Translation of "Iyisi" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Iyisi" in a sentence and their japanese translations:

Bu en iyisi.

- これが最高なんだ。
- これが一番いいんだよ。

- Bu tartışmasız en iyisi.
- Bu açık ara en iyisi.

これが断然最高の方法です。

En iyisi devam etmek.

‎避けて移動する

Ve hepsinden de iyisi...

あと最高だったことは

En iyisi ölçülü içmek.

酒は飲んでも飲まれるな。

En iyisi görevini yapmalı.

彼が義務を果たすのが一番良い。

Yapabileceğimin en iyisi bu.

それが俺にできるベストだね。

Henüz en iyisi gelmek.

楽しいのはこれからだよ。

Bu hepsinin en iyisi.

これは、全ての中で、断然いちばん良い。

Sanırım kaba olmamak en iyisi.

失礼に振舞ったりしないのが一番だと思う。

Kompozisyonun yine de en iyisi.

君の作文はこれまでの中で一番良い。

Belki biber katmamak en iyisi.

コショウは入れない方がいいんじゃないかな?

Bu ikisinin çok daha iyisi.

これが2つの中で断然良い。

Düşündüm ki ölüm en iyisi olur.

結果として良かっただろうと

Ve Amerika bunda kesinlikle en iyisi.

アメリカが人種差別が著しいことは 紛れもないことです

Mayuko her zaman en iyisi istiyor.

マユコはいつも最上のものを欲しがる。

En iyisi düzenli olarak dişçiye gitmektir.

定期的に歯医者に行くのがいちばんいいよ。

Para kazanmak istiyorsan, Amerika en iyisi.

お金を稼ぎたいならアメリカが一番だ。

Baktığımız evler arasında en iyisi bu.

私たちが見たすべての家の中で、これが群を抜いて一番よい。

Bu sorunda yer almamak en iyisi.

この問題には関わらない方がいい。

Daha iyisi yapmak için kendimizi eğitmek içindir.

ちゃんとした知識を身につける為なの

Yağmurlu bir günde en iyisi evde kalmaktır.

雨の日は外に出ないにかぎる。

Üç adaydan, sanırım Bay Smith en iyisi.

三人の候補者の中ではスミス氏がベストだと思います。

En iyisi bu konuyu göz ardı etmek.

この点は無視したほうがいい。

Bu sözlük açık ara farkla en iyisi.

この辞書は群を抜いてよい。

En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.

このネクタイにしましょう、一番よさそうだから。

Biri sizi sinirlendirirse en iyisi hemen tepki vermemek.

人にいらいらさせられても、すぐに反応しないのが一番です。

Zayıflamak için en iyisi biraz spor aktivitesine başlamak.

やせるためには、何かスポーツをするのが一番だ。

Bu durumda olabileceğimizin en iyisi o fıkradaki yaşlı kadın...

私達になれるのは せいぜい あの笑い話のおばあさんくらいー

Yıldızları çıplak gözle, hatta daha da iyisi teleskopla görebilirsin.

それらの星は肉眼で見える、まして望遠鏡ならなおさらである。

- Sınava hazırlanmaya başlasak iyi olacak.
- En iyisi sınava hazırlanmaya başlayalım.

私達は試験勉強を始めた方がよい。

O iyi bir çocuk ve daha da iyisi, çok yakışıklı.

彼は善良な少年だ。そして、さらによいことには、非常に美男だ。

Bunun şimdiye kadar onların önerdiği tüm planların en iyisi olduğuna inanıyorum.

私は、彼らが提案した全計画の中でこれがとびぬけて一番よいと信じている。

Buradan otele yürüyerek gitmek çok uzaktır. Daha iyisi bir taksiye binmek.

ここからホテルまで徒歩で行くには遠すぎます。タクシーにお乗りなさい。

Onlar bunun en iyisi olmasa da, en iyi kitaplardan biri olduğunu söylüyorlar.

これは最良の本ではないにしても、そうした本の一冊だということです。

- Polis gelene kadar beklesen iyi olur.
- Sen en iyisi polis gelene kadar bekle.

警察が来るまで待った方が良い。

- Sen en iyisi git onunla bizzat konuş.
- Gidip onunla şahsen konuşsan daha iyi olur.

行って自分で彼に話す方がよい。

- Sen en iyisi git ona şahsen teşekkür et.
- Şahsen teşekkür etmeye gitsen daha iyi olur.

行ってじきじきに彼女に礼を言いなさい。

- Her an aşırı yağmur başlayacak gibi görünüyor. Şemsiye alsan iyi olur.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.

なんだか今にも雨がザーッと降り出しそうな天気だよ。傘を持って出かけた方がいいみたいだね。