Translation of "ölüm" in Korean

0.014 sec.

Examples of using "ölüm" in a sentence and their korean translations:

Ve ölüm ile

자라는데 사용하고,

Bebek ölüm oranlarını azaltma

쇠약하여 생긴 병을 고치고 유아 사망률을 감소하며

Yaşam ve ölüm gibi.

그리고 삶과 죽음이죠.

Ölüm, işkence raporları var.

취재 결과 죽거나 고문당한 사례도 있었죠

Ani ölüm de dahil kalp sendromları

갑작스러운 사망을 포함하는 심장 증후군은

çoğu zaman hayatla ölüm arasındaki fark.

종종 삶과 죽음의 문제입니다.

Düşündüm ki ölüm en iyisi olur.

최상의 결과 아닐까 싶은 생각이 들었습니다.

"Ama ölüm tehdidi ikimizin de gölgesinde gizli."

우리 모두 죽음의 위협에 놓여있습니다." 라고 했습니다.

Ölüm döşeğindeki birinin de size söyleyebileceği gibi

하지만 임종에 있는 사람들은 한결같이 말할 겁니다.

Bazı çalışmalar ölüm oranını bile etkilediğini gösteriyor,

일부 연구에서는 사망률과도 연관이 있다고 이야기합니다.

140 kiloluk bir ölüm makinesi. Beni fark etmedi.

거의 140kg에 육박하는 식인 맹수입니다 저를 발견하지 못했어요

Ancak gripte ölüm oranı daha da düşük: %0.1.

그러나 독감의 치수는 0.1 %로 훨씬 낮습니다.

Bu küçük ölüm tuzağından daha korkunç yılan az bulunur.

뱀은 이 작은 죽음의 덫보다 무섭지 않다고 합니다

Ve ölüm anını tam yumurtaların çatlayacağı zamana göre ayarlıyordu.

‎알이 부화하는 날에 맞춰 ‎죽음을 맞이한 겁니다

Halatın aniden kopması. O zaman bu bir ölüm düşüşü olur!

갑자기 로프가 끊기는 거예요 거기서 떨어지면 죽습니다!

Kayanın halatı bir anda koparması. O zaman bu bir ölüm düşüşü olur!

갑자기 로프가 끊기는 거예요 거기서 떨어지면 죽습니다!

Bu kadar çabuk düşünebilmesi ve böyle ölüm kalım kararlarını alabilmesi gerçekten olağanüstü.

‎단시간에 기지를 발휘해 ‎생사가 걸린 결정을 내리다니 ‎문어는 참 경이로운 동물이에요

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

‎상어가 순식간에 ‎문어의 팔 하나를 꽉 물더니 ‎몸을 회전해 뜯어내려 했죠

-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu

시위는 계속 커지고 지금까지 약 100명의 사망자와 수천 명의 부상자가 발생했죠