Translation of "Açıklama" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Açıklama" in a sentence and their japanese translations:

Açıklama zamansızdı.

その声明はときを得ていなかった。

Açıklama için teşekkürler.

説明をありがとうございます。

Açıklama benim anlayışımın ötesinde.

その説明は私には理解できなかった。

Sahne açıklama ötesinde güzeldi.

- 景色は言葉で言い表せないほど美しかった。
- 景色は言葉では表せないほど美しかった。
- その光景は筆舌に尽くしがたいほど美しかった。
- その景色は言い表せないほど美しかった。

Bu açıklama gerçeklerle uyuşmaz.

その記事は事実と符合しない。

Açıklama için zaman yoktu.

説明の時間は残されていなかった。

Sana bir açıklama borçluyum.

私はあなたに説明する義務がある。

- Bize bir açıklama yapar mısın?
- Bize bir açıklama yapacak mısın?

何か述べてくれませんか。

Bilimsel bir açıklama aramaya başladım.

この事を科学的に 解明することにしました

Herhangi bir açıklama yapılmadan kovulduk.

われわれは説明もなく立ち去れと命じられた。

Açıklama çok daha karmaşık olabilir.

- 説明は、もっとはるかに複雑なのかもしれない。
- その説明は、もっとはるかに複雑なものかもしれない。

Bir açıklama için bana baktı.

彼は私の顔を見て説明を求めた。

Başkan yarın bir açıklama yapacak.

大統領は明日、声明を発表する予定である。

Onun güzelliği açıklama ötesinde idi.

- 彼女の美しさは言葉では表現できないほどだった。
- 彼女の美しさは言葉では言い表せないほどだった。

Bana bir açıklama yapar mısın?

説明してくれる?

Bu oldukça tartışmasız bir açıklama olmalı,

これには議論の余地が無いでしょう

Açıklama hiçbir biçimde tatmin edici değil.

- その説明は決して満足するものではない。
- その説明は決して満足すべきものではない。

Bir açıklama için ona baskı yapmadı.

彼は彼女に説明を強要しなかった。

Niçin gelmediğine dair bir açıklama yapmadı.

彼はなぜ欠席していたかを説明しなかった。

O, kazaya ayrıntılı bir açıklama getirdi.

彼はその事故のことをくわしく述べた。

Kusura bakma, açıklama yapma konusunda kötüyüm.

説明下手でごめんね。

Bunun için mantıklı bir açıklama olmalı.

これには合理的な説明が必要だ。

Bu hata için bir açıklama istiyorum.

この手違いについて説明を要求します。

O olayla ilgili birkaç konvansiyonel açıklama yapmıştı.

彼はその出来事について型にはまった意見を2、3述べた。

Gizem hakkında asla net bir açıklama yapmadık.

私たちはそのなぞのはっきりした説明を聞くことができなかった。

O, niçin gelmediği hakkında bir açıklama yaptı.

彼は欠席の言い訳をした。

Açıklama makul geliyor ama bu sadece tutarlı değil.

君の説明はもっともらしいが、筋がちっとも通ってない。

Üç kişi kazayla ilgili üç farklı açıklama yaptı.

3人はそれぞれ違った3通りの事故の説明をした。

Beyzbol oyunu ile ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı.

彼は野球の試合の記事を書かなければならなかった。

Ben bir özür istemiyorum. Ben bir açıklama istiyorum.

私は謝ってほしいのではない。説明して欲しいのだ。

O, onun tuhaf davranışı için özel bir açıklama yapmadı.

彼は自分の妙な行動について明確に説明はしなかった。

Uzmanlar patlamanın neden olduğuna dair bir açıklama yapmayı başaramadı.

爆発の原因について専門家たちは一つの説明もできないでいる。

Bilim insanları aslında en az iki farklı açıklama öne sürdü.

科学者らは これについて 少なくとも2つの説を展開しています

Bilim adamları gökyüzünün mavi olmasıyla ilgili birçok açıklama ileri sürmüştür.

科学者はなぜ空が青いのかいろいろな説明を考え出してきた。

O bize yeni bir faturalama sistemi hakkında bir açıklama yaptı.

彼は新しい請求方法について私たちに説明してくれた。

O, akşam yemeği partisi ile ilgili bir dakikalık açıklama verdi.

彼はディナーパーティーについて詳細な説明をした。

O, orada ne olduğu ile ilgili güzel bir açıklama yazdı.

そこで何が起こったのかを彼は見事に書き表した。

Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.

彼は今日の試合でプロとしてはまずいプレーをした。

Onun en son çalışmaları belediye binasında sergileniyor. Onlar açıklama ötesinde harika.

彼の最新の作品が市庁舎で展示されているの。言葉に出来ないほど素敵よ。

Hiçbir şey zor bir şey için basit bir açıklama bulmak kadar zor değildir.

難しいことを簡単に説明することほど難しいことはない。

Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.

同じことを何回繰り返すの。屋上屋を架すようなくどい説明は勘弁してよ。