Translation of "Kyoto" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Kyoto" in a sentence and their japanese translations:

Kyoto turizm sektörüne bağımlıdır.

京都は観光産業に依存している。

Kyoto Sonbaharda en güzeldir.

京都は秋がもっとも美しい。

Kyoto Japonya'nın eski başkentidir.

京都は日本の古都だ。

Nara Kyoto kadar eski.

奈良は京都と同じくらい古い。

Kyoto ziyaret etmeye değer.

- 京都は訪れる価値がある。
- 京都は見物する価値がある。

Kyoto, Japonya'nın eski başkentiydi.

京都は以前日本の首都でした。

Kyoto Üniversitesinden mezun oldum.

私は京都大学を卒業しました。

Kyoto Üniversitesinde öğrenim görüyor.

- 彼は京都大学で学んでおります。
- 彼は京大で学んでいる。

- Kyoto Osaka kadar büyük değildir.
- Kyoto, Osaka kadar büyük değildir.

京都は大阪ほど大きくない。

- Kyoto ve Boston kardeş şehirlerdir.
- Kyoto ve Boston ikiz şehirlerdir.

京都とボストンは姉妹都市である。

Kyoto, türbe ve tapınaklarıyla ünlüdür.

京都は神社や仏閣で有名だ。

Kyoto en güzel olduğunda kalabalıktır.

京都は最も美しい時に一番混み合う。

Bu şehre Küçük Kyoto diyoruz.

我々はこの町を小京都と呼ぶ。

Kyoto Osaka'dan ne kadar uzaklıktadır?

- 大阪から京都までどれくらいありますか。
- 大阪から京都まではどれくらいの距離がありますか。

Onu Kyoto Kraliyet Sarayına götürdüm.

私は彼を京都御所に連れて行きました。

Kyoto eski tapınakları ile ünlüdür.

- 京都は古い寺院で有名である。
- 京都は古いお寺があるので有名だ。

Kyoto şehrinin haritası var mı sende?

京都市の地図を持っていますか。

Kyoto birçok turist tarafından ziyaret edilir.

京都はたくさんの観光客が訪れる。

Kyoto bir kez ziyaret etmeye değer.

京都は、1度は行ってみる価値がある。

O, dün Kyoto için yola çıktı.

彼女は昨日京都に向けて出発した。

Biz Kyoto sokaklarında yukarı aşağı yürüdük.

私たちは京都の町をぶらぶら歩いた。

Kyoto İstasyonu'na giden yolu bana söyler misiniz?

- 京都駅へ行く道を教えてくれませんか。
- 京都駅に行く道を教えてもらえませんか。

Onlar aileleri ile birlikte Kyoto manzaralarını gördü.

彼らは家族と一緒に京都見物をした。

Birçok ülke 1997'de Kyoto Protokolü'nü imzaladı.

多くの国が1997年に京都議定書に調印した。

- Japonya güzel kentlerle doludur. Örneğin Kyoto ve Nara.
- Japonya güzel şehirlerle doludur. Kyoto ve Nara, örneğin.

- 日本には多くの美しい都市がある。たとえば京都、奈良だ。
- 日本には美しい都市が山ほどある。たとえば京都や奈良など。

Japonya güzel şehirlerle doludur. Örneğin, Kyoto ve Nara.

日本には美しい都市が多い。例えば京都、奈良だ。

Osaka şehrinin nüfusu Kyoto şehrinin nüfusundan daha fazladır.

大阪市の人口は京都市の人口より多い。

Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı.

多くの国が1997年に京都議定書に調印した。

Her yıl Kyoto, dünyanın her tarafından binlerce ziyaretçi ağırlar.

京都は毎年世界中からたくさんの観光客が訪れる。

Jane onun Kyoto hakkında bildiği kadar çok Nara hakkında bilmiyor.

ジェーンは京都についてほど奈良について知りません。