Translation of "Getiriyor" in Italian

0.005 sec.

Examples of using "Getiriyor" in a sentence and their italian translations:

Öfkemiz büyük bir rahatsızlık getiriyor

La nostra rabbia causa un grande disagio,

Çete, şehrin altını üstüne getiriyor.

L'orda scorrazza in città,

Bu, işleri açık hale getiriyor.

Rende chiare le cose.

Taşma noktaları üç tehdidi beraberinde getiriyor.

I punti critici portano a tre minacce.

Gün sonunda topladığı materyalleri bize getiriyor,

A fine giornata, riporta i materiali da noi,

Bu, konuyu içinden çıkılmaz hale getiriyor.

Questo complica la cosa.

Milyarlarca yıldır gelip giden metcezirleri meydana getiriyor.

Essa crea le alte e le basse maree che si alternano da miliardi di anni.

Paul randevulara geç kalmamayı kural haline getiriyor.

Paul ha la regola di non essere in ritardo per gli appuntamenti.

En bolluk içinde yüzen sularından biri hâline getiriyor.

che riforniscono alcune delle acque più ricche del pianeta.

Bir yıl içinde iş ona 8000 dolar getiriyor.

Gli affari gli portano 8000 dollari all'anno.

Ve hassas olmak, bizi kırılmaya ve yargılanmaya müsait hâle getiriyor.

ed essere vulnerabili ci espone ad eventuali ferite, al giudizio altrui.

Testere pullu engerekler, Maharashtra'nın Ratnagiri bölgesinde geçirdiğimiz zamanı aklıma getiriyor.

Se penso alla vipera rostrata penso a una volta che ero nel distretto di Ratnagiri, in Maharashtra.

- O sadece sana gaz veriyor.
- O sadece seni gaza getiriyor.

Ti sta solo prendendo in giro.

Yani, bu durum işleri karmaşık hale getiriyor ve biraz da korkutu.

"Questo rende le cose complicate e un po' spaventose".

Bu da burayı börtü böceğin sıcaktan korunması için harika bir yer haline getiriyor.

È ideale per rettili e simili per trovare riparo dal caldo.

Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.

Sentire questa canzone dopo così tanto fa veramente rivivere i tempi andati.