Translation of "Gizli" in Japanese

0.227 sec.

Examples of using "Gizli" in a sentence and their japanese translations:

Ağaçların gizli gizli kıpırdanmasının kuvvetle farkındaydım

木の中でそっと動く気配が

Benim gizli yerim.

僕の隠れ家で

Gizli hareket etmeli.

‎息を潜めて

Gürlemeler onların gizli kodu.

‎低い音は秘密の暗号だ

Karanlığın içinde... ...gizli sinyaller.

‎闇に飛び交う秘密の暗号

Onu gizli tutun lütfen.

どうか内緒にして下さい。

- Nerede gizli?
- Nerede saklı?

それはどこに隠されているのか。

O onu gizli tuttu.

彼はそれを秘密にしておいた。

Bu bilgiyi gizli tut.

この情報は内密にしてください。

Bu Tom'dan gizli tutulur.

トムには内緒だよ。

İçindeki gizli hayatları ortaya çıkarabiliyoruz.

‎闇に浮かび上がるのは‎―

...gizli gece dünyasını ortaya çıkarır.

‎夜の世界が ‎鮮明に浮かび上がる

Ve konumdaki günlüğünüzü gizli tutar.

そしてそれはあなたのログイン場所をプライベートに保ちます。

Lütfen bu bilgiyi gizli tutun.

- どうかこの情報は秘密にしてください。
- この情報は内密にお願いします。

Hazine uzun zamandır gizli kalmış.

その財宝は長い間隠されていた。

O, benim gizli planımın farkındadır.

彼女は私の秘密の計画に気づいている。

Bizim gizli bir toplantımız vardı.

- 秘密の会合をもった。
- 私たちは秘密会議を開いた。

Planını gizli tutmaya karar verdi.

彼は自分の計画を秘密にしておく決心をした。

O onu gizli tutmamı istedi.

彼は私にそれを秘密にしておくように頼んだ。

Solda gizli bir patika var.

左側に秘密の通路がある。

Belki gizli bir kapı vardır.

多分隠し扉があるんだよ。

Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.

秘密にしておくつもりはなかったんです。

Sonunda gizli yaşamı açığa çıktı.

彼の秘密の生活がとうとう明るみに出てしまった。

Solda gizli bir geçit var.

左側に秘密の通路がある。

Gizli bir hayranın olduğunu duydum.

密かに想いを寄せている人がいると聞いたよ。

Elimde gizli bir kozum var.

- 俺には奥の手があるんだ。
- 私は、ジョーカーを持ってるから。

Cevabın bir kısmı bilişsel psikolojide gizli.

その答えの一部は 認知心理学にあります

Kendimle gizli ve sessiz bir yazışma.

その秘密で 静かな 自身との対話で

Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.

‎紫外線ライトが ‎ハンターを照らし出す

Bu ipeksi iplikler gizli bir silahtır.

‎この細い糸は秘密の武器だ

Gece kameraları gizli dünyalarını ortaya çıkarıyor.

‎高感度カメラが ‎秘密のベールを取り払う

Ve para da gizli olarak ödeniyor.

匿名のまま支払いを受け取れます

Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.

我々はその建物への秘密の通路を発見した。

Binaya giren gizli bir kapı bulduk.

我々はその建物に入る秘密の扉を発見した。

Perdenin arkasında gizli bir kapı bulduk.

われわれはカーテンの背後に秘密のドアを見つけた。

Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.

特務機関が彼を襲撃から守っている。

Tom'un gizli bir hayranı olduğunu düşünüyorum.

トムは密かに想いを寄せている人がいると思うよ。

Endonezya birçok gizli Japon askerine sahipti.

- インドネシアにはたくさん残留日本兵がいました。
- インドネシアには大勢の残留日本兵がいた。

- Tom'a söyleme.
- Bu, Tom'dan gizli tutulur.

トムには内緒だよ。

Tom gizli bir hayranı olduğunu bilmiyordu.

- トムは自分に隠れファンがいることを知らなかった。
- トムは自分に密かに思いを寄せる人がいるとは知らなかった。

Birkaç günlüğüne gizli kalmaya karar verdik.

私たちはもう2、3日隠れていることに決めた。

Tom'un gizli bir hayranı olduğunu duydum.

トムには密かに想いを寄せている人がいるって聞いたよ。

"Ama ölüm tehdidi ikimizin de gölgesinde gizli."

お互い死の恐怖に晒されている」 と書いてきました

CA: Netflix'te diğer gizli silaha sahip gibisin,

(クリス)ネットフリックスには もう1つ秘密兵器があるようですね

Kim bilir, daha başka ne sırlar gizli...

‎人類が知らない別世界

Karanlıkta iletişim kuran gizli hayvanların çağrıları bunlar.

‎姿は見えないが ‎闇に潜む動物の声だ

Her gün barındırdığımız gizli yetenekleri ve tutkuları

人間を中心に据えた 次世代の仕事を作り出し

Evimin dışarıda gizli bir yedek anahtarı var.

外の隠れ家のスペアキーを持っている。

Hazinenin dağdaki gizli bir yerde yattığına inanılıyor.

その宝物は山中のどこかに隠されていると信じられている。

Onun oynamak için gizli bir arzusu vardır.

彼は密かに遊びたいと思っている。

Onun sekreteri, gizli bilgiyi sızdırmayı kesinlikle reddetti.

彼の秘書が機密情報は一切漏らしてないと明言した。

Ayın diğer tarafında gizli bir üs var.

月の裏側には秘密基地がある。

Bu sefer farklı çeşitlerdeki birkaç gizli obje ile.

今回は様々な隠れた物体が対象です

Tembel hayvanların gizli silahı dört bölmeli bir mide

ナマケモノの秘密の武器は 4室ある胃袋と

...yeni teknolojiler... ...nadiren görülen yaratıkları ve gizli dramları...

‎最先端の技術が珍しい生物の ‎夜の姿を映し出す

Antlaşmanın gizli makaleleri ortak olarak belirtildi savaş hedefleri,

条約の秘密条項には共通の目標が記してあった

Frank gizli bir şifre vasıtasıyla bir mesaj bıraktı.

フランクは暗号による伝言を残した。

Birisi fark edene kadar planı gizli tutmak zorundasın.

誰かが気づくまで、あなたはその計画を秘密にしておかなければならない。

Otomobil sanayiinin sırları artık o kadar da gizli değil.

自動車業界の秘密はもはや秘密ではありません

Mary "Gizli aşk" adlı kompozisyonu için bir ödül aldı.

「秘めた恋」という題の作文で、メアリーは賞をもらった。

Dünya'nın en büyük çöl ve çayırlarının gizli yanlarını... ...keşfetmek için.

‎人類が知り得なかった ‎砂漠や草原の‎― ‎夜の光景を

Gizli kalmış ne varsa ortaya çıkar ve bu duyguları hissetmenizi ister.

何であれ 隠れていたものが 出現し あなたにそれを感じろと訴えかけます

Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.

‎シロアリのかすかな足音も ‎姿を隠して生活することで ‎捕食者から身を守れる

Oh hayır. Annemden planı gizli tutmak için çok uğraştım ama o zaten öğrendi.

あーあ、せっかくお母さんには内緒にしてた計画なのに、もうばれちゃった。

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.

リクルート事件は、値上がり確実であったリクルートコスモス社の未公開株を賄賂として受け取ったとして、政治家や官僚らが次々に逮捕された日本の汚職事件である。

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.

日歯連闇献金事件とは日本歯科医師連盟が自由民主党所属の国会議員に闇献金した事件。