Translation of "Kurmak" in Italian

0.005 sec.

Examples of using "Kurmak" in a sentence and their italian translations:

Hayal kurmak istiyorum.

- Voglio sognare.
- Io voglio sognare.

Hayal kurmak iyidir.

Sognare fa bene.

Kendi işlerini kurmak istiyorlar.

da poter creare una loro propria impresa.

Tom'la bağlantı kurmak istiyorum.

- Voglio mettermi in contatto con Tom.
- Mi voglio mettere in contatto con Tom.

Para istediğiniz biriyle ilişki kurmak

per un rapporto con qualcuno a cui dobbiamo chiedere soldi

Fabrikayı Idaho’ya kurmak istediğimi söyledim.

Dissi "Voglio costruire proprio qui".

Seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.

per avere una relazione sincera col mio pubblico.

Tuzak kurmak için şartlar mükemmel.

Condizioni perfette per un'imboscata.

Yeni başkan ordu kurmak istiyor.

Il nuovo presidente vuole costruire l'esercito.

Kelimeleri iletişim kurmak için kullanırız.

- Usiamo le parole per poter comunicare.
- Noi usiamo le parole per poter comunicare.
- Utilizziamo le parole per poter comunicare.
- Noi utilizziamo le parole per poter comunicare.

Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.

- Ci è voluta mezz'ora per montare la tenda.
- Ci volle mezz'ora per montare la tenda.

Tom'la kontak kurmak mümkün olabilir.

Potrebbe essere possibile contattare Tom.

Tüm şehri kurmak için kumaş kullanılmış.

si usa il tessuto per costruire l'intera città.

Mürettebat Ay'ın arkasındayken iletişim kurmak imkansızdı.

Era impossibile comunicare con l'equipaggio mentre si trovavano dietro la Luna.

- Rüya görmek güzel.
- Hayal kurmak güzel.

È bello sognare.

Soru, çoğu zaman cümle kurmak kadar basit

E spesso basta usare la frase:

O, masayı kurmak için bana yardım etti.

- Mi ha dato una mano ad apparecchiare la tavola.
- Lei mi ha dato una mano ad apparecchiare la tavola.
- Mi diede una mano ad apparecchiare la tavola.
- Lei mi diede una mano ad apparecchiare la tavola.

Bu, çadırımızı kurmak için iyi bir yer.

Questo è un buon posto dove piantare la nostra tenda.

Burası kamp kurmak için iyi bir yerdir.

Questo è un buon posto in cui accamparsi.

Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.

È il posto perfetto per metter su famiglia nella lunga notte invernale.

Çok az bildiğin bir dilde cümle kurmak zordur.

È difficile fare una frase in una lingua che si conosce molto poco.

Dan ve Linda bir aile kurmak için hazırdı.

Dan e Linda erano pronti a farsi una famiglia.

Ve empati kurmak zorunda kalmazsak maalesef çoğumuz empati kurmuyor.

E la maggioranza di noi non si immedesima negli altri, a meno che non sia costretta.

İletişim kurmak için yerli bir konuşmacı gibi konuşmanız gerekmez.

Non è necessario parlare come un parlante nativo per poter comunicare.

Masum dalgıçlara tuzak kurmak için pusuya yatan insan yiyenler olarak tanımlardı.

che tendevano agguati nella sabbia per catturare gli ignari sommozzatori.

Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.

Ma è difficile restare in contatto nel clamore della giungla notturna. La soluzione dei colughi è stata scoperta solo di recente.