Translation of "şeylere" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "şeylere" in a sentence and their japanese translations:

Tatlı şeylere dayanamam.

- 甘い物にはつい手が出てしまう。
- 僕は甘いものの誘惑に勝てない。

Sıkça yanlış şeylere takılır.

間違ったものに引き付けられることも よくあります

Üst raftaki şeylere ulaşamıyorum

棚の一番上にあるものに手が届かないよ。

Hepimizin bir şeylere merakı var.

私達は皆 好奇心を持っています

Cep harçlığını yararsız şeylere harcama.

つまらないものに小遣いを使うな。

O, tasarruflarını yararlı şeylere yatırdı.

彼は貯金を上手に使った。

Bu tür şeylere tamamen yabancıyım.

私はこの手のことにはさっぱりだ。

Bizim dünyamızda hiçbir anlamı olmayan şeylere

私たちはどうでもいいことに対して

Gerçekten kullanmadığımız şeylere yığınla para harcıyoruz.

私達はたくさんの金を実際には使用しないものに使う。

Yeni arkadaşlarınız yaptığınız bazı şeylere gülebilirler.

あなたの新しい友達は、あなたのすることを見て笑うことがあるかもしれません。

Herkesin bir şeylere inanmaya ihtiyacı var.

誰でも何かしら信じるものが必要だ。

Bu nedenle yaydığımız şeylere çok dikkat etmeliyiz.

どんな情報を広めるかに 細心の注意を払って下さい

Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar.

若い世代の人たちは、物事を違った目で見る。

Böyle ufak tefek şeylere üzülmene gerek yok.

そんなささいなことでクヨクヨするな。

O benim evimdeki tüm güzel şeylere baktı.

彼は私の家のすべて美しいものを見た。

Ve muhtemelen tamamen farklı şeylere ilgi duyuyordunuz.

全然違うことに 興味を持っていたでしょう

Yine tamamen farklı şeylere ilgi duyuyor olacaksınız.

また全然違うことに 興味を持つでしょう

Köklendirilmemiş insan hatırlanmaz çünkü kendini bir şeylere adamamış.

根なし人間は 忘れられた人 物事にコミットしないからです

Tamam, aşağı inip şu şeylere... Şu ilaçlara bir bakalım.

下りて見てみよう くすりを確認(かくにん)する

Dolma kalemlere, defterlere ve buna benzer şeylere ihtiyacım var.

- 私はノート、ペンなどが必要だ。
- ペンでしょ、ノートでしょ、他にもいろいろ必要なの。

Biz köpekler, kediler, kuşlar ve bunun gibi şeylere sahip olabiliriz.

我々は犬や猫や鳥などを飼うことができる。

Çöldeki en önemli şeylerden biri, su bulabileceğiniz şeylere karşı gözünüzü açık tutmaktır.

砂漠にいる時 大事なのは 水分補給できるものを 常に探すことだ

- Böyle bir şeyle asla ilgilenmiyorum.
- Bu tür şeylere en ufak bir ilgi duymuyorum.

私はそんなことには少しも興味がありません。

Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.

小さな音や明かり 窓越しのテレビに注意してる

İlk olarak, kadınların erkeklerden daha fazla boş vakitleri var. İkinci olarak, onlar erkeklerden daha az endişelenecek şeylere sahipler.

第一に、女性には男性より多くの自由な時間がある。第二に、女性は男性よりも心配事が少ない。