Translation of "Girmek" in Hungarian

O suya girmek...

Amikor bemész a vízbe,

Diyete girmek zorundayım.

Diétáznom kell.

İçeri girmek istiyorum.

Szeretnék bemenni.

Davetsiz girmek istemem.

Nem akarnék betolakodni.

Hemen konuya girmek istiyorum.

Jól akarom megcsinálni.

Ben izinsiz girmek istemedim.

Nem akartam betolakodni.

Tom siyasete girmek istedi.

Tamás be akart szállni a politikába.

Bugün giriş sınavına girmek zorundayım.

Ma írom a felvételit.

18 yaşına girmek için sabırsızlanıyorum.

Nem bírom kivárni, hogy betöltsem a tizennyolcat.

Ertesi gün suya girmek çok korkutucuydu.

Másnap korán reggel félve mentem be a vízbe.

Yarın tarih dersinde sınava girmek zorundayım.

Holnap vizsgázom történelemből.

İçeri girmek için başka yol yok.

Nincs más út a bejutásra.

Tom, utancından yerin dibine girmek istedi.

Tomi legszívesebben elsüllyedt volna szégyenében.

O, şimdi bir ilişkiye girmek istemiyor.

Nem akar most kapcsolatot létesíteni.

Tom herhangi bir riske girmek istemiyor.

Tomi semmi kockázatot sem akar vállalni.

Duvardaki grafiklerle etkileşime girmek için gönüllü oldum

Amikor értelmeztem a falra vetített grafikont,

Bir 45'likle bankaya girmek gibisi yoktur.

Csodálatos bemenni egy bankba egy 45 millissel.

ıstakozla benim arama girmek için beni yanaştırdı.

mintegy terelgetve engem, hogy a homár és énközém kerüljön.

Sadece kimlikleri olanlara girmek için izin verilir.

Csak a személyivel rendelkezők léphetnek be.

Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.

A hackerek új módszereket találnak ki a magán és közösségi hálózatokba való behatoláshoz.

Tom babasının yasağına rağmen eski fabrikaya girmek için yüksek tel çitin üzerinden tırmandı.

Tomi átmászott a magas drótkerítésen, hogy bejusson a régi gyárba, apja tiltása ellenére.

İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.

A vízbe elindulni eleinte nem könnyű. A bolygó egyik legvadabb, legfélelmetesebb helye ez, ahol úszhat az ember.

O bir gece kulübü müzisyeni olarak iyi bir geçim sağlayamadığı için tüm günlük bir işe girmek zorunda kaldı.

Tomi mivel zenészként egy nightclubban nem keresett eleget, egy normális munka után kellett néznie.