Translation of "Nedeniyle" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "Nedeniyle" in a sentence and their japanese translations:

Tadilat nedeniyle kapalıyız.

改装のため閉店致します。

- Onun çabaları nedeniyle başardık.
- Başarımız onun çabaları nedeniyle oldu.

私たちの成功は彼の努力のお陰だった。

Sınırlı depolama kapasitesi nedeniyle,

夜の熟睡状態の間に

Vesaire birçok sorun nedeniyle

いくつかの問題で

Maç kar nedeniyle ertelendi.

雪の為に競技の開始が遅れた。

Kar nedeniyle tren ertelendi.

雪のため、列車が遅れた。

O, hastalık nedeniyle yoktu.

彼は病気のため欠席した。

O hastalık nedeniyle yoktur.

彼は病気で休んでいる。

Tren fırtına nedeniyle durdu.

嵐のため列車は止まった。

Alışkanlık nedeniyle başını kaşıdı.

彼はいつもの癖で頭をかいた。

Havaalanı sis nedeniyle kapatıldı.

空港は霧のために閉鎖された。

Kötü hava nedeniyle yüzemediler.

天気が悪かったので彼らは泳げなかった。

Yağmur nedeniyle gezileri ertelendi.

彼らの旅行は雨のために延期された。

Tren kar nedeniyle gecikti.

列車は雪のため遅れた。

Fırtına nedeniyle geç vardılar.

嵐のため彼らは遅れて着いた。

Şiddetli yağmur nedeniyle gelemedim.

私はひどい雨のために来ることができなかった。

Kalkışımızı yağmur nedeniyle erteledik.

私は雨で出発を延期した。

Köprü sel nedeniyle dayanamadı.

洪水で橋が壊れた。

Hastalık nedeniyle okulda yoktum.

私は病気のため学校を休んだ。

O, hastalığı nedeniyle gelemedi.

彼は病気で来られなくなった。

O hastalığı nedeniyle yok.

彼は病気で休んでいる。

Yetersiz uyku nedeniyle çalışmayan genler

睡眠不足によって 活動が減った遺伝子は

Trenler kar yağışı nedeniyle çalışmıyordu.

雪の為に列車は走れなかった。

Su sıkıntısı nedeniyle, banyo yapamadım.

水不足のために入浴できなかった。

Ben kalabalık nedeniyle yol açamadım.

人混みのために私は一歩も進めなかった。

Onun gençliği nedeniyle izin vermelisin.

君は彼の若さを考慮に入れなければならない。

Yoğun yağmur nedeniyle sırılsıklam oldum.

強い雨のため私はずぶ濡れになった。

Tayfun nedeniyle görüşme iptal edildi.

会は台風のため中止になった。

Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.

会は雨のために中止になった。

Fırtına nedeniyle toplantıyı ertelemek zorundaydık.

我々は嵐のため会合を延期しなければならない。

Hazırlanma eksikliği nedeniyle başarısız olduk.

我々は準備不足で失敗した。

Yağmur nedeniyle oyun iptal edildi.

雨のために試合を中止した。

Kötü hava nedeniyle, ben gitmedim.

悪天候のために、私は行きませんでした。

Uçak kötü hava nedeniyle gecikti.

悪天候で飛行機が遅れた。

Çok fazla şarap nedeniyle sarhoştu.

ワインの飲みすぎでふらふらになった。

Yürüyüş yağmur nedeniyle iptal edildi.

ハイキングは雨のため中止になった。

Kaza kirli sis nedeniyle oldu.

その事故はスモッグのせいであった。

Oyun yağmur nedeniyle iptal edildi.

その試合は雨のため中止となった。

Kuşlar ses nedeniyle uçup gittiler.

その音で鳥は飛び去った。

O, soğuk algınlığı nedeniyle yoktu.

- 彼女は風邪を引いて欠席しました。
- 彼女は風邪のため欠席した。

Sağlık sorunları nedeniyle okulu bıraktı.

彼女は健康上の理由で学校をやめた。

O, ciddi hastalığı nedeniyle gelemedi.

彼は重い病気のために来られなかった。

O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.

彼は殺人罪で刑務所に送られた。

O soygun nedeniyle hapse gönderildi.

彼は強盗の罪で刑務所に送られた。

Şiddetli yağmur nedeniyle trenler durdu.

大雨のために列車が止まった。

Uçağımız yoğun sis nedeniyle inemedi.

濃霧のために私達が乗った飛行機は着陸できなかった。

Çatı kuvvetli rüzgar nedeniyle parçalandı.

屋根は強風に飛ばされた。

Nehir şiddetli yağmur nedeniyle taştı.

大雨で川があふれた。

Yoğun trafik nedeniyle geç kaldı.

彼女は交通渋滞のために遅れた。

Kaba dili nedeniyle yanlış anlaşıldı.

彼は粗野な言葉づかいのせいで誤解されている。

O ağaçlar nedeniyle ormanı göremiyor.

この木のせいで森を見ることができません。

Hastalığı nedeniyle altı haftadır hastanedeydi.

彼女は病気で6週間入院した。

Lumbagom nedeniyle, Koizumi'nin partisine katılamayacağım.

腰痛のため、小泉さんのパーティー に参上いたしません。

Sermaye yetersizliği nedeniyle projemizi gerçekleştiremedik.

私たちは資金不足のため、計画を遂行することができなかった。

Su şebekesi deprem nedeniyle patladı.

地震のため水道の本管が破裂した。

Dikkatsizlik nedeniyle arabasıyla direğe çarptı.

- 彼女は注意不足で、車をポストにぶつけた。
- 彼女は不注意で柱に車をぶつけた。

Tom kötü sağlığı nedeniyle yok.

トムは体調不良で欠席です。

Kumar borçları nedeniyle iflas etti.

彼はギャンブルの借金で破産した。

Kötü hava nedeniyle oyun ertelendi.

天気が悪かったので、試合は延期された。

Ders verme nedeniyle çok yorgunum.

私は教えた後ひどく疲れています。

Ben yağmur nedeniyle pikniğe gidemedim

私は雨のためにピクニックに行けなかった。

Maç yağmur nedeniyle iptal edildi.

雨のためにその試合は中止になった。

Sanık cinnet nedeniyle suçsuz bulundu.

被告は精神状態を理由に無罪を宣告された。

Onun belleği yaş nedeniyle kötüleşiyor.

- 彼の記憶力は、年齢と共に衰えている。
- 彼の記憶力は、年齢と共に衰えています。

Hastalık nedeniyle, o bizimle gelemedi.

病気のために彼は我々と同行できなかった。

Yağmur nedeniyle planlarım tamamen karıştı.

大雨のせいで予定がすっかり狂ってしまった。

O şok nedeniyle hayatını kaybetti.

彼女はショック死した。

O, hastalık nedeniyle okulda yoktu.

- 彼は病気のため、学校を休んだ。
- 彼は病気で学校を休んだ。

Fırtına nedeniyle, gemi limandan çıkamadı.

嵐のために、船は出航できなかった。

Okulun kapanışı yoğun kar nedeniyle oldu.

休校は大雪のためであった。

Dünya yüzeyi volkanik aktivite nedeniyle yükseldi.

火山活動で地面が盛り上がった。

Yağış yokluğu nedeniyle bahçedeki çiçekler öldü.

雨が降らなかったために庭の花が枯れてしまった。

Biz düşman saldırısı nedeniyle geri çekildik.

われわれは敵の攻勢に後退した。

Kötü bir fırtına nedeniyle dışarı çıkamadı.

ひどい嵐のために、彼は外出できなかった。

Trafik sıkışıklığı nedeniyle otobüs geç kalmıştı.

バスは交通渋滞のために遅れた。

Beyzbol maçı yağmur nedeniyle iptal edildi.

その野球の試合は雨のために中止になりました。

Yoğun sis nedeniyle uçuş iptal edildi.

- 濃い霧のために飛行機は欠航した。
- その飛行機は濃霧のために欠航になった。

Maç şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi.

その試合は大雨の為に中止になった。

Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.

そのテレビ番組は特別ニュースのために中断された。

Tren yoğun kar yağışı nedeniyle ertelendi.

列車は大雪のため遅れた。

Sis nedeniyle trafik geçici olarak durduruldu.

霧のために、交通は一時不通になっている。

O sonuç nedeniyle hayal kırıklığına uğramıştı.

彼女はその結果に失望しました。

Onun geç gelmesi nedeniyle planlarımız değişti.

彼女が遅刻したため、計画を変更した。

O, çaba eksikliği nedeniyle başarısız oldu.

彼は努力が足りないので失敗した。

Kırılmış pencere nedeniyle odayı sıcak tutamadık.

窓ガラスが割れていたのでその部屋を暖かくしておけなかった。

Yağmur nedeniyle, piknik spor salonunda gerçekleştirildi.

雨のため、ピクニックは体育館で行われた。

Yoğun kar yağışı nedeniyle geç kaldık.

私たちはものすごい雪のために遅れた。

Okul kar nedeniyle gün boyunca kapatıldı.

雪のため学校はその日休校になった。

O, hasta olması nedeniyle okulda yoktu.

- 彼は病気のため、学校を休んだ。
- 彼は病気だったので学校を休んだ。
- 彼は病気で学校を休んだ。

Şartlar nedeniyle, üniversiteye gitme düşüncesinden vazgeçtim.

事情があって私は大学進学をあきらめた。

Fon sıkıntısı nedeniyle projemiz başarısız oldu.

資金不足で我々の計画は失敗した。

Bizim tren yoğun kar nedeniyle ertelendi.

私達の乗った列車は大雪のために遅れた。

Trafik sıkışıklığı nedeniyle buluşmaya geç kaldık.

交通渋滞のため私たちは会合に遅れた。

Çocuğun yaşı nedeniyle izin vermek zorundasın.

あの子の年を考えてやらなければいけないよ。

Tayfun nedeniyle birçok uçuş iptal edildi.

台風のために多くの飛行機の便がとりやめられた。

Annem hastalığı nedeniyle 3 gün uyumadı.

母はこの三日間病気で寝ていません。

Şiddetli yağmur nedeniyle, oyun iptal edildi.

大雨のため試合は中止された。

Yoğun ısı nedeniyle açık havada oynayamadık.

- 私達は激しい暑さのため戸外で遊べなかった。
- 猛烈な暑さのため、私たちは外で遊ぶことができなかった。

Kaza benim dikkatsizliğim nedeniyle meydana geldi.

その事故は私の不注意から起こった。