Translation of "Mutluluk" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Mutluluk" in a sentence and their japanese translations:

Mutluluk arıyoruz.

私達は幸福を求める。

Mutluluk nedir?

- 幸福というのは何ですか。
- 幸せって何だ?
- 幸せって何なんだろう?
- 幸福って何?
- 幸せって何だろう?
- 幸せって何だっけ?
- 幸せは何ですか。

''Mutluluk ve mutsuzluk,

「幸せか不幸かは

Herkes mutluluk peşinde.

- 誰でも幸福を求める。
- だれでも幸福を求める。

Mutluluk satın alınamaz.

幸福は買えない。

Hepimiz mutluluk diliyoruz.

- 私たちはみんなの幸福を願う。
- 私たちはみな幸福を願う。

Mutluluk kapını çalabilir.

幸せがドアをノックしますように。

Herkes mutluluk diliyor.

誰でも幸福を望んでいる。

Herkes mutluluk arzular.

- 誰でも幸福を望む。
- 誰でも幸福を願っている。

Mutluluk kalbinizin seçimidir.

幸せは自分の心が決める。

Herkes mutluluk arıyor.

- 誰もが幸福を求める。
- 誰でも幸福を求める。

Sence mutluluk nedir?

幸せって何だと思う?

- Senin için mutluluk nedir?
- Sana göre mutluluk nedir?

あなたにとって幸せって何?

Partine katılmaktan mutluluk duyarım.

喜んであなたのパーティーに参加します。

Mutluluk kırılgan bir çiçektir.

幸福はか弱い花である。

Sağlık mutluluk için gereklidir.

健康は幸福に欠くことができない。

Mutluluk bazen parayla tanımlanır.

幸福とお金とが同一視されることがある。

Ben başarınızdan mutluluk duyuyorum.

あなたの成功を喜んでいます。

Mutluluk narin bir çiçektir.

幸福はか弱い花である。

Sonuç olarak burada bahsettiğimiz mutluluk

これは私たち皆が 心の奥底で

Ve bu bir mutluluk aracıdır

「効用」を最大化し

Yeni yıl sana mutluluk getirsin!

今年もよい年でありますように。

Onun evliliği ailesine mutluluk getirdi.

彼女は結婚して両親は幸せだ。

Sana şarkı söylemekten mutluluk duyarım.

喜んで歌わせていただきます。

Gerçek mutluluk az istemekten ibarettir.

真の幸福は、ほとんど何も望まないことにある。

Herkesin mutluluk arama hakkı vardır.

幸福を求める権利は誰にもある。

Para her zaman mutluluk getirmez.

- かねが幸福をもたらすとは限らない。
- お金が幸福をもたらすとは限らない。

Sana yardım etmekten mutluluk duyarım.

私は喜んであなたの援助をします。

En büyük mutluluk, özgürlükte yatar.

最大の幸せは自由の中にある。

İyi sağlık, mutluluk için yardımcıdır.

健康は幸福を増進する。

Tom, senin için mutluluk nedir?

トムにとって幸せって何?

Genellikle paranın mutluluk getirdiğine inanılır.

お金が幸福をもたらすと一般に信じられている。

Size yardım etmekten mutluluk duyuyoruz.

あなたのお手伝いができてうれしい。

Bir huzur ve mutluluk kaynağı yaratıp

平穏の源 そして幸福の源を

Mutluluk güzeldir, bireysel bir açılım gibi.

幸せなことは良いことであり 自己の拡大でもあります

Ancak inandığım bir mutluluk hakikati var.

でも私が信じる 「繁栄の福音」があります

Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.

- 愛し愛されるということは最大の幸福だ。
- 愛すること、そして愛されることは、最大の幸福である。

O gelmekten mutluluk duyacağı şeklinde yanıtladı.

彼女は、よろこんで伺いますと返事をくれた。

Sağlık mutluluk için önemli bir faktördür.

健康は幸福の重要な要因だ。

Mutluluk sık sık kaygı ile kesildi.

至福の時はしばしば不安に妨げられた。

En büyük mutluluk sevmek ve sevilmektir.

愛すること、そして愛されることは、最大の幸福である。

Tamamen iyileştiğimi haber vermekten mutluluk duyuyorum.

幸い全快いたしましたから、お知らせもうしあげます。

Her ikinize mutluluk ve refah diliyorum.

お二人のお幸せとご繁栄を祈ります。

Servet bize her zaman mutluluk getirmez.

富は幸福をもたらすとは限らない。

O nereye giderse etrafında mutluluk yayar.

彼はどこに行っても周囲に幸福を発散する。

Sağlık mutluluk için gerekli bir koşuldur.

健康は幸福の1つの必要条件である。

Yuvamızı sevgi ve mutluluk dolu yapacağımızı umuyoruz.

愛と幸せに満ちた家庭にしたいと思います。

Hayattaki en büyük mutluluk sevmek ve sevilmek.

愛し愛されることは、この世で最高の幸福です。

En ufak mutluluk bile bana çok görülüyor.

ほんのひとかけらの幸せさえ私には許されない。

Mutluluk gözyaşları onun yanaklarından aşağıya doğru aktı.

うれし涙が彼女の頬を伝った。

Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.

幸せは多くのものを所有することにのみあるのではない。

Paranın sana mutluluk satın alamayacağını söylemeye gerek yok.

幸福は金で買えないのは言うまでも無い。

Bir sorununuz varsa, size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.

お困りでしたら喜んでお役に立ちます。

Sevgi paranın üstündedir. Sonraki önceki kadar çok mutluluk veremez.

愛情はお金より重要だ。後者は前者ほど幸福を与えられない。

Mutluluk ve keder sadece bir süre boyunca devam eder.

喜びも悲しみもいつまでも続くことはない。

İnsanlar, bunun farkında olsun veya olmasın, sürekli mutluluk ararlar.

人間は、自分でそれを意識しているといないとにかかわらず、幸福を追求し続けています。

- Eğer şimdi elinden gelenin en iyisini yaparsan mutluluk sana gelecektir.
- Eğer şimdi elinizden gelenin en iyisini yaparsanız, mutluluk size gelecektir.

- 今最善をつくせば、あなたに幸せがやって来る。
- 今ベストを尽くせば、幸せがあなたのもとにやってくるでしょう。

Her ne zaman bana ihtiyacın olursa yardım etmekten mutluluk duyarım.

あなたが私を必要とするときはいつでも、喜んでお手伝いします。

Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor.

健康はとみにまさる。後者は前者ほど人に幸福をもたらさないから。