açıktır.

Que ele é um gênio está claro para todos.

Benim için, onun hiçbir siyasi sezgisinin olmadığı açıktır.

Para mim, é óbvio que ele não tem a mínima vocação para a política.

Yıl boyunca sabah ondan akşam altıya kadar açıktır.

Fica aberto das dez às seis todo dia durante o ano.

Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır.

Todos os elementos de uma estrutura de dados são públicos por padrão.

- Müze pazartesiden cumaya kadar açıktır.
- Müze, pazartesiden cumaya kadar açık.

O museu está aberto de segunda a sexta.

Kazazedelerin tahminleri çılgınca değişir, ancak açıktır her iki taraf da felaket kayıplarına uğradı.