Translation of "Uygulama" in Italian

0.003 sec.

Examples of using "Uygulama" in a sentence and their italian translations:

Planı uygulama zamanı.

È ora di mettere in azione il piano.

Uygulama, teoriden daha iyidir.

- Vale più la pratica che la grammatica.
- La pratica è meglio della teoria.

Yani kısa bir uygulama olacak.

sarà davvero brevissima.

Bugün hiç uygulama yaptın mı?

Oggi hai praticato qualcosa?

Her gün saatlerce uygulama yapıyorum.

- Mi esercito molte ore ogni giorno.
- Faccio pratica molte ore ogni giorno.

Ayrımcılıkla ilgili yeni bir uygulama getireceğiz

sporgeremo denunce sui modelli di comportamento,

Çin de uygulama çağına öncülük ettiği

e la Cina a condurre quella dell'implementazione,

Araç sürmeyi öğrenmek birçok uygulama gerektirir.

Imparare a guidare richiede molta pratica.

Tüm topluluğa yararlı yeni bir uygulama geliştirdiler.

hanno ora sviluppato una nuova app per aiutare l'intera comunità.

Pek çoğunuz gibi benim de telefonumda düzinelerce uygulama var,

Come la maggior parte di voi, ho dozzine di app sul cellulare,

Bir müzik aletini çalmayı öğrenmek binlerce saat uygulama gerektirir.

Imparare a suonare uno strumento musicale richiede migliaia di ore di esercizio.

Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.

L'applicazione ti permette di calcolare velocemente il rapporto dell'indice di massa corporea - BMI.

Tom, Mary ve John Cumartesi gününü yetenek gösterisi için uygulama yaparak geçirdi.

Tom, Mary e John hanno passato il sabato a far pratica per il talent show.

IPad hakkında hoşlanmadığım tek şey Apple'ın Uygulama Mağazasında mevcut olmayan uygulamaları kolaylıkla kuramamandır.

Una cosa che non mi piace dell'iPad è che non si possono installare facilmente delle applicazioni che non sono disponibili sull'App Store di Apple.

Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.

Tom si fece male al ginocchio sinistro durante l'allenamento, così John dovette giocare al posto suo.

- Alıştırma mükemmel yapar.
- Uygulama usta yapar.
- Bıçak ne kadar çok dövülürse o kadar keskin olur.

- La pratica rende perfetti.
- Sbagliando si impara.

- Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte var.
- Teoride, teori ve uygulama arasında farklılık yok. Ama uygulamada var.

In teoria, non c'è differenza tra la teoria e la pratica. Ma, in pratica, ce n'è.