Translation of "Vereceğim" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Vereceğim" in a sentence and their japanese translations:

Onu sana vereceğim.

それをお前にやろう。

Sana bunu vereceğim.

これをあなたにあげます。

Ona değer vereceğim.

大切にします。

Sana anestezi vereceğim.

麻酔の注射をします。

- Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.
- Sana bir defter vereceğim.

私は君にノートをあげよう。

Sanırım gazetede ilan vereceğim.

新聞に広告を出してみよう。

Bu kitabı sana vereceğim.

この本をあなたにあげましょう。

Defterimi sana ödünç vereceğim.

君に私のノートを貸してあげよう。

Bu kolyeyi size vereceğim.

君にこのペンダントをあげるよ。

Bu kamerayı size vereceğim.

- 君にこのカメラをあげよう。
- このカメラあげるよ。

Sana lokal anestetik vereceğim.

局部麻酔をしますね。

Bu işe kalbimi vereceğim.

ぼくは一生懸命その仕事をやろうと思う。

Sana bir enjeksiyon vereceğim.

注射をしましょう。

Yarın sana cevap vereceğim.

明日お返事いたします。

Ben paranın karşılığını vereceğim.

費用に値するだけの価値を提供する。

Ne istersen sana vereceğim.

あなたの欲しいものは何でもあげます。

Karar vermene izin vereceğim.

- 君にまかせるよ。
- 君に任せるよ。

Sana bir hediye vereceğim.

何かプレゼントをあげるね。

Bu elmayı isteyene vereceğim.

誰でも欲しい人にこのりんごをあげよう。

Sana bir kitap vereceğim.

あなたに本をあげましょう。

Sana beş dakika vereceğim.

5分待ってあげるよ。

Ona bazı çiçekler vereceğim.

私は彼女に花を何本かあげるつもりです。

Ona bir kalem vereceğim.

- 私は彼にペンをあげるつもりです。
- 彼にはペンをあげよう。

Ona biraz fikir vereceğim.

ま、考えときましょう。

Nazik sözlerinize değer vereceğim.

あなたの親切な言葉は大事に心に刻みつけておきます。

Ben parayı sana vereceğim.

あなたにそのお金を差し上げましょう。

Size bir reçete vereceğim.

- 処方箋を書きますね。
- 処方箋をお出しします。
- 処方せんを出しておきますね。

Ben sana manevi destek vereceğim.

精神的な支えになってあげられると思う。

Size geçici bir tedavi vereceğim.

とりあえず応急処置をしておきます。

Ben onu sana ödünç vereceğim.

君に貸して上げよう。

Ben bu parayı size vereceğim.

- 君にこのお金を上げよう。
- この金、お前にやるよ。

Ben sana parayı yarın vereceğim.

金は明日あげよう。

Sana iyi bir öğüt vereceğim.

一つ良い忠告をしてあげよう。

Üç gün içinde cevap vereceğim.

- 3日以内に返事します。
- 三日以内にお返事いたします。

Ben edebiyat üzerine ders vereceğim.

文学の講義をする。

Bir gece kalmana izin vereceğim.

一晩泊めてあげよう。

Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.

ノートパソコン、君にあげるよ。

Sana istediğin bir şeyi vereceğim.

- 欲しいものは何でもあげるよ。
- あなたの欲しいものは何でもあげます。

Sana bir şans daha vereceğim.

もう一回チャンスをあげよう。

Bu defa gitmesine izin vereceğim.

今回だけは許してあげる。

Sana son bir şans vereceğim.

もう一回だけチャンスをあげよう。

Sevdiği gibi yapmasına izin vereceğim.

私は彼女に好きなようにさせるつもりだ。

Emi'ye yeni bir CD vereceğim.

私は絵美に新しいCDをあげるつもりです。

Hemen eve gitmene izin vereceğim.

私が君をすぐに家に帰らせてあげましょう。

Ona bir şans daha vereceğim.

今度だけは許してやろう。

Sana Dr.Shiegal'in telefon numarasını vereceğim.

シーガル先生の電話番号を差し上げます。

Bu sözlüğü sana ödünç vereceğim.

この辞書を君に貸してあげよう。

Yarın parayı sana geri vereceğim.

お金は明日返すよ。

Bu manıkları kedileri sevenlere vereceğim.

- 私はこの小猫を猫の好きな人には誰にでもあげます。
- 私はこの子猫たちを猫の好きな人には誰にでもあげます。

Ben olay için hesap vereceğim.

私がその事件について説明しよう。

Size elimden gelen yardımı vereceğim.

できるだけの援助をいたしましょう。

Sahip olduğum az parayı sana vereceğim.

少々ですが私が持っているお金を全部君にあげよう。

Ben bu kitabı size ödünç vereceğim.

- 君にこの本を貸してあげよう。
- この本、貸してあげるね。

Onu yapman için sana izin vereceğim.

それをしてもよろしい。

O telsiz karşılığında sana daktilomu vereceğim.

そのラジオの代わりにタイプライターをあげよう。

Bu kitabı kim isterse ona vereceğim.

私は欲しがる人なら誰でもこの本をあげます。

Gelecek Pazartesi onu mutlaka geri vereceğim.

来週の月曜日に必ずお返しします。

Sanırım Tom'a bir yumurta zamanlayıcı vereceğim.

トムにゆで卵用のタイマーをあげようと思ってるんだ。

Onları isteyen herkese bu biletleri vereceğim.

これらのチケットを、ほしい人ならだれでもあげるつもりだ。

Sana sadece bir şans daha vereceğim.

もう一回だけチャンスをあげよう。

Bu köpek yavrularını köpekleri sevenlere vereceğim.

私はこの子犬たちを犬の好きな人には誰にでもあげよう。

Sana bunun dışında bir şey vereceğim.

- これ以上のものは何でも君にやる。
- これ以外のものはなんでも君にやる。

Bu kutuda ne varsa sana vereceğim.

この箱の中にあるもの何でもあなたにあげます。

Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.

この切手のどちらでもあげよう。

Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.

- 幾つでも好きなだけ上げましょう。
- 好きなだけあげるよ。

Düşünmen için sana bir gün mühlet vereceğim.

それについて考える時間を一日あげますよ。

İhtiyacın olan her kitabı sana ödünç vereceğim.

君が必要な本は何でもお貸ししましょう。

Bir hafta içinde sana CD'yi geri vereceğim.

一週間後にそのCDを返すよ。

Sadece bu sefer sana ödünç para vereceğim.

もう一度だけかねを貸してあげよう。

Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.

明日、友達の誕生会を開きます。

Erkek kardeşimin bazı kitaplarını sana ödünç vereceğim.

弟の本を何冊か貸してあげるよ。

Bu kitabı her kim isterse ona vereceğim.

私はほしい人なら誰にでもこの本をあげます。

Bu köpek yavrularını köpekleri seven birine vereceğim.

- 私はこの子犬たちを犬の好きな人には誰にでもあげよう。
- この子犬達、誰か犬好きな人にあげるよ。

Doğum günün için sana bir bisiklet vereceğim.

私は君の誕生日に自転車を贈るつもりです。

Ben bu adamın dürüstlüğü için cevap vereceğim.

この男の誠実さは保証します。

Sana istediğin kadar çok ödünç para vereceğim.

入用なだけのお金は貸してあげます。

- Haftaya oyum Tom'a.
- Haftaya oyumu Tom'a vereceğim.

来週、トムに投票するよ。

Yeni bir kalemim var. Onu sana ödünç vereceğim.

新しいペンがある。それを貸してあげるよ。

Bütün havuçları yemeyi bitirdikten sonra sana dondurma vereceğim.

そのにんじんを全部食べたら、アイスクリームをあげるよ。

Eğer paraya ihtiyacın varsa, sana biraz borç vereceğim.

お金がいるなら貸してあげましょう。

Bu sorunu çözmen için sana beş dakika vereceğim.

- この問題を解くのに君に5分間上げよう。
- この問題を解くのに5分与えます。
- この問題を解くのに5分間あげましょう。
- この問題を5分で解いてください。

- Sana beş dolar vereceğim.
- Sana beş dolar veririm.

5ドルをやる。

- Senin için barışacağım.
- Senin için tartışmaya son vereceğim.

埋め合わせをしますよ。

İnanıyorum ki çok yemediğim müddetçe, kesinlikle kilo vereceğim.

食べすぎさえしなければ、必ず痩せると思います。

Bir ya da iki gün içinde sana cevap vereceğim.

一両日中にお返事します。

Sana parayı ödünç vereceğim fakat unutma, bu son kez.

そのお金を貸してあげるが、いいかい、これが最後だよ。

Bu bisikleti sana bir doğum günü hediyesi olarak vereceğim.

誕生日のプレゼントとしてこの自転車をあなたに送ろう。

Şu an üzerimde olan tüm parayı sana ödünç vereceğim.

今持っているお金はすべてお貸ししましょう。

Sen iyi bir çocuk olursan, sana bu saati vereceğim.

おとなしくしていたら、この時計をあげよう。

Önümüzdeki hafta geri getirmen şartıyla kitabı sana ödünç vereceğim.

あなたが来週に返すならば、その本を貸してあげよう。

- Hazır olduğunda size haber vereceğim.
- Hazır olduğunda size bildireceğim.

準備出来たら、知らせますよ。