Translation of "Eğlenceli" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Eğlenceli" in a sentence and their japanese translations:

Ne eğlenceli!

なんと楽しいことか!

Yaşam eğlenceli.

人生は楽しい。

Eğlenceli miydi?

おかしかった?

- Ben yüzmeyi eğlenceli buluyorum.
- Yüzmeyi eğlenceli bulurum.

泳ぐことは私にとって楽しい。

Yüzmeyi eğlenceli bulurum.

泳ぐことは私にとって楽しい。

Denizde yüzmek eğlenceli.

海で泳ぐのは面白い。

TV izlemek eğlenceli.

テレビを見るのは楽しい。

Onunla olmak eğlenceli.

彼女と一緒にいると楽しい。

Kaymak çok eğlenceli.

- スキーをする事は大変面白い。
- スキーをするのはとても面白い。
- スキーって、すごく楽しいんだよ。

O eğlenceli olacak.

それは滑稽だ。

Bu eğlenceli olabilir.

それは楽しそう。

Basketbol çok eğlenceli.

バスケットボールはとても面白い。

O film eğlenceli.

あの映画は面白かったよ。

İngilizce konuşmak eğlenceli.

英語で話すのは楽しい。

O çok eğlenceli.

- とても面白いです。
- 凄く楽しいです。

Tenis oynamak eğlenceli.

- テニスをするのは面白い。
- テニスをすることは面白い。
- テニスをするのは楽しい。
- テニスをするのはおもしろい。

Yabancı insanlar eğlenceli.

外国人って面白いなあ。

Eğlenceli olursa giderim.

楽しければ、僕も行く。

Tom eğlenceli mi?

トムって、楽しい人?

O eğlenceli miydi?

楽しかった?

Eğlenceli gözükmüyor mu?

そりゃあ楽しそうじゃん?

Yarışı izlemek eğlenceli.

あの競争を見るのは楽しい。

Çok eğlenceli iş.

仕事は大変面白いです。

Parti eğlenceli miydi?

パーティーは楽しかった?

Müzik dinlemek çok eğlenceli.

音楽を聴くのはとても楽しい。

İngilizce konuşmak çok eğlenceli.

- 英語を話すことはとても楽しいことです。
- 英語で話すことはとても楽しいことです。

Yüzme benim için eğlenceli.

泳ぐことは私にとっておもしろいです。

Evde kalmak eğlenceli değildir.

- 家にいるのは楽しくない。
- 家にいるのはつまらない。

Seyahatlara çıkmak çok eğlenceli.

旅行に行くのはとても楽しい。

Bunun eğlenceli olduğunu sanmıyorum.

これが面白いとは思わない。

Bugünün eğlenceli olacağını biliyordum.

今日はきっと楽しくなると思っていたよ。

Golf oynamak çok eğlenceli.

ゴルフをするのはとても楽しい。

Sizinle olmak çok eğlenceli.

あなたと一緒にいるととても楽しいわ。

Onu yapmak eğlenceli miydi?

それやるの楽しかった?

Sörf yapmak çok eğlenceli.

サーフィンはすごく楽しい。

Eğlenceli ve keşfetmesi kolay olmak.

コンテンツ探しの体験を 楽しく便利にしようとしました

Üstelik eğlenceli ve stresli değil.

面白くてストレスの無い番組です

Ama öğrenmesi çok eğlenceli olacak.

ですが それを解明するのは 非常に楽しいだろうと思います

O dağa tırmanmak çok eğlenceli.

その山にのぼることはたいへんおもしろい。

Bunun eğlenceli olduğunu düşünüyor musun?

こんな事は面白いと思いますか。

Ben onu çok eğlenceli buldum.

彼女はとても面白い人だ。

Film kitap kadar eğlenceli değildi.

その映画は原作ほどおもしろくなかった。

Çocuklara eğlenceli bir hikaye okudu.

彼女は子供達に面白い話を読んで聞かせた。

Çocuklara eğlenceli bir hikaye anlattım.

私は子供たちにおもしろい話をして聞かせた。

Yaban kuşlarını izlemek çok eğlenceli.

野鳥を観察するのはとても面白い。

Üniversitenin çok eğlenceli olacağını düşünmemiştim.

大学がこんなに楽しいとは思ってなかった。

Yabani kuşları izlemek çok eğlenceli.

野鳥を観察するのはとても面白い。

Garajı temizlemek çok eğlenceli değildi.

車庫を掃除するのはあんまり楽しくなかった。

Ormanda pala olmadan ilerlemek eğlenceli değil.

ジャングルで なたがないと 楽しくない

Taze karda kayak yapmak çok eğlenceli.

新雪でスキーをするのはとても楽しいことです。

Pek çok eğlenceli sihirli hileler bilir.

彼は面白い手品をたくさん知っている。

Tom voleybolun basketboldan daha eğlenceli düşünüyor.

トムはバスケよりバレーの方が面白いと思っている。

Bir tenis oyununun eğlenceli olabileceğini düşündüm.

テニスの試合は面白いかもしれないと思った。

Birlikte kayağa gitmemizin eğlenceli olacağını düşündüm.

一緒にスキーに行くのは楽しいだろうと思ったんだ。

- Tenis oynamak eğlenceli.
- Tenis oynamak eğlencelidir.

- テニスをするのは楽しい。
- テニスをするのはおもしろい。

O eğlenceli gibi görünüyor, değil mi?

そりゃあ楽しそうじゃん?

Birlikte gitmenin daha eğlenceli olacağını düşünüyorum.

一緒に行けばもっと楽しいと思う。

Bu, çocuklar için eğlenceli bir program.

これは子供向けの楽しい番組です。

Biz televizyonda eğlenceli bir program izledik.

私たちはテレビでおかしな番組を見ました。

Böyle tünellerde ilerlerken kaybolmak hiç eğlenceli değildir.

こういうトンネルを進み― 迷ってしまったら大変だ

Bir köpek yavrusu ile oynamak çok eğlenceli.

小犬と遊ぶのはとても楽しい。

Gemiyle yolculuk etmek çok eğlenceli, değil mi?

船で旅行するのはたいへん面白いですね。

Son zamanlarda eğlenceli bir şey oldu mu?

最近何か楽しいことあった?

- O çok eğlenceli idi.
- O çok eğlenceliydi.

すごく面白かった。

Yaşlı adam çocuklara eğlenceli bir hikaye anlattı.

老人は子供たちに面白い話をした。

Bu tatil çok eğlenceli değil - eve yönelebiliriz.

今度の休暇は余り楽しくない。帰った方がいい。

Bu eğlenceli, etkileşimli video oyunlarıyla dolu havuza bakmalısınız

この楽しい参加型の遊び場としての ゲームに目を向け

Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.

タトエバに文を訳すのは、宿題より楽しい。

Yeni yağmış kar üzerinde kayak yapmak çok eğlenceli.

新雪でスキーをするのはとても楽しいことです。

Trenlerin fotoğraflarını çekme hakkında çok eğlenceli olan nedir?

電車の写真なんか撮って何が楽しいの?

Bu kitap, o kitaptan daha az eğlenceli değil.

- この本は面白さの点ではあの本にまさるとも劣らない。
- この本はあの本に劣らずおもしろい。

Bu kitap o kadar eğlenceli ki saatlerce okuyabilirim.

この本はとても面白いので、何時間でも読み続けられそうだ。

Yıllar içinde her şeyin değiştiğini görmek eğlenceli olur.

年月を経て物事がどう変わっていくか見るのは面白そうだ。

O, çok eğlenceli parti için ev sahibine teşekkür etti.

彼は主催者にパーティーがたいへん楽しかったとお礼を言った。

Bana her ay gönderilen onun mektubunu okumak çok eğlenceli.

私に毎月送られてくる彼の手紙を読むのはとてもおもしろい。

Bir filmin herhangi bir kitaptan daha eğlenceli olduğunu düşünüyorum.

映画の方がどんな本より面白いと思う。

İlk başta, ben bunu sevmedim, ama gitgide eğlenceli oldu.

最初は嫌だったけど、だんだん楽しくなってきたよ。

Benim için, onunla konuşmaktan daha eğlenceli bir şey yok.

私にとって彼と語り合うほど楽しいことはない。

Görevimize büyük bir atlayış ve eğlenceli bir deneme kararıyla başlayacağız.

じゃあ 水しぶきと共に始めるよ 試しに決断してみて

Bakın, bir arazi motosiklet getirdiler. Bu eğlenceli bir macera olacak.

ダートバイクだ これは楽しくなりそうだ

Benim için onunla konuşmaktan daha eğlenceli yapacak bir şey yok.

私にとって彼と語り合うほど楽しいことはない。

Her hafta ne kadar süre çocuklarınızla eğlenceli şeyler yaparak zaman geçirirsiniz?

毎週どれくらいの時間お子さんと遊んでいますか。

Yani futbolun neden bu kadar eğlenceli ve ilgi çekici olduğunu iyi biliyorum.

サッカーがなぜ面白く 夢中にさせるのか分かります