Translation of "Fiziksel" in Korean

fiziksel mekânda yaşanıyor.

물리적인 공간에서 일어납니다.

Sadece fiziksel dünyayı değil,

그 로봇은 물리적인 공간을 차지하고 있을 뿐만 아니라

Beynin fiziksel yapısındaki değişiklikler gibi

예를 들자면, 신체적 뇌 구조의 변화 같은 경우

Ve hâlâ fiziksel dünyada yaşıyoruz.

우리는 물리학이란 세계속에서 지금까지 살 수 있었습니다.

Fiziksel açıdan  zorlayıcı olacağı şimdiden belli.

벌써 느낌이 오네요 이거 아주 힘들겠는데요!

Karbon, mineraller ile fiziksel olarak birleştirilerek saklanır.

탄소를 광물 표면에 결속시키죠.

Yuvasına dönmesi için fiziksel olarak yardım etmeyi düşündüm.

‎굴에 돌아가기 쉽게 ‎도와줄까 생각도 했어요

Ve etkileyen fiziksel, tespit edilebilir ve duygusal işlevsel değişimler.

지나친 무모함으로 내몰고, 제어하고, 영향을 주고 하니까요.

Ve aslında, ikisinin de fiziksel bir ögesi vardır, yani ses

소음에는 실체적 요소, 즉 소리와