Translation of "Dinlemek" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Dinlemek" in a sentence and their japanese translations:

Yavaşlamak, vücudu dinlemek,

スローダウンして

Müzik dinlemek çok eğlenceli.

音楽を聴くのはとても楽しい。

Suç hakkında dinlemek korkunçtu.

その犯罪は聞くも恐ろしいものだった。

Pop müzik dinlemek istiyorum.

私はポピュラー音楽を聞きたい。

Onu dinlemek çok ilginç.

彼の話を聞くのはおもしろい。

Hangi CD'yi dinlemek istersin?

- あなたはどのCDを聞きたいですか。
- どっちのCDが聴きたい?

Sesi dinlemek için hoş.

彼女の声は聞いていて気持ちがいい。

Radyo dinlemek hoşuma gidiyor.

ラジオを聴くのが好きなんだ。

- Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- Hiç kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.

誰も僕の意見など聞きたがらない。

Onu dinlemek için zaman ayırdım,

時間をかけて 彼女の話を聞き

Bunları dinlemek de zor olmalı.

おそらく聞く側にとっても重いでしょう

Onun söylediklerini dinlemek zorunda değilsin.

あいつの言うことは聞かなくていいよ。

Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.

誰も僕の意見など聞きたがらない。

O, caz dinlemek için geldi.

彼はジャズを聴くようになった。

Haberi dinlemek için güçlükle bekleyebildim.

私はそのニュースを聞くのを待てないくらいだった。

Haber dinlemek için radyoyu açtım.

私はニュースを聞くためにラジオをつけた。

Haberleri dinlemek için radyoyu açtım.

私はニュースを聞くためにラジオをつけた。

Klasik müzik dinlemek hoşuma gider.

クラシックを聴くのが好きです。

Linda müzik dinlemek için parka gitti.

リンダは音楽を聞きにその公園に行きました。

Yapacağın tek şey onun tavsiyesini dinlemek.

君は彼の助言に従いさえすればよい。

Onun konuşmasını dinlemek her zaman hoş.

彼の話はいつ聞いても楽しい。

Hiç kimse onu dinlemek için durmaz.

- じっくり彼に耳を貸す者はいない。
- 彼の言うことに耳を貸すものは誰もいない。

O, müzik dinlemek için koltuğuna yerleşti.

彼は音楽を聴くために、椅子に座って落ち着いた。

İnsanlar onun müziğini dinlemek için evlerinden çıktılar.

人々は音楽を聞きに家から出て来ました。

Yumi İngilizce programını dinlemek için erken kalktı.

由美は英語の番組を聞くために早くおきました。

Eski müzik formatlarını dinlemek bana memleketimi hatırlatıyor.

オールディーズを聞くと故郷を思い出します。

Belki de benim görevim; evrenin bana gösterdiklerini dinlemek

自分の仕事は 宇宙が示してくれるものに 耳を澄ませ

İnsanlar ünlü orkestrayı dinlemek için konser salonun geldiler.

人々はその有名なオーケストラを聞きに、コンサート会場に来た。

Onun dersini dinlemek için elli kadar çok öğrenci toplandı.

50人もの学生が彼の講義を聞きに集まった。

İyi ilacın tadı acıdır, iyi bir tavsiyeyi dinlemek zordur.

良薬は口に苦く、忠言は耳に逆らう。

Tom şarkı söylemeyi seviyordu. Fakat hiç kimse onu dinlemek istemiyordu.

トムは歌うのが大好きでしたが、トムの歌を聞きたがる人は誰もいませんでした。

Tom şarkı söylemeyi severdi fakat hiç kimse onun şarkı söylemesini dinlemek istemiyordu.

トムは歌うのが大好きでしたが、トムの歌を聞きたがる人は誰もいませんでした。

Biz bir sonuca ulaşmadan önce, Tom'un görüşünü en azından bir kez dinlemek istiyorum.

結論を出す前に、一度トムの意見を聞いておきたいな。