Translation of "Bilimsel" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "Bilimsel" in a sentence and their japanese translations:

Bilimsel konferansa katıldı.

彼は学術会議に出席した。

Avrupa'da bilimsel devrim zamanı.

ヨーロッパでは 科学革命が起きていました

Bilimsel ismi Octopus vulgaris.

‎学名は ‎オクトパス・バルガリス

Onun yöntemleri bilimsel değildir.

彼の方法は科学的ではない。

Botanik, bitkilerin bilimsel çalışmasıdır.

植物学とは植物の科学的研究のことである。

Bilimsel makaleleri okumayı sever.

彼女は科学論文を読むのが好きです。

bilimsel bir açıklama aramaya başladım.

この事を科学的に 解明することにしました

Bilimsel makaleleri okumaktan zevk alır.

彼女は科学論文を読むのが好きです。

Önemli bir bilimsel keşif yaptı.

彼は重要な科学上の発見をした。

O, bilimsel olarak kanıtlanmış mı?

それ科学的に証明されてんの?

Bu, bilimsel olarak ispatlanmış mı?

それ科学的に証明されてんの?

Ama bilimsel araştırmalar hâlâ emekleme döneminde.

でも 科学的な研究は 始まったばかりで

bilimsel kaynakları sınırlı bir lisede okumuştum.

科学研究を行う機会に 恵まれない生徒でした

Politikacılar aynı bilimsel olmayan söylemleri tekrarlayarak

政治家はそれに よりいっそう強く反発して

Ekonomik ve bilimsel gelişim seviyesine bakılmaksızın

「宇宙空間の探査及び利用は すべての国の人々のために

Bilimsel gerçek insan aklının bir yaratılışıdır.

科学的心理は人間精神の創造物である。

O, kendini bu bilimsel çalışmaya atfetti.

彼は科学の研究に専念した。

Hava durumu bilimsel olarak tahmin ediliyor.

天気は科学的に予報される。

Ya da daha bilimsel konuşmamıza gerek yoksa

科学的な会話が不必要ならば

Doktora sonrası bilimsel araştırma bursluları ve profesörleri

多様な学科からの 大学生や大学院生

Bu iddialar için hiçbir bilimsel dayanak yok.

これらの主張には科学的な根拠がない。

O bilgin büyük bir bilimsel keşif yaptı.

あの学者は、科学的な大発見をした。

Bilimsel bilgi 16.yüzyıldan beri büyük ölçüde ilerledi.

科学的知識は16世紀以来大いに進歩してきた。

Bilimci son bilimsel bilgiler ışığında garip olayları açıkladı.

その科学者は、最新の科学知識に照らしてその奇妙な現象を説明した。

Doktor Yukawa bilimsel çalışmada önemli bir rol oynadı.

湯川博士は科学研究に重要な役割を果たした。

O, bilimsel araştırmamızda çok önemli bir rol oynadı.

彼は我々の科学研究に大変重要な役割を果たした。

Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.

‎家に戻ると論文を読みあさり ‎有用な情報を集めた

Onun bilimsel becerileri vardı ama o bile onu bilmiyordu.

学識があるにもかかわらず彼はそれを知らなかった。

Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.

ほとんどの科学的進歩は当然のことについての発見に過ぎない。

Verilen büyük bilimsel çabalara rağmen kesin bir tedavi yöntemi bulamadık.

科学者たちの膨大な努力にも関わらず 未だ 決定的な治療法は見つかっていません

Kişilik ve kan grubu arasında bir bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmadı.

血液型と性格の関連性は科学的には証明されていない。

Kahramanlık ve trajedinin damgasını vurduğu, eşi görülmemiş bir mühendislik ve bilimsel girişim olacaktı

それは前例のない工学と科学の事業であり、英雄主義

Sistematik iz sürmeyi mi denemek istiyorsunuz? Bu heyecan verici, çünkü bu bilimsel bir şey.

体系的に捜したいのか 科学的だから楽しみだ

Evrimin bilimsel gerçeği o kadar büyük bir çoğunlukla kuruldu ki onu çürütmek neredeyse imkansızdır.

進化という科学的真理が反対しようもないほど確証されるもので、実質的に論駁できない。

Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır.

科学的知識の増加とともに、人間の悪を行う力は、善を行う力に比例して増えてきた。

Hiçbir bilimsel temeli olmamasına rağmen, Astroloji çok popülerdir ve pek çok insan ona inanıyor gibi görünüyor.

占星学は科学的な根拠もないのに、とても人気があって、占星学は信じている人が多いようです。

Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.

それでも、苦痛というものがどのような脳のプロセスで引き起こされるのかということについての科学的な説明がやはり必要である。

Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.

雷は科学的に説明されているから、雷が人間に対する神の怒りだなどとは人々はもう信じていない。だから、雷も以前ほど恐ろしいものではなくなってきている。