Translation of "Polisler" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "Polisler" in a sentence and their japanese translations:

Polisler binayı çevirdi.

警察はその建物を包囲した。

Polisler onu gözetliyor.

警察は彼に目をつけている。

Polisler benim peşimde.

警察が私を捜している。

Polisler onu yakaladı.

警察は彼を捕まえた。

Polisler meseleyi araştırıyor.

警察がその事件を調べている。

Polisler katilin peşinde.

警察は殺人犯を追っている。

Polisler göstericileri uzaklaştırıyor.

警官がデモ隊を追いまくっている。

Polisler rüşvet almamalı.

警察はわいろを受け取ってはいけない。

Polisler insanları kovdu.

警察は人々を立ち去らせた。

Polisler soyguncuyu arıyor.

警察は強盗を捜しています。

Polisler kaçağın peşinde.

警察は、逃亡者を追跡している。

Polisler senin peşinde.

警察が君をつけている。

Polisler ceseti taşıdı.

警官たちはその死体を運び去った。

Polisler kaza mahallindeydi.

警官がその事故の現場に居合わせた。

Polisler bara girdiler.

警察がバーに突入した。

Polisler onu suçladı.

警察は彼を告発した。

Polisler onu araştırıyorlar.

警察はそれを調査しています。

Polisler hırsızı tutukladı.

警察は強盗を逮捕した。

Polisler kayıp çocuğu aradılar.

- 警察は行方不明の少年を捜した。
- その警官はいなくなった少年を捜した。

Polisler onu serbest bıraktılar.

警察は彼を釈放した。

Polisler onu yakından sorguladı.

警察は彼を詳しく尋問した。

Polisler çalınan mücevheri kurtardı.

警察はその盗まれた宝石を取り戻した。

- Polis geliyor.
- Polisler geliyor.

警察が来てる。

Polisler hırsızı suçüstü yakaladı.

警察は強盗を現行犯で捕まえた。

Buradan ayrılıyoruz. Polisler geliyor.

逃げよう。サツが来てる。

O, polisler tarafından tutuklandı.

彼女は警察に逮捕された。

Dün polisler şüpheliyi tutukladı.

警察は昨日その容疑者を逮捕した。

Polisler Yamada hareketlerini izliyordu.

警察は山田の挙動を注視している。

Polisler onun inkarına inanmadı.

警察は彼が否定したのを真に受けなかった。

Polisler eksik belgeleri arıyor.

警察は行方不明の書類を捜している。

Polisler kalabalığı geride tuttu.

警察は群衆を制止した。

Polisler cinayet vakasını soruşturuyor.

警察はその殺人事件を調べている。

Polisler caddede devriye geziyorlardı.

警官達は通りをパトロールしていた。

Tüm polisler cesur değildir.

警察官だからといってみな勇敢だとは限らない。

Polisler buraya geliyor. Buradan gidelim.

察が来た、ずらかれ!

Polisler onu Paris'e kadar izledi.

警察は彼女をパリまで追跡した。

Polisler onları hırsızlık için tutukladı.

警察は盗みで彼を逮捕した。

Polisler geliyor! Hadi buradan gidelim!

察が来た、ずらかれ!

Polisler dün Mary'yi ziyaret etti.

昨日警察がメアリーを訪ねた。

Polisler onun yalan söylediğinden şüpheleniyorlar.

警察は彼が嘘をついたと疑っている。

Polisler hırsızı olay yerinde tutukladı.

- 警察は強盗犯を即座に逮捕しました。
- 警官は強盗犯を即座に逮捕しました。

Polisler sorunu araştıracaklarına söz verdi.

- 警察官はその事件について調査することを約束した。
- 警察はその件について調査することを約束した。

Polisler yerde biraz kan buldular.

警察は床の上に血を発見しました。

Çocuklar polisler ve soyguncular oynuyordu.

- 男の子たちは泥棒ごっこをした。
- 男の子たちはケイドロをして遊んだ。

Polisler kaçan bir mahkûmu takip ediyor.

- 警察は脱獄した犯人を追跡している。
- 警察は脱獄囚を追っている。

Polisler olay yerinin birkaç fotoğrafını çekti.

警察は事故現場の写真を何枚か撮った。

Polisler büyük tehlike karşısında çok cesurdu.

警官たちは大きな危険に直面してとても勇敢だった。

- Polis onların çantalarını inceliyordu.
- Polisler onların çantalarını inceliyordu.

警官達が彼らの鞄を調べていた。

Polisler genellikle caddede park etmiş arabaları görmezden gelirler.

警察はたいてい路上駐車の車に目をつむる。

Bir de ortaya çıkan paramiliter polisler hakkında konuşmamız çılgınca.

- Polisler kaçakçılık için onu tutukladı.
- Polis onu kaçakçılıktan tutukladı.

警察は密輸のかどで彼を捕縛した。

Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.

警察はトムの寝室の窓の外には誰の足跡も見つけることができませんでした。

Londra'da polisler her zaman trende ya da metroda bir bomba bulma konusunda endişeli.

ロンドンの警察はいつも電車や地下鉄の爆弾を探し出すのに躍起となっている。