Translation of "Yazmak" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Yazmak" in a sentence and their japanese translations:

Tebeşirle yazmak kolay değil.

チョークで書くのはやさしいことではない。

Mektup yazmak zorunda mıyım?

私は手紙を書かなければなりませんか。

Bir makale yazmak istiyorum.

記事を一つ書きたい。

Mürekkeple yazmak zorunda mıyım?

- インクで書かなければだめですか。
- インクで書かなくてはならないか。
- インクで書かなくてはいけませんか。

Bir kitap yazmak istiyorum.

私は本を書きたい。

Bayım, mürekkeple yazmak zorunda mıyız?

先生、ペン書きにするのでしょうか。

Yazmak için hiç kağıt yok.

書く紙がない。

Onu yazmak birkaç saatimi aldı.

それを書くのに数時間かかったんだよ。

Yazmak için zamanınız olmadığını anlıyorum.

返事を書く暇もなかったのだろうとお察しいたします。

Romanı yazmak üç yılını aldı.

彼はその小説を書くのに3年かかった。

Ben bir mektup yazmak zorundayım.

- 書かねばならない手紙があります。
- 手紙を書かなくちゃいけないのよ。

Mektubu yazmak üç saatimi aldı.

私はその手紙を書くのに3時間かかった。

Yazmak şöyle dursun, okuyamaz bile.

彼は書くことはもちろん読むことも出来ない。

Judy'ye bir mektup yazmak niyetindeyim.

わたしはジュディさんに手紙を書くつもりなの。

Yazmak için kurşun kalemim yok.

私には書くための鉛筆がない。

Yazmak için bir şeyin var mı?

- 何か書くものをお持ちですか。
- 何か書くもの、ありますか?

Yazmak için bir şeye ihtiyacım var.

- 書くものが欲しいな。
- 何か書くものが必要だ。
- 何か書くためのものが必要だ。

Bana yazmak için bir şey verin.

- 何か書くものを貸してくれ。
- なにか書くものをくれ。

Tom mektubu bugün yazmak zorunda mı?

トムは今日その手紙を書かなければなりませんか。

Yapmanız gereken tek şey onu yazmak.

それを書き取るだけでよい。

Yazmak şöyle dursun, Fransızca'yı okuyamaz bile.

彼はフランス語を読めない。まして書くことはできない。

Her gün yazmak için söz verdi.

彼は毎日書くと約束した。

Mektubumu yazmak için hiç kalemim yok.

私には手紙を書くためのペンがない。

İngilizce aşk mektubu yazmak kolay değildir.

- 英語でラブレターを書くのは、やさしくない。
- 英語でラブレターを書くのは簡単じゃないな。

Bu kitabı yazmak üç yılımı aldı.

私はこの本を書くのに3年かかった。

Bir kalemle bir deftere yazmak gibi düşünülüyordu,

ペンでノートに 書いているようなもので

İngilizce bir aşk mektubu yazmak kolay değildir.

- 英語でラブレターを書くのは、やさしくない。
- 英語でラブレターを書くのは簡単じゃないな。

Japonya'ya öğretmek için değil yazmak için geldim.

日本へは教える為ではなく物を書く為に来た。

Bir mektup yazmak kolay bir iş değil.

手紙を書くことは、たやすいことではない。

İngilizce bir mektup yazmak böyle kolay değildi.

英語で手紙を書くことはそう簡単なことではなかった。

Bir kart yazmak Brian'ın birkaç saatini aldı.

ブライアンがカードを書くのに数時間かかった。

Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.

書くために紙を少し下さい。

Ben her zaman bir çocuk kitabı yazmak istedim.

- いつも子供向けの本を書きたいと思ってた。
- 以前から児童文学を書いてみたいと思っていました。

Bir roman yazmak için ani bir dürtü hissetti.

彼は急に小説を書きたいという衝動にかられた。

Üzerinde yazmak için bir şey ödünç alabilir miyim?

- 紙か何かある?
- なんか紙ちょうだい。

Lütfen yazmak için bana bir parça kağıt ver.

書く紙を一枚ください。

Ben onu unutmadan önce onun adresini yazmak zorundayım.

忘れないうちに彼の住所を書き留めておかねばならない。

Sen kompozisyonunun temiz bir kopyasını yazmak zorunda değilsin.

あなたは自分の作文を清書する必要がない。

Onlardan her biri gördüğü hakkında bir rapor yazmak zorunda.

彼らはめいめい、自分の見たもののついてレポートを書かねばならない。

Yapman gereken tek şey buraya adını ve adresini yazmak.

ここに君の名前と住所を書けばよいのです。

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.

- タトエバのサイトに百文を書きたいが、することがありますよ。
- Tatoebaで何百個とたくさん文を書きたいが、私にはしなければならないことがある。

Benim e-posta yazmak için zamanım yok. Çalışma, çalışma, çalışma!

メールしてる暇などないのだ。勉強だ勉強だ勉強だー!

Onun bir imzasını isteyeceğim. Yazmak için bir şeyin var mı?

彼にサインしてもらうから、何か書くもの持ってない?

“Yazmak için bana bir şey ver.” “Bu olur mu?” “Evet, olur.”

「何か書くものをくれ」「これでいいですか」「うん、それでいい」

- Mektubu yazmak ne kadar zamanını aldı?
- Mektubu yazmanız ne kadar sürdü?
- Mektubu yazman ne kadar sürdü?

その手紙を書くのにどのくらい時間がかかりましたか。

Ben okul festivalinden sonra temizlik yapıyorken bir okul anahtarını kaybettim ve sonra bir özür mektubu yazmak gerekti.

私は学祭の片付けの際に学校の鍵を紛失して始末書を書くことになりました。

İyi örnek cümleler yazmak o kadar kolaydır ki bir sürü kötü olanlardan kurtulma sürecinde birkaç iyi cümleyi kazara iptal etsek bile, sanırım çok sayıda iptal yaparak bu korpusun kalitesini şiddetle geliştirebiliriz.

正しい文を書くのがとても簡単なので、間違っている文を抹消しているうちに、不意に一つ、二つの正しい文を一緒に抹消してしまっていても、かまわないだと私は思います。それは、コーパス全体の質を上げられるからです。