Translation of "Adamın" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Adamın" in a sentence and their japanese translations:

Polis adamın peşinde.

警察がその男を追っている。

Adamın söylediklerini anlayamıyorum.

- あの男の言っていることが分からない。
- あの男が言っていることがわからない。

Adamın atladığını gördüm.

私はその男がジャンプするのを見た。

Yaralı adamın inlemelerini duyabiliyorduk.

怪我をした人のうめき声が聞こえてきた。

Gürültülü kulaklıklar bu adamın.

ヘッドホンから音が漏れているのは彼です。

Hasta adamın hayatı tehlikede.

その病人の生命は危険にひんしている。

Adamın davranışı çok garipti.

その男の行動はとても変だった。

İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.

老人の怒りも和らいだ。

Adamın bütün eşyalarını soydular.

彼らはその男から所持品全てを奪い取った。

Köpek adamın yanına oturdu.

犬は男のそばに座った。

O adamın ismini hatırlayamıyorum.

あの男の人の名前が思い出せません。

Adamın kim olduğunu bilmiyorum.

あの人が誰か私は知らない。

Bu adamın kovulması doğru mu?

この人が解雇されるのは 正当なことなのか?

Yetişkin bir adamın yarasını iyileştirdi.

彼女は 大人の男の痛みを癒したのです

Dikkat et, adamın silahı var.

気をつけろ、その男は銃を持っている。

Biz kalabalıkta adamın görüntüsünü kaybettik.

われわれは人ごみのなかでその男を見失った。

Yavaş konuşma o adamın özelliğidir.

ゆっくりとした話し方はその男に特有なものだ。

Yaşlı adamın bir gözü kördür.

その老人は片目が見えない。

Yaşlı adamın yeterince parası var.

その老人は金には事欠かない。

Adam yaşlı adamın çantasını soydu.

その男は老人からかばんを盗んだ。

Şu adamın bir kutusu var.

その男は1つの箱を持っている。

Adamın adı Francisco Pizzaro idi.

その男の名前はフランシスコ・ピサロだった。

Rahip hasta adamın yerini aldı.

その司祭は病気の男の身代わりになった。

Polis, adamın kapıyı açmasını inceledi.

その警察官はその男がドアを開けるのを見た。

Pencerede bir adamın yüzünü gördüm.

窓の内側に男の顔が見えた。

Adamın sadece bir kutusu var.

その男は1つの箱を持っている。

O adamın kim olduğunu bilmiyorum.

- あの人が誰か分からない。
- あの人が誰か私は知らない。

Ken o adamın adını hatırlayamadı.

ケンは彼の名前を思い出せなかった。

Genç adamın yüzü daha kızardı.

青年の顔は、一層あからんだ。

O adamın çok borçları var.

あの男の人は多重債務者である。

Biz adamın evini satın aldık.

私たちはその男の家を買った。

Polis, adamın kimliğini tespit edemedi.

警察はその男の身元を突きとめる事ができなかった。

Polis adamın bankaya girdiğini gördü.

警察はその男が銀行に入るのを見つけた。

Bir adamın odaya girdiğini gördüm.

- 男がその部屋に入るのが見えた。
- 男の人がその部屋に入るのを見ました。

Bir balina adamın bacağını kopardı.

サメがその男の足を噛み切った。

Dikkat, adamın bir silahı var.

気をつけろ、その男は銃を持っている。

Bana bakan adamın farkında değildim.

私は、男が私の方を見ているのに気付かなかった。

Ben adamın odaya girdiğini gördüm.

私はその男が部屋へ入るのをみた。

Bu küçük adamın: "Manhattan'daki bu yere

このロボットには小さな旗がついていて

Karısı başka bir adamın çocuğunu doğurmuştu.

彼の妻は別の男の子供を出産しました。

Adamın onun odasına girdiğini fark ettik.

わたしたちはその男が彼女の部屋に入るのを見た。

Adamın öldürüldüğüne dair bir olasılık var.

その男は殺された可能性がある。

O, adamın bir yalan söylediğinden emindi.

その男は嘘をついているのだと彼女は確信した。

Adamın paltosunun altında bir şey vardı.

その男はコートの裏側に何か持っていた。

O adamın ismini çok iyi hatırlıyorum.

その男の名前はよく覚えている。

Adamın içinde yaşayabileceği bir evi yok.

その男には住むべき家がない。

Adamın ne zaman doğduğu belli değil.

その男がいつ生まれたのかはっきりしていない。

Şu adamın söylediği bir şeye inanamazsın.

あいつの言うことなんか、あてにならないよ。

Duvarda yaşlı bir adamın portresi asılıydı.

老人の肖像画が壁に掛かっていた。

O adamın adını çok iyi hatırlıyorum.

その男の名前はよく覚えている。

Adamın, karısından daha fazla ekmeği var.

その男は、妻よりたくさんパンを持っている。

Adamın yüzünü hatırlıyorum fakat adını hatırlayamıyorum.

私はその男の顔は覚えているが名前が思い出せない。

Dün buluştuğum adamın adı Bay Hill.

私が昨日会った男の人の名前はヒルです。

Bana adamın nasıl biri olduğunu söyle.

あの人はどんな人物か教えて下さい?

Arabasını ödünç aldığın adamın adı nedir?

あなたが車を借りた人の名前は何と言いますか。

Tom o adamın kim olduğunu anlamadı.

トムはその男性が誰なのか、気付いていなかった。

- O adamın adının Tom olduğuna emin misin?
- O adamın adının Tom olduğundan emin misiniz?

あの男性の名前はトムで間違いないですか?

O akşam bizi park alanında bulan adamın

私はその夜 駐車スペースを見つけてくれた男性の

Adamın elimi tuttum, kafamın üstü uçtu gitti,

男の手をとると 私の頭のてっぺんが吹き飛び

Adamın onu takip ettiğini fark edince korktu.

その男がつけてくることに気づいて彼女は恐くなった。

İki adamın bıçak için mücadele ettiğini gördüm.

2人の男がナイフを奪い合っているのを見た。

O, bana o adamın kim olduğunu sordu.

彼は私に、その男は誰かと尋ねた。

Bir adamın alışkanlıklarını hemen değiştirmesini bekleyemezsin, kızım.

男はすぐに習慣を変えられるものではないんだ。

O, yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım etti.

彼女は老人に道路を渡らせてあげた。

Bir adamın bir araba tarafından çarpıldığını gördüm.

私は、1人の男が車にはねられるのを見た。

O adamın bir doktor olduğundan emin misin?

本当にあの男性は医者なんですか?

O, adamın ona yardım etmesini rica etti.

彼はその男に助けてくれるように頼んだ。

Dedektif adamın suçuyla ilgili kesin kanıtı buldu.

刑事はその男が有罪だという確たる証拠を握った。

Polis, adamın suçu işlediğine dair kanıt buldu.

警察はその男が犯人だという証拠をつかんだ。

Ben o adamın okulda seçilmesi gerektiğine eminim.

あいつ絶対学校でいじめられてるよ。

Adamın benden paramı koparmaya çalıştığını fark ettim.

私はふとその男が私をだまして金を奪い取ろうとしているのだと思った。

Ben bu adamın dürüstlüğü için cevap vereceğim.

この男の誠実さは保証します。

Adamın bir araba tarafından yere serildiğini gördüm.

私はその男が車にはねられるのを見た。

O adamın adının Tom olduğundan emin misin?

本当にあの人の名前はトムなの?

Kimse o adamın konuşup kendini ifade edemeyeceğini umursamadı.

野生動物のように狩り立てられ 悪人のレッテルを貼られてしまいました

Adamın eşyalarını koltuğuna koydum ve tek kelime etmedi.

私が彼の荷物を1Cに置いたら 彼は一言も言いませんでした

Bu adamın almayı umduğu işi alması doğru mu?

この人が望む仕事を得るのは 正当なことなのか?

Ayrıca adamın da benim gibi bir podkastı vardı,

相手も私も ポッドキャストを配信してたので

Yaşlı bir adamın zamana ayak uydurması oldukça zordur.

時代に遅れないようについていくのは老人にとってむしろ難しいことである。

Yaşlı adamın tek oğlu üç yıl önce öldü.

その老人は3年前に1人息子に死なれた。

Ona beyaz şapka giyen adamın kim olduğunu sordum.

「白い帽子をかぶっている男の人は誰ですか」と私は彼女に言った。

O, yaşlı bir adamın yolu geçmesine yardım etti.

彼女は老人に道路を渡らせてあげた。

Polis bir adamın gizlice içeri girdiğini fark etti.

警官は男がしのびこむのに気づいた。

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

その男の禁煙のための3度目の試みは失敗した。

Tiyatroda çok uzun boylu bir adamın arkasında oturdum.

私は劇場でとても背の高い人の後ろに座った。

Bu adamın ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yok.

あいつの考えていることはさっぱりわからない。

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerinin Himalayalarda keşfedildiğini duydum.

ヒマラヤ山中で雪男の足跡が発見されたらしい。

Tom bana heykelin önünde duran adamın kim olduğunu sordu.

トムは私に、その像の前に立っている男性が誰なのかと尋ねた。

''Bir adamın gerçek hazinesi bu dünyada yaptığı iyi işlerdir''

「世のための良い行いこそが 人の本当の富である」

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerini Himalayalarda bulduklarını duydum.

ヒマラヤ山中で雪男の足跡が発見されたらしい。

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerinin Himalaya dağlarında bulunduğunu duydum.

ヒマラヤ山中で雪男の足跡が発見されたらしい。

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerini Himalaya dağlarında keşfettiklerini duydum.

ヒマラヤ山中で雪男の足跡が発見されたらしい。

Ölü bir adamın anısına bir anıt kurmak için bir fon başlatıldı.

故人を記念する記念碑を建設するために基金を開始した。

- Dikkat et! Oradaki adam silahlı.
- Dikkatli ol! Oradaki adamın silahı var.

気を付けて!向こうにいる男は銃を持っているよ。

- Her adamın zayıf bir yanı vardır.
- Her adam zayıf bir yana sahiptir.

人には誰でも弱点はある。

- Büyük bir insanın arkadaşlığı tanrılardan bir lütuftur.
- Büyük bir adamın dostluğu, tanrıların armağanıdır.

偉大な人の好意は神々の恩恵である。

İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler.

人々はケガ人の回りに群がっていたが、医者が事故現場に着くと道をあけた。

- Bu adam en az beş yıldır görme özürlüdür.
- Bu adamın en az beş yıldır gözleri görmüyor.

この人は目が見えなくなって五年になる。