Translation of "Okumaktan" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Okumaktan" in a sentence and their japanese translations:

Okumaktan yoruldu.

彼は読書で疲れていた。

Okumaktan yorulup kestirdi.

読書に飽きて彼女は昼寝をした。

Ben okumaktan yoruldum.

私は読書にあきている。

Meydan okumaktan hoşlanıyorum.

僕はその挑戦を楽しむ。

O, okumaktan usandı.

- 彼は読書に飽きた。
- 彼は本を読むのに飽きた。

O okumaktan bıktı.

- 彼は読書に飽きた。
- 彼は本を読むのに飽きた。

Çok okumaktan gözlerini zorlamıştı.

彼は読書のしすぎで目を痛めた。

O, gazete okumaktan vazgeçti.

彼は新聞を読むのをやめた。

O kitapları okumaktan hoşlanır.

- 彼は本を読むのが好きだ。
- 彼は読書が好きです。

- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.

読むのを止めなさい。

Tom dergi okumaktan hoşlanır.

トームは雑誌を読むのが好きです。

Biz kitap okumaktan hoşlanırız.

私達は読書を楽しむ。

Bu romanı okumaktan hoşlandım.

この小説は読んでて楽しかったよ。

Tom, Fransızca okumaktan hoşlanıyor.

トムはフランス語の勉強を楽しんでいる。

Bilimsel makaleleri okumaktan zevk alır.

彼女は科学論文を読むのが好きです。

- Ben eğitimden yoruldum.
- Okumaktan bıktım.

私は勉強に飽きている。

Tom, Hermann Hesse okumaktan hoşlanır.

トムはヘルマン・ヘッセを愛読している。

Tom, Fransızca okumaktan nefret ediyor.

トムはフランス語の勉強が大嫌いなんだよ。

O kitabı okumaktan zevk aldın mı?

あの本を読んでいて楽しかった?

Gazete okumaktan başka bir şey yapmadı.

彼はただ新聞を読むだけでなにもしなかった。

Romanları okumaktan daha çok yazmayı severim.

小説は読むより書く方が好きです。

Okumaktan zevk alıp almayacağını belirleyen okuyucunun kendisidir.

読書から楽しみを引き出すのは読者次第です。

O çizgi roman okumaktan başka bir şey yapmaz.

彼は漫画を読んでばかりいる。

Kız bütün gün okumaktan başka bir şey yapmadı.

彼女は一日中読書ばかりしていた。

Ama okumaktan en çok zevk aldığım filozoflardan biri

当時 ある哲学者の本に はまって

Uzun sonbahar gecelerinde okumaktan daha iyi bir şey yoktur.

秋の夜長は読書にまさるものはありません。

Birkaç kitabı dikkatle okumak, birçok kitabı rastgele okumaktan daha iyidir.

手当たり次第に多くの本を読むよりも、少数の本を精読する方がよい。

Okumaktan, şöminenin yanında sarılmaktan ve yavaş dans etmekten zevk alırım.

読書と暖炉の側で抱き合うのとスローダンスが好き。