Translation of "Hepimizin" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Hepimizin" in a sentence and their japanese translations:

Hepimizin bir seçeneği var.

私たちには皆 選択肢があります

Kazancı hepimizin arasında paylaştık.

我々は全員で利益を分け合った。

Babam hepimizin en uzunudur.

父は私たちの中で一番背が高い。

O hepimizin en kilolusudur.

私たち皆の中では彼が一番重い。

John hepimizin en akıllısıdır.

ジョンは私たちのすべての中で一番利口だ。

hepimizin bir şeylere merakı var.

私達は皆 好奇心を持っています

Burada hepimizin bir rolü olabilir.

そして私たちにもできることがあります

Kurallar hepimizin hazır olmasını gerektiriyor.

規則で私達は全員出席しなくてはならない。

Kız hepimizin paylaştığı korkuyla bağırdı.

その娘は恐怖で叫び声をあげたが、我々もみんな恐怖を感じていた。

Bir gün hepimizin ölmesi gerekiyor.

私たちはみんないつかは死ななければならない。

Hepimizin ara sıra kötü günleri olur,

誰にだって 時々 嫌な日もあります

Bu hepimizin içinde olan bir şey.

私達皆の中にあるものだ という事です

Hepimizin bir dünyanın insanları olduğumuzu biliyoruz.

私たちは、私たち皆が一つの世界の国民であることを知っている。

Hepimizin gelecekte yapılacak bir şeyi var.

私たちは誰でも、将来何かすることがあります。

Hepimizin kafasında dönen bir iç-konuşması var.

私たちは頭の中で 心の声を聞いています

Hepimizin kafasında bu olumsuz iç-konuşma var.

私たちはみんな頭の中で そういうネガティブな独り言をしています

Hepimizin hayran olduğu muhteşem kadın Helen Keller'dan

誰もが称賛するすごい女性 ヘレン・ケラーの

Hepimizin aklına bazı örnekler geliyor değil mi?

例を挙げる事ができると思います

O, hepimizin içinde en az paraya sahiptir.

- 彼は私たちすべての中で一番お金を持っていない。
- 私たち全員の中で、彼が一番お金を持っていない。

Uluslararası olmak isteyebilmemize rağmen hepimizin limitleri var.

国際人になりたいと思うかもしれませんが、私たちには、誰だって限界があります。

Sen hepimizin içinde en uzun boylu olansın.

あなたは私たちみんなの中で一番背が高い。

hepimizin birlikte yapması gereken bir çalışma değil de

サイドプロジェクトとして 取り組むものと考えるのは誤りで

Bu görevi tamamlamak için hepimizin birlikte çalışması gerekli.

この仕事を成し遂げるには、私たち皆が協力する必要がある。

Elbette hepimizin içinde bir miktar bencillik ve açgözlülük var

確かに私たちはみんな 自己中心的な部分 強欲な部分を内に持っています

Ve bu gezegende hepimizin hayatının ne kadar hassas olduğunu.

‎非常にもろい存在だと ‎実感する

- Hepimiz trafik kurallarını bilmeliyiz.
- Hepimizin trafik kurallarını bilmesi gerekiyor.

私達はみんな交通ルールを知っていなくてはならない。

Hepimizin içinde, Tom açık ara farkla en iyi yüzücüydü.

私たちみんなの中で、水泳はトムがずば抜けて一番だった。

Değil mi? Hepimizin kafasında dönen bir iç-konuşma kaseti var."

どうです? 私たちはみんな 頭の中でそういう声を聞いています

- Hepimiz tarihle az çok ilgileniyoruz. Bir bakıma, hepimiz tarihçiyiz.
- Hepimizin az çok tarihe ilgisi var. Bir anlamda hepimiz tarihçiyiz.

- 私たちは誰でも歴史にはある程度の興味を持っている。ある意味では、みんな歴史家なのである。
- 私たちはだれでも歴史にある程度の興味を持っている。ある意味ではみんな歴史家なのである。