Translation of "Gideceğini" in Hungarian

0.005 sec.

Examples of using "Gideceğini" in a sentence and their hungarian translations:

Tom'un gideceğini biliyordum.

Tudtam, hogy el fog menni Tomi.

Tom'un gideceğini gerçekten düşünmüyorum.

Valóban azt gondolom, hogy Tom nem fog elmenni.

Tom'un eve gideceğini umuyordum.

Azt reméltem, Tom haza fog menni.

Tom'un Boston'a gideceğini düşünmemiştim.

Nem gondoltam, hogy Tom elmegy Bostonba.

Tom'un Boston'a gideceğini bilmiyordum.

Nem tudtam, hogy Tom elmegy Bostonba.

Tom'un oraya gideceğini biliyordum.

Tudtam, hogy Tom oda fog menni.

Sanırım baban üniversiteye gideceğini umuyordu.

Azt hiszem, apád remélte, hogy főiskolára fogsz járni.

Babam bana nereye gideceğini söyledi.

Apám megmondta, hova menjek.

Tom'un Mary ile Boston'a gideceğini düşünüyordum.

Azt gondoltam, Tom Bostonba fog menni Marival.

Tom'un bugün eve erken gideceğini biliyordum.

Tudtam, hogy Tom ma korán fog hazamenni.

O, bana ağustosta Paris'e gideceğini söyledi.

Azt mondta nekem, hogy esetleg augusztusban Párizsba mennek.

O bana çok geçmeden gideceğini söyledi.

Azt mondta nekem, hogy hamarosan elindul.

Tom'a Boston'a ne zaman gideceğini sor.

Kérdezd meg Tomtól, hogy mikor fog Bostonba menni!

Ne tür perdelerin halıyla iyi gideceğini düşünüyorsunuz?

Szerinted milyen függöny menne jól a szőnyeghez?

Senin kamp gezinde Tom'un seninle gideceğini düşünüyordum.

Azt gondoltam, Tom el fog veled menni a kemping túrádra.

Tom'un May'yi görmek için Boston'a gideceğini düşünüyordum.

Azt gondoltam, Tom el fog menni Bostonba, hogy találkozzon Marival.

Tom'un bir kara yolu seyahatine gideceğini düşünüyordum.

Azt gondoltam, Tom el fog menni kirándulni.

Bu sabah o yarın Nara'ya gideceğini söyledi.

Ma reggel azt mondta, hogy holnap Narába megy.

Ming Xiao gelecek yıl nereye gideceğini henüz bilmiyor.

Ming Xiao még nem tudja, hová megy a jövő évben.

Toplu taşıma ile oraya nasıl gideceğini biliyor musun?

Tudja, hogyan jutok oda tömegközlekedéssel?

Onun yeni gömleğinin mavi kot pantolonu ile gideceğini bilmiyorum.

Nem tudom, hogy illik-e az új ingéhez a farmer.

O yorgun olduğunu, bu yüzden eve erken gideceğini söyledi.

Azt mondta, hogy fáradt, ezért korán megy haza.

- Hemen sahilin oralarda hoşuna gideceğini düşündüğüm gerçekten güzel bir restoran var.
- Hemen sahilin oralarda beğeneceğini düşündüğüm gerçekten iyi bir lokanta var.

Egy igazán jó étterem van közvetlenül a parton, amit szerintem élvezni fogsz.