Translation of "Yapmasına" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Yapmasına" in a sentence and their japanese translations:

O işi yapmasına gerek yoktu.

彼女はその仕事をする必要はなかったのに。

Onun işi yapmasına gerek yoktu.

彼女はその仕事をする必要はなかったのに。

Sevdiği gibi yapmasına izin vereceğim.

私は彼女に好きなようにさせるつもりだ。

Tom'un onu yapmasına gerek yok.

- トムにはそれをやる必要がない。
- トムがそれをやる必要はない。

Diyet yapmasına rağmen hala kilo veremedi.

彼はダイエットしたけれども、まだ体重を減らすことが出来なかった。

Onu kendi başına yapmasına izin verme.

彼に一人でそれをさせてはいけません。

Onun öyle bir şey yapmasına şaşırdım.

私は彼女がそんなことをしたので驚いている。

Onun istediği gibi yapmasına izin ver.

彼の好きなようにやらせなさい。

Onun başvuru yapmasına izin vermelerini talep ediyorsun."

「そして 彼の申請を要求するんだ」

Tom Mary'nin ev ödevini yapmasına yardım etti.

トムはメアリーの宿題を手伝ってあげた。

Sence Tom'un bunu yapmasına izin vermeli miyim?

トムにあれをやらせた方がいいと思う?

O diyet yapmasına rağmen, hâlâ çok şişman kaldı.

彼は減食したが、それでもまだ相変わらずとても太っていた。

O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.

彼は、自発的にママの掃除を手伝った。

Gururu böylesine ahlaksız bir şey yapmasına izin vermezdi.

誇りがあるから、彼はそんなに卑しい事は出来ない。

Doktor elinden geleni yapmasına rağmen hastanın iyileşmesi yavaş gerçekleşti.

医者は最善を尽くしたが患者の回復は思わしくなかった。

Mary, her zaman erkek arkadaşının ödevlerini yapmasına yardımcı olur.

メアリーはボーイフレンドの宿題をいつも手伝っている。

Tom, ebeveynlerinin istediği her şeyi yapmasına izin verdiğini söyledi.

トムが言ってたんだけど、親がトムのやりたいこと何でもやらせてくれるんだって。

Ve Bay Ruiz'in yardım için başvuru yapmasına izin vermeleri gerekti.

職員たちは ルイズさんの 福祉の申請をしないといけなくなりました

Tom Mary'ye ödevini yapmasına yardım etmek için çok zaman harcıyor.

トムはメアリーの宿題を手伝うのに多くの時間を費やしている。

Eski şirketi ona kazık attı. Fakat onun kötü şansını iyiye çevirmesine ve kendi işinde daha da iyisini yapmasına hayranım.

彼は会社をくびになったんだけど、わざわい転じて福となすで、見事独立したから偉いよ。