Translation of "Mükemmel" in Korean

0.007 sec.

Examples of using "Mükemmel" in a sentence and their korean translations:

Mükemmel!

완벽해요!

Mükemmel.

놀라운 일이었죠.

Mükemmel olmayabiliriz

완벽하진 않지만

...mükemmel görünüyordu.

‎숲은 평화로웠죠

Mükemmel olmasa bile

그렇기 때문에 이런 결점을 이유로

Tuzak kurmak için şartlar mükemmel.

‎기습하기에 완벽한 조건이죠

Gece yarısı baskınlarını mükemmel zamanlıyorlar.

‎심야의 기습을 감행하는 ‎타이밍도 완벽해지고 있죠

Alınmak için mükemmel bir yer. Başardık.

헬기를 부르기에 최적입니다 해냈습니다

Bunlar nedensiz yere mükemmel olmak isterler:

완벽해 지려는 비합리적인 욕망

Bu dramatik gösteri mükemmel zamanlamaya sahip.

‎녀석들의 극적인 구애는 ‎타이밍이 생명입니다

Ve onlar mükemmel tasarlanmış ürünler üretti.

완벽하게 잘 디지인된 제품을 만들었지만

Evet, bakın. Mükemmel ve küçük bir oyuk.

보세요, 작고 완벽한 자연 벽감이네요

O mükemmel yazılmış el yazısı alfabeyi görebiliyorsun

완벽한 필기체 알파벳 글자와

Gece yarısı, burnuyla ziyafet bulmak için mükemmel.

‎심야의 만찬 거리를 ‎찾아내기엔 제격이죠

Diyebilirdi ki: "Bu mükemmel bir buluş çocuklar,

"이보게, 그건 대단한 발명이었어,

Ya bir dahaki sefer mükemmel bir yere gittiğinizde

다음번에, 어딘가 경이로운 곳을 방문할 때,

Ulaşmamız gereken güzel, mükemmel bir iyilik durumu olduğunu

추구해야 하는 아름답고 완벽한 상태의 건강함이

Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.

‎긴긴 겨울밤 동안 ‎새 가족을 꾸리기에 ‎이보다 더 좋은 곳은 없습니다

Aç köpek balıkları için mükemmel bir saklanma yeri.

‎굶주린 상어가 매복하기에 ‎안성맞춤인 곳이죠

Böyle bir organın bunu başarması cidden mükemmel bir şey.

이 기관이 그러한 놀라운 일을 합니다.

Hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.

‎동물들이 야생의 생활 방식을 ‎되찾을 수 있도록 ‎완벽한 환경을 제공하고 있습니다

Yalnız dalış yaparken, ekipmanımla ilgili her şey mükemmel olmalı.

‎혼자 잠수할 때는 ‎장비에 문제가 생기면 안 돼요

Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.

‎하지만 이 개구리의 눈은 ‎형광 파장을 보기에 완벽하죠

Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.

‎조수가 점점 강해집니다 ‎범프헤드비늘돔이 산란하기에 ‎완벽한 조건이죠

Bakın, buradaki her şey dağılıyor. Ama börtü böcek aramak için mükemmel bir yer.

보세요, 다 쓰러져가네요 하지만 생물을 찾기에는 완벽한 곳입니다