Translation of "önemsiz" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "önemsiz" in a sentence and their japanese translations:

Önemsiz şeyler düşünüyorsun.

どうでもいいことを考えている。

Önemsiz şeylerle vakit harcama.

つまらないことに時間を無駄に過ごすな。

O önemsiz bir sorundur.

それはとるにたらない問題です。

Bu önemsiz bir konu.

ささいな事だ。

Bu önemsiz şahsiyet kim?

こいつはどこの馬の骨だ?

Karıncaların yaşamını önemsiz sayma.

アリの命を軽視するな。

- Tahrikçi önemsiz konuları abartma eğilimindedir.
- Provokatör önemsiz konuları abartma eğiliminde olur.

その扇動家は些細なことを大袈裟に表現する傾向がある。

Ben çok önemsiz ve anlamsızım.

俺はなんの意味もない無価値な存在。

Kayınbiraderim önemsiz konulardan kolayca sinirlenir.

義兄は些細なことですぐ怒り出す。

Önemsiz konularda kelime oyunu yapmayalım.

細かいことでとやかく言うのはよそう。

Önemsiz şeyler üzerinde zaman kaybetmeyin.

- つまらないことに時間を浪費するな。
- つまらないことに時間を費やすな。

Ama güzellik önemsiz bir şey değildir.

でも美とはうわついた概念ではありません

Böyle önemsiz bir sorun hakkında endişelenmeyin.

そんなささいな問題にくよくよするなよ。

Önemsiz konularda her zaman endişe eder.

彼はいつもつまらぬことでくよくよする。

Neresinde olduğu önemsiz. Sadece içinde bir yerde.

どこに入れても構いませんが どこかに挿入しています

Önemsiz şeyler hakkında onunla tartışmayacak kadar akıllıyım.

つまらないことで彼女と喧嘩するほど私は愚かではない。

Önemsiz şeyler üzerinde birbirleriyle ağız dalaşına girdiler.

- 彼らは些細な事でお互い喧嘩をした。
- 彼らはつまらないことで互いにけんかをした。
- 彼らはつまらないことで喧嘩をした。
- 彼らはずっとけんかしていた。
- 彼らはささいなことでお互いにけんかをした。

Ben resim için sadece önemsiz bir miktar ödedim.

その絵にはわずかな金しか払っていません。

- Ufak detaylar hakkında endişelenme.
- Önemsiz detaylar için üzülme.

- 細かいことは気にするな。
- 細かいことは気にしないでください。

Bence bunun nedeni ilgi alanlarınızın önemsiz olması değil,

興味が重要でないのではなく

Bu ekonomi için gittikçe daha önemsiz biri haline gelirsin.

経済との関わりは ますます希薄になるでしょう

Sorun önemli de olsa önemsiz de olsa onu çözmelisin.

その問題が重要であろうとなかろうと、あなたはそれを解決しなければならない。

Erkek kardeşi ile önemsiz şeyler hakkında sık sık tartışır.

彼はささいなことで弟とよくけんかをする。

Aslında, bu çok önemsiz bir anlamda hariç, hiç doğru gibi görünmüyor.

実際には、極めて些細な意味における場合を除いて、このことはまったく事実ではないように思われる。

- Bizim sorunlarımız onunkine kıyasla hiçbir şey.
- Onunki ile karşılaştırıldığında bizim sorunlarımız önemsiz.

私たちの問題なんて彼女のとは比べ物にならない。

Bu senin için önemsiz bir şey olabilir ama benim için çok önemli bir şey.

これはあなたには些細なことかもしれないけど、私にはとても大切なことなの。