Translation of "Yanlış" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Yanlış" in a sentence and their spanish translations:

Yanlış.

Incorrecto.

Yanlış!

¡Mal!

Yanlış zamanda yanlış yerdeydim.

Estaba en el lugar equivocado a la hora equivocada.

Tom yanlış zamanda yanlış yerdeydi.

- Tom estaba en el lugar equivocado, en el momento equivocado.
- Tom estaba en el lugar equivocado, en el momento inoportuno.

O yanlış zamanda yanlış yerdeydi.

- Ella estaba en el lugar incorrecto en el momento incorrecto.
- Ella estaba en el lugar equivocado en el momento equivocado.

Yalnızca yanlış zamanda yanlış yerdeydin.

Estabas justamente en el lugar equivocado en el momento equivocado.

- Yanlış asırdasın.
- Yanlış yüzyılda doğmuşsun.

Naciste en el siglo equivocado.

Yanlış duymadınız

No escuchaste mal

Cevabınız yanlış.

Su respuesta es errónea.

Saat yanlış.

- El reloj está equivocado.
- El reloj funciona mal.

Yanlış anladım.

Entendí mal.

Bu yanlış.

Está mal.

- Yanlış.
- Hatalı.

- Falso.
- Equivocado.
- Equivocada.

Fiyat yanlış.

El precio está mal.

Yanıtınız yanlış.

- Tu respuesta es falsa.
- Tu respuesta es incorrecta.

Yanlış fikirlerin yanlış sonuçlara götürdüğünü unutma.

No te olvides que los conceptos erróneos originan conclusiones erróneas.

Sanırım Tom yanlış zamanda yanlış yerdeydi.

Creo que Tom simplemente estaba en el lugar equivocado al momento equivocado.

Tom sadece yanlış zamanda yanlış yerdeydi.

Tom tan solo estaba en el lugar equivocado a la hora equivocada.

Maalesef, Tom yanlış zamanda yanlış yerdeydi.

Desafortunadamente, Tom estaba a la hora equivocada en el lugar equivocado.

- Bence o yanlış.
- Onun yanlış olduğunu düşünüyorum..

Creo que eso es incorrecto.

Bu da yanlış.

Bueno, esto tampoco es cierto.

"Evet, tecavüz yanlış.

"Sí, la violación es mala.

Beni yanlış anlamayın.

No me malinterpreten,

Konuyu yanlış anladık.

Nos hemos equivocado.

Saati yanlış biliyorlarmış.

Se equivocaron de hora.

Sizi yanlış yönlendirebilirim

puedo engañarte

Senin politikan yanlış.

Tu política es errónea.

Yanlış numara çevirdiniz.

Tienes el número equivocado.

Söylenti yanlış çıktı.

El rumor resultó ser falso.

Onu yanlış yapıyorsun.

Lo estás haciendo mal.

Üzgünüm, yanlış numara.

Lo lamento, número equivocado.

Yanlış istasyonda indim.

Bajé en la estación equivocada.

Hiç yanlış yapmadım.

No he hecho nada mal.

Seni yanlış değerlendirmişim.

- Te juzgué mal.
- Te he juzgado mal.

Yanlış fikir alma.

No te hagas la idea errónea.

Onu yanlış yapıyorsun!

¡Lo estás haciendo mal!

Sen yanlış anladın.

Lo habéis entendido mal.

Yanlış yapmaktan korktum.

Tenía miedo de hacerlo mal.

Tom'u yanlış değerlendirdim.

- Me equivoqué sobre Tom.
- Juzgué mal a Tom.

Onu yanlış anladın.

Entendiste mal.

Bunu yanlış anlama.

No lo tomes a mal.

Bu çok yanlış.

Esto está muy mal.

Siz yanlış trendesiniz.

- Estás en el tren equivocado.
- Vas en el tren equivocado.
- Estáis en el tren equivocado.

Yanlış anlaşıldığımı sanıyorum.

Creo que no entendí bien.

Yanlış anlamış olmalıyım.

Debo haber entendido mal.

Ne yanlış gidebilir?

¿Qué puede salir mal?

Bu tamamen yanlış.

Eso está todo mal.

Bu sadece yanlış.

Esto está realmente mal.

Cevabın halen yanlış.

Tu respuesta aún es incorrecta.

Neyi yanlış yapıyorum?

- ¿Qué estoy haciendo mal?
- Qué estoy haciendo mal?

O tamamen yanlış.

Eso está todo malo.

Yanlış numarayı çevirdin.

Marcó el número equivocado.

Bu cevaplar yanlış.

Esas respuestas son incorrectas.

Tom yanlış anladı.

Tom lo malinterpretó.

Ne yanlış gitti?

¿Qué salió mal?

O kesinlikle yanlış.

Es absolutamente falso.

Yanlış kapıya gittim.

Me equivoqué de puerta.

Adımı yanlış yazdın.

Escribió mi nombre mal.

Yanlış cevabı seçtim.

Escogí la respuesta incorrecta.

Yanlış kutuyu açtın.

Abriste la caja incorrecta.

Yanlış kelimeyi kullandım.

Usé la palabra incorrecta.

Beni yanlış yönlendirdin.

Tu me engañaste.

Yanlış yolda gidiyorsunuz.

- Van en la dirección equivocada.
- Vas en la dirección equivocada.

Söylediğin kesinlikle yanlış.

Lo que dices es absolutamente incorrecto.

Fikir yanlış mı?

¿Está mal la idea?

Yanlış kişiye soruyorsun.

Le estás preguntando a la persona equivocada.

Yanlış kelimeleri çiziniz.

Tacha las palabras incorrectas.

- Yanlış.
- Düzmece.
- Sahte.

Es falso.

Tom'un iddiaları yanlış.

Las acusaciones de Tom son falsas.

Sen yanlış yönlendirildin.

Fuiste engañado.

Yanlış cevap verdim.

Me equivoqué al contestar.

Yanlış kullanımlar var.

Hay usos incorrectos.

Yanlış yüzyılda doğmuşsun.

Naciste en el siglo equivocado.

- Yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.
- Kazara yanlış otobüse bindi.

Él tomó el bus equivocado por error.

- Onun yaptığı şey yanlış değildi.
- Yaptığı yanlış değildi.

Lo que él hizo no está mal.

- Maalesef beni yanlış anladınız.
- Korkarım ki beni yanlış anladın.
- Maalesef beni yanlış anladın.
- Korkarım ki beni yanlış anladınız.

Me temo que me has malentendido.

- Yanlış bir şey yapmadım.
- Yanlış bir şey yapmışlığım yok.

No hice nada malo.

Yanlış bir şeyler vardır.

que los llevó a tener esos pensamientos.

Bu sadece yanlış değil.

eso no solo es un error.

Sıkça yanlış şeylere takılır.

a menudo se centra más en las peores cosas.

Konuyu hep yanlış anladık.

Nos hemos equivocado.

Bazen oldukça yanlış gidiyor.

Algunas veces salen muy mal

Tarihini yanlış bilgilerle dolduracaksın

completarás tu fecha con información incorrecta

Sanırım temel teorin yanlış.

Creo que tú teoría básica es errónea.

Üzgünüm, yanlış numara çevirdim.

Lo siento, marqué mal el número.

O, yanlış numara çevirdi.

Ella marcó el número equivocado.

Yanlış trene binmiş olabilir.

- Él debe haber tomado el tren equivocado.
- Él debió tomar el tren equivocado.