Translation of "Senin" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Senin" in a sentence and their japanese translations:

"Hepsi senin.

「全て君のものだ

Bu senin.

それ、あなたのよ。

Senin yüzünden.

あなたのおかげです。

Senin sayende.

あなたのおかげです。

- Senin fincanın hangisi?
- Hangisi senin fincanın?

どのカップがあなたのですか。

Senin sebebin nedir? Senin inancın nedir?

何のために? 何を信じているのか?

- Senin çocukların sevimli.
- Senin çocukların sevimliler.

君の子どもはかわいいね。

- Senin söylemen kolay.
- Senin için söylemesi kolay.

そんなこと言ったって。

Senin politikan yanlış.

君の政策は間違っている。

Senin cüretine şaşırıyorum.

君の厚かましいのには呆れたよ。

Senin İngilizcen mükemmel.

君の英語は完璧だ。

Senin bencilliğinden bıktım.

君のわがままには閉口する。

Senin hakkında endişeliyiz.

君のことを心配している。

Senin adına utanıyorum.

君にはこっちが赤面する。

Senin suçlanacağın belli.

君が悪いことははっきりしている。

Senin yardımından endişeliyiz.

わたしたちは、あなたの援助を切望しています。

Hangisi senin kitabın?

- どれが君の本ですか。
- あなたの本はどちらですか。

Hangisi senin gitarın?

どちらがあなたのギターですか。

Aslında senin hatan.

それは実際君の所為である。

O, senin sorunundur.

- それは君自身の問題だ。
- それは君が責任を負うべき事だ。

Senin başaracağından eminim.

僕は君の成功を確信しているよ。

O senin hayranın.

彼は、貴方の愛人です。

Al senin olsun.

これ取っておいて。

Sürme sırası senin.

- 今度はあなたが運転する番だ。
- 君が運転する番だ。

Bu, senin için.

これをあなたに差し上げます。

Senin suçlanacağını sanıyorum.

あなたが悪いと思います。

Hangi kedi senin?

あなたの猫はどれ?

Senin hobin nedir?

趣味は何ですか。

Hepsi senin hatan.

それは全てあなたのせいだ。

O senin arkadaşın.

彼はあなたの友達だ。

O senin mi?

それ、あなたの?

O senin baban.

彼はあなたのお父さんです。

Senin için endişeleniyorum.

私はあなたのことを心配している。

Senin karın kim?

誰があなたの奥様ですか。

Senin çantan açık.

- バッグが開いてるよ。
- かばん開いてますよ。

Senin evin büyük.

あなたの家は大きい。

Ben senin arkandayım.

- 私はあなたの後ろよ。
- あなたの後ろにいるわ。

Senin cebindeki ne?

ポケットの中のそれ、何なの?

Senin için bekleyeceğim.

待ってあげる。

İşte senin çantan.

君のかばんはここにあるよ。

Senin ateşin yok.

君は熱がない。

Senin hakkında düşünüyorum.

私は君の事を考えている。

Hangi şapka senin?

君の帽子はどれ?

O senin kitabındır.

- あなたの本です。
- これは君の本だよ。

Senin yerine geleceğim.

- 私が君のところへ行くよ。
- 君のところに行くよ。

Senin kıyafetini seviyorum.

その服いいね。

Polisler senin peşinde.

警察が君をつけている。

Senin gitmen gereklidir.

君は行かなければならない。

Senin için üzgünüm.

- お気の毒に存じ上げます。
- お気の毒に存じます。

Bu senin zaferin.

- これはあなた方の勝利だ。
- これはみなさんの勝利です。

Senin görüşün önemli.

あなたの意見が大事なのだ。

Senin kanserin var.

- あなたは癌です。
- あなたには癌があります。

Senin bahçeni beğeniyorum.

あなたの庭が好きだ。

Senin Japoncan iyi.

日本語がお上手ですね。

Senin hakkında endişeliydim.

君のこと心配したよ。

Tom senin arkadaşın.

トムはあなたの友達です。

Bu senin mi?

これ、あなたのですか?

Ben senin güneşinim.

私はあなたの太陽です。

Senin rumuzun ne?

- あなたのあだ名は何て言うの?
- 君のニックネームは何?

Bu senin kitabın.

- これはあなたの本です。
- これは君の本だよ。

Bu senin hatan.

お前のせいだぞ。

Senin başaracağına inanıyorum.

- あなたはきっと成功されると思っています。
- 私は、あなたが成功すると信じています。

Senin nabzın normal.

- あなたの脈は普通です。
- あなたの脈は正常です。

Senin soyadını anlamadım.

あなたの姓が聞き取れませんでした。

Hangisi senin çantan?

あなたの鞄はどれですか。

Senin hakkında duydum.

あなたの噂は伺っています。

Hangisi senin kalemin?

あなたのペンはどれですか。

Senin gelebildiğine sevindim.

あなたが来られてうれしいわ。

Senin istediğin neydi?

- あなたが欲しかったものは何だったのか。
- 何が欲しかったの?

Senin gibi değilim!

俺はお前とは違うんだ。

İşte senin ödülün.

はい、ご褒美。

Senin gitarını çalsın.

彼に君のギターを弾かせなさい。

Senin yardımını bekliyorum.

ご助力いただけることをお待ちしております。

Senin masumiyetine inandım.

私はあなたの潔白を確信している。

Senin planına katılıyorum.

あなたの計画に賛成です。

Senin İngilizcen düzeldi.

君の英語は上達したね。

O senin seçimin.

あなた次第です。

Senin kadar yaşlıyım.

僕は君と同じくらいの年齢だ。

Senin kötü hafızan senin kötü dinleme alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır.

君の記憶力が悪いのは人の話を聞く習慣がちゃんとできていないからだ。

- Ben senin dostun değilim.
- Ben senin arkadaşın değilim.

僕は君の友達じゃない。

- Senin yanına oturabilir miyim?
- Senin yanında oturabilir miyim?

隣に座っても良いですか。

Bunu senin yerine yapmamı bekleme. O senin bebeğin.

私がそれをしてあげるなんて思わないで。それはあなたの役目よ。

- Senin için barışacağım.
- Senin için tartışmaya son vereceğim.

埋め合わせをしますよ。

- O senin arkadaşın mı?
- O senin bir arkadaşın mıdır?

彼はあなたの友達なの?

- Senin kadar hızlı koşamam.
- Ben senin kadar hızlı koşamam.

私はあなたほどに速くは走れません。

- Ben de senin cesaretin yok.
- Senin cesaretine sahip değilim.

私は貴方のような勇気を持っていません。

Herkes senin fikrini destekliyor.

人々は皆、あなたの考えに賛成だ。

Senin yön duyun yok.

君は方向音痴だ。

Senin şikayetlerini dinlemekten yoruldum.

君の愚痴を聞かされるのはうんざりだ。

Anahtarı kaybetmek senin dikkatsizliğindi.

君は鍵をなくすなんて不注意だったね。

Senin tatile ihtiyacın var.

君は休暇が必要だ。

Senin çizgi romanların raftalar.

君の漫画の本は棚の上にあるよ。