Translation of "çalıştığı" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "çalıştığı" in a sentence and their japanese translations:

Onun çalıştığı ofis odur.

あそこが彼の働いている会社です。

O, babamın çalıştığı bina.

あれは父の働いているビルです。

Burası babamın çalıştığı yerdir.

これは父の働いてる施設だ。

- Bu, annenin çalıştığı yer midir?
- Annenin çalıştığı yer burası mı?

ここがあなたのお母さんが働いている所ですか?

En çok üzerinde çalıştığı şey,

彼女によると 最も力を入れたのは

Sistem çalıştığı sürece ısıtmayı kapatamazsın.

その装置が作動している間は暖房を止めることはできない。

Onun ne yapmaya çalıştığı belli.

彼が何をしようとしているのかは明白だった。

Bu, annenin çalıştığı yer midir?

ここがあなたのお母さんが働いている所ですか?

Bu, annenin çalıştığı yer mi?

ここがあなたのお母さんが働いている所ですか?

Sanırım o Tom'un çalıştığı yer.

あそこがトムの働いてるところだと思うんだ。

Burası benim babamın çalıştığı yer.

ここが父の働いているところです。

Nasıl çalıştığı hakkında bir fikrim yok.

それがどう機能するのか私にはさっぱり分からない。

Burası onun sekreter olarak çalıştığı yer.

ここが彼女が秘書として働いている所です。

Tom'un çalıştığı mağazaya hiç gitmiş miydin?

トムが働いているお店に行ったことある?

Tom'un çalıştığı restoranda hiç yemek yedin mi?

トムが働いているレストランで食事したことある?

Engellemeye çalıştığı için övgü aldı - ancak başarılı olamadı.

を阻止しようとしたことで賞賛を勝ち取りましたが 、彼は成功しませんでした。

Sen hiç babanın çalıştığı ofisi ziyaret ettin mi?

- 君はお父さんが働いている会社を訪れたことがあるかい。
- お父さんの働いている会社に行ったことある?

O, on sekiz yıldır çalıştığı firmadan ilişkisini kesti.

彼は18年間働いた会社と関係を絶った。

Bu, amcamın bir spiker olarak çalıştığı TV istasyonu.

ここは私の叔父がアナウンサーとして働いているテレビ局です。

Her zamankinden daha uzun çalıştığı için, o, yorgun hissetti.

彼はいつもより長く働いたので疲れを感じていた。

O her zamankinden daha çok çalıştığı için yorgun hissetti.

彼はいつもより長く働いたので疲れを感じていた。

O herkesi memnun etmeye çalıştığı için Jim'in sözlerine güvenemezsin.

ジムは八方美人だから、彼の言うことは当てにならない。

Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.

一日中農場で働いていたので、彼はすっかり疲れきっていた。

- O çok çalıştığından dolayı başardı.
- O, sıkı çalıştığı için başardı.

たくさん働いたおかげで彼は成功した。

Tom'un şimdiye kadar yapmaya çalıştığı en tehlikeli şey bangee jumping'tir.

トムが今までやってみた中で一番危険だったことは、バンジージャンプだ。

Orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.

自分の命を 守ろうとするのは当然だ そして環境が 破壊されないように― 自衛することもある