Translation of "Hala" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Hala" in a sentence and their japanese translations:

Hala yatakta.

彼はまだベッドの中だよ。

Hala benimle misiniz?

ついて来れてますか?

Babam hala yatakta.

父はまだ休んでいる。

Yumurtalar hala sıcak.

卵がまだ熱い。

Hala sinirli misin?

まだ怒ってる?

Dışarısı hala aydınlık.

外はまだ明るいよ。

Hala, bu Tom.

叔母さん、こちらはトム君です。

Sırtım hala ağrıyor.

背中がまだ痛みます。

Başım hala dönüyor.

まだ頭がくらくらした。

Hala lisede misin?

- まだ高校生なの?
- まだ学生なの?
- まだ学校に通ってるの?

Ben hala işteyim.

- まだ仕事場です。
- まだ働いてます。
- まだ仕事中です。

Hala üniversitede misin?

まだ大学で勉強していますか。

Hala gergin misiniz?

まだ緊張してる?

Hala okulda mısın?

まだ学校にいるの?

- Hala yeterince zamanımız var.
- Hala bol zamanımız var.

まだたっぷり時間はあります。

Virüs hala ellerinizde. Sizi ve diğerlerini hala hasta edebilir.

ウィルスは手に残ったままです これでは感染する可能性は残ったままです

- Hala işte misin?
- Hala işte misiniz?
- Hâlâ işte misin?

まだ仕事中?

hala istedikleri yerde değiller.

成功するとは限りません

Evet, hala kömür yakıyorlar.

そう 彼らはまだ石炭を燃しています

Kafamı hala şaşkın hissediyorum.

まだ頭がくらくらした。

Fikir hala geçerliliğini koruyor.

その考えは今日なお優勢である。

Onlar hala kanıt arıyorlar.

- 彼らまだ証拠を残している。
- 彼らはまだ証拠を探している。

Hala golf oynuyor musun?

まだゴルフをしているのですか。

Hala Tom'u arıyor musun?

まだトムのこと探してるの?

Hala Tom'dan hoşlanıyor musun?

トムのことまだ好きなの?

Dünya hala huzur bulamadı.

世界はまだ平和を見出していない。

O hala kızgın mı?

まだ怒ってる?

Tom hala orada mı?

トムはまだそこにいる?

Hala ebeveyninle mi yaşıyorsun?

- 今も親と一緒に住んでるの?
- 今もご両親と一緒にお住いなんですか?

O hala gelmedi mi?

- 彼はもう来たかい。
- 彼はもう来たか。
- 彼はもう来ましたか。

Tom hala telefonda mı?

- トムはまだ電話してるの?
- まだトムは電話中なの?

Tom hala hastanede mi?

トムはまだ入院してるの?

Tom hala buralarda mı?

トムはまだその辺にいる?

Postane hala kapalı mı?

郵便局って、まだ閉まってる?

Rüzgar hala sert esiyor.

風がまだ強く吹きます。

Kaçan tutuklu hala serbest.

脱走犯人はまだ捕まらない。

Sen hala okulda mısın?

- まだ学生なの?
- まだ学校に通ってるの?

Buradan uzakta mı hala?

まだここからは遠いですか?

Hala ışıkken çadırı kuralım.

明るい内にテントを張ってしまおう。

Hala bir diyette misin?

まだダイエットしてるの?

Tom hala pasaportunu bulamadı.

トムはまだ自分のパスポートを見つけられないでいる。

Beni hala hatırlıyor musun ?

まだ私のこと覚えてますか?

"Paula bunu hala aklım almıyor

彼は言いました 「ポーラ 私には理解はできないが

Hala çalışıyorken bunu satmam gerekir.

- まだ動くうちに売ってしまわなきゃ。
- 壊れる前に売ってしまわなきゃ。

Oyun hala devam ediyor mu?

その劇はまだ上演中ですか。

Onun gitmeme sebebi hala belirsizdir.

彼の行けない理由がなおはっきりしない。

Ben hala kahverengi pirinç pişiriyorum.

まだ玄米を炊いてる途中です。

Tom hala burada çalışıyor mu?

トムはまだここで働いているんですか?

Ve ben buradayım, hala hayattayım.

そして私はここにいて今なお生きています。

Ben hala burada olmak istiyorum.

まだここにいたい。

Tom hala yerde baygın yatıyor.

トムはまだ床の上で気を失っている。

Hala Okinawa lehçesini öğreniyor musun?

うちなーぐちの勉強はまだやってるの?

Tom hala anne babasıyla yaşıyor.

- トムはいまだに両親と一緒に住んでいる。
- トムはいまだに実家に住んでいる。

Endüstriyel anlaşmazlıklar hala bir sorundur.

労使紛争はいまだに困った問題だ。

Tom hala Boston'da yaşıyor mu?

トムは今もボストンに住んでいるの?

Tom hala çocuk olduğumu düşünüyor.

トムは、まだ僕が子どもだと思っているんだ。

Hala kendini hasta hissediyor musun?

- まだ吐き気がする?
- まだ気持ち悪い?

hala o mavi fayansları hatırlarım.

だから床のタイルの青さを 今でも覚えています

Tom hala onu yapıyor mu?

トムはまだそれをしていますか?

Tom hala araba kullanabiliyor mu?

トムはまだ運転できる?

Tom hala beni hatırlıyor mu?

トムはまだ僕のことを覚えてますか?

Hala gövdeye bağlı olduğumdan emin değilim.

幹との繋がりが残っているのかさえ 怪しいものでした

Dev çarpışma teorisinin başı hala dertteydi

巨大衝突理論には まだ問題があり

. Bu, onu, hala birlikte hizmet etmediği

ました。

Fakat Kutuzov hala Kaluga yolunu tıkıyordu.

クトゥーゾフはナポレオンと カルーガの間に立ちふさがった

Yeğenim hala genç olduğu için affedilmiş.

私の甥は、まだ若いということで勘弁してもらった。

Teknik olarak o hala bir öğrenci.

規則の上では彼はまだ学生だ。

Biz hala tüm gerçekleri öğrenmek zorundayız.

われわれはまだ事実を十分に知らない。

Söylediklerim hakkında hala şüphe içinde misin?

ぼくのことばをまだ疑っているんですか。

Mektubu kimin yazdığı hala bir sır.

だれがその手紙を書いたかはまだなぞである。

Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.

その古い信仰がまだ広く行われている。

Yetmiş yaşındaki babam hala çok aktif.

父は70歳でまだ大変元気です。

Diyet yapmasına rağmen hala kilo veremedi.

彼はダイエットしたけれども、まだ体重を減らすことが出来なかった。

- Sırtım hâlâ acıyor.
- Sırtım hala ağrıyor.

背中がまだ痛みます。

- Tom hala bakire.
- Tom hâlâ bakir.

トムはまだ童貞だ。

Tom hala bana çok kızgın mı?

- トムって、私にガチでキレてる?
- トムって、私のことカンカンに怒ってる?

Tom ve Mary hala oradalar mı?

トムとメアリーはまだそこにいる?

Gece ve ben hala uykuda değilim.

- 夜になってもまだ寝ていない。
- 夜だ。僕はまだ寝ていない。

Tom, hala zaman zaman bana yazar.

トムは今でもときどき手紙をくれる。

Hala piyango biletleri satın alıyor musun?

まだ宝くじ買ってるの?

- Hala yalnız mısın?
- Hâlâ yalnız mısın?

まだ1人でいるの?

- Hala meşgul müsün?
- Hâlâ meşgul müsün?

まだ忙しい?

Ekonomi, mali krizden hala tamamen kurtulmadı.

経済はまだ金融危機から完全に立ち直ってはいません。

Yapılacak hala bir sürü iş var.

- やるべきことは、まだたくさんあるぞ。
- すべきことは、まだいくらでもあるよ。

O hala partiye katılmak istiyor mu?

彼女は今でもまだパーティーに参加したがっているのですか。

Hala ne satın alınacağına karar vermedim.

何を買うかまだ決めてないんだ。

Ve hala hiçbir şey,bunu bir düşünün.

何も考える事など ないという事です

Babam artık yaşlanıyor ama hala oldukça zeki

父も 歳をとってきましたが

hala düzenli olarak beni acil servise gönderirken?"

定期的に救急病院へ搬送されるのに」

Bu, hala çevrimdışı veya bağlantı dışı olan

つまり まだネットに繋がっていない 人たちの数が

Denize yakın yaşamasına rağmen o hala yüzemiyor.

海の近くに住んでいるのが、彼女は泳げない。

İlkbahar için hala hiçbir görsel belirti yoktu.

まだ目にみえる春の兆しはなかった。

Anne hala çocuğunun ölümü üzerine yas tutuyor.

その母親は子供の死をいまだに嘆き悲しんでいた。

Bu gelenek Japonya'nın bazı bölgelerinde hala uygulanmaktadır.

その習慣は今なお日本の所々で行われている。

Yaşlı olmasına rağmen, o hala çok canlıdır.

老人だが、彼はまだたいそう元気だ。

Ben o günden beri hala onu bekliyorum.

あの日から彼を待ち続けています。

Kız kardeşler geri geldiğinde, anneleri hala uyanıktı.

姉妹が帰ったとき、母はまだ起きていた。

Dün gece için hala bana kızgın mısın?

昨日の夜のこと、まだ怒ってるの?