Translation of "Saatimi" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Saatimi" in a sentence and their japanese translations:

- Kol saatimi kaybettim.
- Saatimi kaybettim.

- 私は時計を失ったままなんですよ。
- 私は時計をなくしてしまった。

Saatimi arıyorum.

私の時計を捜してるのよ。

Saatimi çaldırdım.

時計を盗まれた。

Saatimi kaybettim.

私は時計を無くしました。

Saatimi bulamıyorum.

腕時計が見つからないんです。

- Saatimi görmüş müydün?
- Saatimi gördün mü?

私の時計を見かけませんでしたか?

Saatimi evde bıraktım.

家に時計を忘れた。

Dün saatimi kaybettim.

私は昨日時計を失いました。

Saatimi tamir ettirdim.

時計を修理してもらった。

Saatimi tamir ettirmeliyim.

時計を修理に出さなければいけない。

Dün saatimi çaldırdım.

昨日時計を盗まれたの。

Ona saatimi tamir ettirdim.

- 私は彼に時計を修理させた。
- 彼に時計を直してもらった。
- 彼に時計を修理してもらった。

Saatimi gerçekten tamir ettirmeliyim.

本当に時計を直してもらわなければならない。

Mağazada saatimi tamir ettirdim.

私は店で時計を修理してもらった。

Saatimi ayarlamalıyım. Geri kalmış.

時計を調整しなければ。遅れているのだ。

Saatimi onarmama yardımcı oldu.

彼は私の時計を直すのを手伝ってくれた。

Dün gece saatimi çaldırdım.

昨夜、時計を盗まれた。

John'a saatimi tamir ettireceğim.

ジョンに時計を直してもらうつもりだ。

Saatimi John'a tamir ettireceğim.

私は時計をジョンになおしてもらうつもりだ。

Onu yazmak birkaç saatimi aldı.

それを書くのに数時間かかったんだよ。

Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.

その詩を暗唱するのに私は1時間かかった。

İşi bitirmek beş saatimi aldı.

その仕事を終えるのに五時間かかった。

Ödevimi bitirmek üç saatimi aldı.

宿題をやり終えるのに3時間かかった。

Babam eski saatimi tamir etti.

- 父が僕の古い時計を修理してくれた。
- 父が古い時計を修理した。

Mektubu yazmak üç saatimi aldı.

私はその手紙を書くのに3時間かかった。

Yokohama'ya erişmek iki saatimi aldı.

私が横浜につくのに、2時間かかった。

Yokohama'ya varmak iki saatimi aldı.

私が横浜につくのに、2時間かかった。

Oraya arabayla gitmek beş saatimi aldı.

そこまで車で行くのに5時間かかりました。

Ev ödevini bitirmek üç saatimi aldı.

宿題を終えるのに3時間かかった。

O benim için saatimi tamir etti.

私の時計を修理してくれ。

Buradan Tokyo'ya gitmek beş saatimi aldı.

私が車でここから東京に行くのに五時間かかった。

Bu problemi çözmem yarım saatimi aldı.

私はこの問題を解くのに30分かかった。

Ev ödevimi yapmak üç saatimi aldı.

私は宿題をするのに3時間かかった。

Bu sorunu çözmek birkaç saatimi aldı.

この問題を解くのに2時間もかかった。

Bu kitabı okumak beş saatimi aldı.

この本を通読するのに5時間かかりました。

Bu cümleyi ezberlemek iki saatimi aldı.

この文章を暗記するのに2時間かかった。

Saatimi her sabah istasyon saatine göre ayarlarım.

毎朝、駅の時計で自分の時計を合わせます。

Saatimi tamir ettirmem 50 dolara mal oldu.

時計を修理してもらうのに50ドルかかった。

Bob amcam saatimi tamir etti. Şimdi iyi çalışıyor.

ボブ叔父さんが時計を直してくれて、今は時間が正確だ。

Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.

私は時計をなくしたので、時計を買わなければいけない。

Bu sınava hazırlanmak en az 10 saatimi alacaktır.

私がその試験の準備をするためには10時間もかかる。

Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı.

車でそこへ行くのに一時間半かかった。

- Saatimi düşürdüğümü eve gidene kadar fark etmedim.
- Saatimin olmadığını eve dönünce fark ettim.
- Kol saatimi kaybettiğimi eve geldiğimde fark ettim.

家に帰るまで、時計をなくしてしまったことにきづかなかった。

Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı.

直径1メートル、深さ2メートルの穴を掘るのに、約2時間半かかりました。