Translation of "Yerin" in Hungarian

Yerin kulağı var.

- A falnak is füle van.
- Füle van a falnak.

Bu senin yerin mi?

Ez a te helyed?

Favori tatil yerin nedir?

Melyik a kedvenc nyaralóhelyed?

Yeterli yerin var mı?

Van elég helyed?

yerin altına, okyanusun derinliklerine saklayabiliriz.

a föld mélyén, vagy az óceánban tároljuk.

Olduğum gibi yerin içine gireceğim

Úgy temetnek el, ahogy vagyok,

Gitmek için bir yerin var mı?

Van hová menned?

Tom, utancından yerin dibine girmek istedi.

Tomi legszívesebben elsüllyedt volna szégyenében.

- Başımın üstünde yerin var.
- Başımın üstünde yeriniz var.

Nagyon szívesen látunk.

Bu belirli bir yerel yerin liderliği ve geleneksel bilgisini

Ez szükségszerűen azt jelenti, hogy meg kell tanulnunk követni –

Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.

A párzás után a nőstény a föld alá igyekszik, hogy petéit lerakja.

Ve kendimi ait olduğum yerin orası olduğu düşüncesiyle baş başa buldum

És abban a pillanatban másra sem tudtam gondolni, minthogy én is ide tartozom.

- Hiçbir yerin ortasında değiliz.
- Kimsenin yaşamadığı, şehirden uzakta bir yerdeyiz.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeyiz.
- Dağ başındayız.
- Kör itin öldüğü yerdeyiz.

A semmi közepén vagyunk.

- Bu kapı size hep açık.
- Size kapımız daima açık.
- Her zaman başımızın üstünde yeriniz var.
- Sana kapım daima açık.
- Her zaman başımın üstünde yerin var.

Mindig szívesen látunk itt.