Translation of "Not" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Not" in a sentence and their japanese translations:

Not defterine not etti.

彼はそれをノートに書き留めました。

Not: Seni seviyorum.

追伸愛してます。

Bu not diyor ki,

このメモには こうあります

Tek bir not düşürmedim.

少しも成績を下げたりせず

Tahtaya bir not yapıştır.

ボードに掲示を張ってください。

Konuları niçin not etmedin?

なぜ要点を書き留めなかったのか。

Öğretmen kolayca not verir.

その先生は点が甘い。

Onun söylediğini not aldı.

彼女は彼の言葉を書き留めた。

Bana bir not bıraktı.

彼女は私に置手紙をした。

Telefon numarasını not etti.

彼はその電話番号を書き留めた。

Lütfen adresimi not et.

私の住所を書き留めておいて。

O, tam not aldı.

彼は満点を取った。

Onun adresini not et.

彼の住所を書き留めなさい。

Lütfen bunu not alınız.

これを書き留めて下さい。

Lütfen söyleyeceklerimi not et.

これから私の言うことをどうぞ書き取ってください。

Telefon numarasını not aldım.

私はその電話番号を書き留めた。

Unutmadan önce, onu not alın.

忘れないうちにそれを書き付けておきなさい。

O bana bir not uzattı.

彼は私に書き物を手渡した。

Onu nasıl yaptığımı not et.

- 私がどんな風にそれをやるかよく見ていなさい。
- 私のやり方をちゃんと見ときなさい。

Lütfen onun söylediğini not et.

彼の言う事を書き留めてください。

Öğretmen not almanın önemini vurguladı.

先生はノートを取ることの大切さを強調した。

Onu unutmadan önce not etmelisin.

忘れないうちに書き留めておいた方がいいですよ。

Onu not eder misin, lütfen?

- 書いてくださいますか。
- 書きとめていただけますか。

Zamanla ilgili hiç not almadım.

時間がたつのに気がつかなかった。

Onun telefon numarasını not ettim.

私は彼女の電話番号を書き留めた。

O telefon numarasını not aldım.

私はその電話番号を書き留めた。

Polis onu defterine not aldı.

警官はそれをノートに書き留めた。

Matematikte iyi bir not aldı.

彼は数学でよい成績をとった。

O, İngilizce tam not aldı.

彼は英語で満点を取った。

Ve sonra bu not diyor ki,

そして こんなメモもあります

Lütfen toplantı gündemindeki değişikliği not al.

会議の議題に変更がありましたので、ご注意下さい。

Konuşmasında vurguladığı her ifadeyi not aldım.

彼の話の中の、彼が強調した言葉をすべて、私は書き留めた。

Kötü bir not almamın nedeni çalışmamamdır.

- 私が悪い点をとった理由は、勉強しなかったということです。
- 私の成績が悪かった理由は、勉強しなかったからです。

O bana gizlice bir not verdi.

彼は私にメモをそっと渡した。

Öğretmen, sınavlarımızda not verirken çok adildi.

先生は我々の試験を採点する時とても公正だった。

Unutmamak için onun adını not ettim.

忘れないように彼の名前を書き留めた。

Kapıda el yazısı bir not vardı.

ドアには手書きのメモが貼ってあった。

Onun sınavda tam not aldığı doğru.

彼が試験で満点を取ったのは本当です。

Önemli görünen her şeyi not almalısın.

重要だと思える事は何でも書き留めるべきです。

O, bana kısa bir not gönderdi.

彼は私に短い手紙をくれた。

Tom'un kimyada mükemmel bir not aldı.

トムは化学で満点を取った。

Adını ve adresini buraya not et.

- ここへ住所と名前をお書きください。
- ここに御住所とお名前をお書きください。

Kate tarih dersinde dikkatle not tuttu.

ケイトは歴史の講義を丹念にノートにとった。

Onu takvimime not etmeyi ihmal ettim.

カレンダーにそれを記入するのを怠っていました。

Ben yeni adresinizi not almak zorundayım.

あなたの新しい住所を書き留めなくては。

Ben İngilizcede iyi bir not aldım.

私は英語でよい成績を取った。

O, onu unutmasın diye not etti.

忘れないように彼はそれを書き留めた。

- Biri "olmamalı" ile "gerek yok"u karıştırmamalıdır.
- Biri "must not" ile "need not"ı karıştırmamalıdır.

「~してはいけない」と「~しなくてもいい」を混同してはいけません。

Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.

君は細心の注意を払って講義ノートを作成したほうがいい。

Bir not bir ataş ile belgeye tutturuldu.

その文章にはメモがクリップでつけられていた。

Öğretmenin söylediği her kelimeyi not etmeye çalıştı.

彼女は先生の言う言葉をすべて書き留めようとした。

Öğretmenin söylediği her şeyi not almaya çalıştı.

彼は先生のいうことをすべて書き付けようとした。

En iyi halde ortalama bir not alacak.

彼はよくても平均点しか取れないだろう。

Öğretmenimin söylediği her şeyi dikkatlice not ettim.

私は先生がおっしゃったことをすべて慎重に書き留めた。

Unutmamak için onun telefon numarasını not ettim.

私は彼の電話番号を忘れないように書き留めておいた。

Onu unutma ihtimaline karşı ismi not et.

忘れないように名前を書き留めておきたい。

Aslında o öğrenci İngilizceden tam not aldı.

あの学生が英語で満点を取ったんだよ。

O, bütün dersi ezberleyerek tam not aldı.

彼女は1課を丸ごと暗記することで満点を取った。

Çin klasikleri konusunda neredeyse hiçbir öğrenci tam not almaz.

漢文の試験で満点を取る生徒はほとんどいません。

O her zaman öğretmeninin söylediği her şeyi not alır.

彼女はいつも先生の言う事を一言一句書き留める。

Masamda bir not fark ettim ama kimin yazdığını bilmiyorum.

私は机に書き置きを見つけたが、誰が書いたものか判らない。

Chris o zor ev ödevinden çok iyi bir not aldı.

クリスはその難しい宿題で、素晴らしい成績をもらいました。

- Umarım Tom sınavı geçer.
- Umarım Tom sınavdan geçer not alır.

トムには試験に受かってほしいな。

The royalists had promised Davout that his officers would not be prosecuted for

The royalists had promised Davout that his officers would not be prosecuted for

Their conduct. He was furious to discover these assurances would not be honoured.

their conduct. He was furious to discover these assurances would not be honoured.

- Bir kağıt parçasına onun telefon numarasını not aldım.
- Onun telefon numarasını bir kâğıt parçasına yazdım.

私は紙の端切れに彼の電話番号を書き留めた。

Even wishing to see him fail… not something they saw from the 'Iron Marshal' very often.

even wishing to see him fail… not something they saw from the 'Iron Marshal' very often.

He also testified on behalf of Marshal Ney – but could not save him from a firing squad.

He also testified on behalf of Marshal Ney – but could not save him from a firing squad.