Translation of "Sorunun" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Sorunun" in a sentence and their japanese translations:

Sorunun bir parçasısın.

お前にも問題の一端はあるんだぞ。

Bu, sorunun özüdür.

これがその問題の核心である。

Senin sorunun benimkine benziyor.

- 君の悩みは僕の悩みと同じだ。
- あなたの問題は私の問題と似ています。

Sorunun nerede uzandığını bilirsin.

どこに問題があるかわかりますよね。

Sorunun bir çözümü olmalı.

その問題には何らかの解決法があるに違いない。

Sorunun olduğu yer orasıdır.

そこに問題がある。

Sorunun ciddi olduğunu belirtti.

彼女はその問題が重大であることを指摘した。

Senin üç sorunun var.

君には3つの問題がある。

Bu sorunun cevabı yanlış.

この問いに対する答は間違っている。

Üzgünüm, sorunun anlamını anlamıyorum.

ごめん、質問の意味が分からないんだけど。

Sonunda sorunun cevabını buldum.

私はついにその問題の答えを出した。

Sorunun çözümü beş dakikamı aldı.

その問題を解くのに私は5分かかった。

Sorunun ardında karmaşık durumlar vardır.

その問題の裏には複雑な状況がある。

Lütfen bana sorunun cevabını söyle.

その問題の解答を教えて下さい。

Sorunun çözümü beklediğimizden daha zordu.

その問題の解決は予想以上に難しかった。

Sorunun çözümü üç yıl sürdü.

- その問題の解決には3年かかった。
- その問題には3年かかった。

Sorunun cevabını bilsem sana söylerim.

その質問の答えを知ってたら、君に教えるのだけれど。

Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi.

彼はその問題をスラスラと解いてしまった。

Sorunun ne olduğunu bana söylemedi.

- 彼はどうしたのかを私に言わなかった。
- 一体何が問題なのか、彼は私に言わなかった。

Sorunun ne olduğunu gerçekten anlamıyorum.

その問題が何なのかまったくわからない。

Bir sorunun olursa beni ara.

困ったことがあったら電話して。

Kim bu sorunun üstesinden gelecek?

この問題は誰が対処するんだ?

Sorunun ne anlama geldiğini bilmiyorum.

この問題の意味がわかりません。

Bununla bir sorunun var mı?

何か文句ある?

Onunla ilgili sorunun var mı?

そのことで何か問題があるんですか。

Sorunun ne demek istediğini anlamadım.

質問の意味が分かりません。

Herhangi bir sorunun olursa bana bildir.

もしご質問があればお知らせください。

Doktor sorunun ne olduğundan emin değildi.

どこが悪いのかその医者にははっきりわからなかった。

O, "senin sorunun nedir?" diye sordu.

- どうかしたのと彼女は詰問した。
- どうかしたのかと彼女は訪問した。

Biz zorluk olmadan sorunun üstesinden gelebiliriz.

その問題は難なく克服できる。

Biz, sorunun çözümüne gelince farklılık gösterdik.

その問題の解決策について我々は意見を異にした。

Makine, sorunun nedenini bulamayacağımız kadar karmaşıktı.

その機械は複雑すぎて、我々は故障の原因を見つけられなかった。

Üçüncü bölümde bu sorunun üstesinden geleceğiz.

この問題は第3章で扱います。

Bir sürü sorunun var, değil mi?

いろいろ悩みがおありのようですね。

Soruna sebep olan sorunun kurbanı olacaktır.

厄介事を起こす奴は、厄介事の犠牲者になる。

Tavsiyemi dinleseydin, böyle bir sorunun içinde olmazdın.

もし私の助言に従っていたら、きみは今そんな困ったことになっていないのに。

O, sorunun dikkatlice ele alınması gerektiğini belirtti.

彼はその問題は慎重に扱わなければならないと述べた。

Senin şu anki sorunun her zaman aklımda.

今のあなたのお困りの様子がいつも私の気がかりです。

Biz sorunun her yönünü göz önünde bulundurmalıyız.

私たちはその問題をあらゆる面から検討しなければならない。

Bu sorunun cevabını biliyorsanız, lütfen bana söyleyin.

もしあなたがこの質問の答えを知っているなら教えてください。

Bu sorunun erken uyarıcısı (maden kanaryası) kolej kampüsleri.

これに対する警告は 大学キャンパスに現れてきました

sorunun bir parçası haline geldiğimi kabul etmek zorundaydım.

そして図らずも問題の一部と なってしまったこと

Fark ettim ki bu sorunun büyük bir kısmı sistemle ilgili

私が学んできたのは この問題の多くが 制度由来のものであるが故に

O bana solgun göründüğümü söyledi ve sorunun ne olduğunu sordu.

彼は私に「顔色が悪い。どうしたの」と言った。

Sahip olduğum tek sorunun şu an evde kapalı kalmam olduğunu düşünüyorum.

家の中に閉じこめられていることだけが唯一の問題です。

Güneş kremi sürmek istemiyorsan, bu senin sorunun. Güneşte yandığın zaman bana şikayete gelme.

日焼け止めを塗りたくないならそれは君の問題だからいいけれど、でも日焼けしたからって僕に不満を言うのは止めてくれよ。

Zihinsel sağlık sorunun mu var? Her zaman beni izliyorsun. Sen bir yetişkinsin o yüzden daha bağımsız ol.

君はメンヘラか。いったいいつまでそうやって僕につきまとうんだ。もう大人なんだから自立してくれよ。

Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.

彼の評論は問題の表面的な分析結果を取り上げていただけだったのでクラスで最上位の成績を得たことにとても驚いた。