Translation of "Mükemmel" in Arabic

0.021 sec.

Examples of using "Mükemmel" in a sentence and their arabic translations:

Mükemmel!

‫رائع!‬

Mükemmel.

مذهل

Mükemmel olmayabiliriz

قد لا نكون مثاليين،

...mükemmel görünüyordu.

‫...مثاليًا نوعًا ما في الغاية.‬

Mükemmel Muhammed Ali'yi.

العظيم، محمد علي

Mükemmel arkadaşlarla onurlandırıldım.

الذين شجعوني في كل الظروف.

Mükemmel bir tatildi.

وكان ذلك مذهلاً.

Mükemmel olmasa bile

لذلك وحتّى مع عيوبه،

Sınav sonuçların mükemmel.

- نتيجة اختبارك ممتازة.
- درجتك في الإمتحان ممتازة.

Leyla mükemmel görünüyordu.

بدت ليلى رائعة.

Uzun, yakışıklı, mükemmel gülüyor.

" طويل و وسيم ، و ذو ابتسامة مثالية "

Hiç kimse mükemmel değildir.

- لا يوجد شخص معصوم.
- لا يوجد شخص معصوم من الخطأ.

Mükemmel bir iş yaptın.

لقد قمت بعمل رائع.

Hiçbir şey mükemmel değildir.

- لا شيئَ مثالي.
- لا شَيءَ كاملٌ.

O mükemmel bir sabahtı.

لقد كان صباحاً مثالياً.

Ben mükemmel bir dünyadayım.

أنا في عالم مثالي.

Alyans mükemmel uyum sağlar.

كان خاتم الزّواج على المقاس المثالي.

Tuzak kurmak için şartlar mükemmel.

‫ظروف مثالية للمباغتة.‬

Gece yarısı baskınlarını mükemmel zamanlıyorlar.

‫محددة وقت غاراتها الليلية بشكل مثالي.‬

Mükemmel bir eleştiri komedisiydi yine

كان كوميديا ​​ناقد ممتاز مرة أخرى

Geometrik olarak mükemmel bir eser

عمل مثالي هندسيًا

Bir aileye sahip olmak mükemmel.

أمر رائع أن تكون لديك أسرة.

O, Rusçayı mükemmel şekilde konuşur.

يتحدث الروسية بطلاقة.

Bu mükemmel bir sistem değil.

ليس بنظام كامل.

Bu mükemmel bir uyum sergiliyor.

- هي مناسبة تماما.
- هي مواتية تماما.

Fadıl mükemmel bir aile insanıydı.

كان فاضل رجل الأسرة المثالي.

Sami mükemmel resimler çekmek istedi.

كان سامي يريد أن يلتقط مثالية.

Alınmak için mükemmel bir yer. Başardık.

‫المكان الأمثل للانتشال.‬ ‫نجحنا.‬

Bunlar nedensiz yere mükemmel olmak isterler:

الرغبة غير المنطقية في أن تكون مثالي

Bu dramatik gösteri mükemmel zamanlamaya sahip.

‫عرضها الدرامي مثالي التوقيت.‬

Taktik içgüdüsü mükemmel kalmaya devam etti.

والغريزة التكتيكية ظلت رائعة.

Bildiğim kadarıyla, o mükemmel bir öğrenci.

على حد علمي، هو طالب ممتاز.

Ve onlar mükemmel tasarlanmış ürünler üretti.

وبإمكانهم أن يصنعوا منتجاتٍ بتصميم جذاب جداً

Mükemmel sağlık, gerçek benliğinizi keşfetmek, ruhunuzu diriltmek,

حيث الصحة الجيدة وإيجاد الذات وإنعاش الروح

Evet, bakın. Mükemmel ve küçük bir oyuk.

‫انظر، كوة طبيعية ممتازة.‬

O mükemmel yazılmış el yazısı alfabeyi görebiliyorsun

تستطيعون رؤية تلك الأحرف الأبجدية المكتوبة والمخطوطة على نحوٍ تام،

Gece yarısı, burnuyla ziyafet bulmak için mükemmel.

‫مثالية لشم وجبات منتصف الليل.‬

Ve bu inşa ise mükemmel bir yapıda

وهذا المبنى في هيكل مثالي

Diyebilirdi ki: "Bu mükemmel bir buluş çocuklar,

كان بإمكانه أن يقول: "هذا اختراع مذهل،

Ya bir dahaki sefer mükemmel bir yere gittiğinizde

ماذا لو في المرة القادمة التي تزور فيها مكاناً رائعاً،

Ulaşmamız gereken güzel, mükemmel bir iyilik durumu olduğunu

فإن هناك بعض الأحوال اللائقة والكاملة من الكمال الصحيّ

Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.

‫المكان المثالي لإنشاء أسرة جديدة‬ ‫خلال ليالي الشتاء الطويلة.‬

Aç köpek balıkları için mükemmel bir saklanma yeri.

‫المخبأ المثالي للقروش الجائعة.‬

Altında mükemmel bir tünel ağı olduğu iddia edildi

ادعى أنه شبكة نفق ممتازة تحتها

çıkar ilişkisini anlatan mükemmel bir eleştiri filmiydi yine

كان فيلم نقد كبير حول علاقة الفائدة

Savaşarak, mükemmel taktik becerilerini bir kez daha gösterdi

قاتل سلسلة من حركات الحرس الخلفي التي أبقت قوات ولينغتون في مأزق.

Böyle bir organın bunu başarması cidden mükemmel bir şey.

مذهل كيف يستطيع هذا العضو أن يفعل ذلك.

Hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.

‫توفّر البيئة المثالية للحيوانات‬ ‫لمعاودة استخدام طرقها الأصلية.‬

Yalnız dalış yaparken, ekipmanımla ilgili her şey mükemmel olmalı.

‫عندما تغوص وحدك،‬ ‫فيجب أن يكون كل شيء في عدّتي في أتم حال.‬

Bunun senin için mükemmel bir iş olduğuna ikna oldum.

- أنا مقتنع أن هذه الوظيفة مناسبة تماماً لك.
- أنا مقتنع أن هذه الوظيفة مثالية لك.

Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.

‫لكن رؤية الضفادع متوافقة تمامًا‬ ‫مع الطول الموجي للأشعة الفلوريّة.‬

Suchet mükemmel bir organizatör olduğunu ve savaşta güvenilir olduğunu kanıtlasa

على الرغم من إثبات نفسه كمنظم ممتاز ويمكن الاعتماد عليه في المعركة ،

Bu buzdolabı sadece 24 inç genişliğinde. Küçük daireler için mükemmel.

عرض الثّلاجة 24 بوصة فقط. إنّها تناسب الشقق الصغيرة.

Bu mükemmel bir çözümdü çünkü Londra'da yaşayıp şehri çok iyi bilen

هذا حل عبقري لأنه جذب الناس

Berthier'in sıkı çalışması ve mükemmel personel sistemi, Napolyon'un İtalya'daki ve ötesindeki

دعم العمل الجاد الذي قام به برتييه ونظام الموظفين اللامع كل نجاحات نابليون في إيطاليا

Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.

‫تزداد الأمواج قوة...‬ ‫ما يوفر الظروف المثالية‬ ‫لتكاثر الأسماك الببغائية كبيرة الرأس.‬

Örneğin,siz bir bilim adamısınız ve insanlığa mükemmel faydada bir buluşlarınız var

على سبيل المثال ، أنت عالم ولديك اختراع يعمل بشكل مثالي للبشرية

Bakın, buradaki her şey dağılıyor. Ama börtü böcek aramak için mükemmel bir yer.

‫انظر، كل شيء هنا يتداعى.‬ ‫ولكنه مكان رائع للبحث عن الزواحف.‬

- Alıştırma mükemmel yapar.
- Uygulama usta yapar.
- Bıçak ne kadar çok dövülürse o kadar keskin olur.

- التمرين يصنع الإتقان.
- الممارسة تؤدي إلى الإتقان.
- الممارسة هي الطريق إلى الإتقان.