Translation of "Dünyayı" in Korean

0.005 sec.

Examples of using "Dünyayı" in a sentence and their korean translations:

Dünyayı dolaşmak istiyorum.

저는 세계 여러 곳을 여행하고 싶어 했어요.

Dünyayı değiştirmek istiyorlar.

아이들은 세상을 변화시키고 싶어합니다.

Ve dünyayı dolaşmaya başladım.

그리고 전세계를 다녔어요.

Sadece fiziksel dünyayı değil,

그 로봇은 물리적인 공간을 차지하고 있을 뿐만 아니라

Dünyayı değiştirmek istiyor musunuz?

여러분은 세상을 변화시키고 싶나요?

Dünyayı değiştirme amacım yok,

저는 세상을 바꾸려는 게 아닙니다.

Dünyayı kurtarmak kolay bir şey.

세계를 구하는 건 간단합니다

Ve yaşamak istediğimiz dünyayı yansıtan

그리고 우리가 원하는 세상을

(Şarkı söylüyor) Sana dünyayı gösterebilirim --

(노래) 제가 세상을 보여드리지요.

Dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir.

몇 가지 안되는 세상을 바꿀 힘입니다.

İnanın bana, güzellik dünyayı kurtaracak.

정말로 미가 세상을 바꿀 것입니다.

...ve bu olağanüstü dünyayı keşfedebiliyoruz.

‎그리고 놀라운 세계를 ‎발견하게 되죠

Yani gerçek anlamıyla, dünyayı erkekler yönetiyor

따라서 말 그대로 남성이 세상을 지배하고 있습니다.

Etrafımızdaki dünyayı anlamamıza yardım eden şey.

세상사를 이해할 수 있게 합니다.

Ve dünyayı iklim aktivistleri ile donatalım.

기후활동가가 전 세계에 넘쳐나게끔요.

Bunu başarmanın tek yolu dünyayı iyileştirmek,

용서받을 수 있는 유일한 방법은 세상을 개선시키는 것이고

çünkü ana karakterin dünyayı nasıl gördüğünü değiştirir.

주인공이 세상을 보는 관점을 완전히 바꿔 버리는 거죠.

Bir de dünyayı genel olarak ele alalım.

전 세계의 상황도 볼까요?

önemli olan, dünyayı döndüren şeyin para olduğunu hatırlamaktır.

기억해야할 것은 돈이 세상을 돌게 한다는 것입니다.

Dünyayı daha iyi bir hale getirecek bir fikre

세상을 더 나은곳으로 바꿀 아이디어에

Bir dünyayı yönlendirmede daha yüksek bir kapasite demek.

기후 변화에 대처할 보다 나은 능력 등을 제공합니다.

Eğer dünyayı düz bir harita şekline getirirseniz isterseniz,

만약 제가 이 지구본을 평평한 지도로 만들려면

Ortak ebeveynlik, biz bu dünyayı terk ettikten çok sonra

라일라 엄마와 제가 사망한 후에도 라일라가 살아가려면

Oradan çıkabileceklerini ve dünyayı değiştirebileceklerini fark etmek de öyle.

지도자의 역량을 기대하는건 무리인 이유입니다.

Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.

‎눈으로 보는 대신 ‎거미줄 망으로 세상을 느끼죠

1500'lü yıllardan beri, matematikçiler dünyayı düz bir düzeye çeviren

1500년대에, 수학자들은 지구본을 납작한 모양의 것으로 만들어주는 알고리즘을 만들었습니다.

Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.

‎저조도 카메라가 잡아낸 ‎얼어붙은 세상입니다