Translation of "Yakınında" in German

0.009 sec.

Examples of using "Yakınında" in a sentence and their german translations:

Eczane, hastanenin yakınında.

Die Apotheke liegt in der Nähe des Krankenhauses.

- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.

- Mein Onkel wohnt in der Nähe der Schule.
- Mein Onkel wohnt neben der Schule.

Geniş kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.

Wir wohnen in der Nähe der großen Bibliothek.

Amcam okulun yakınında yaşıyor.

- Mein Onkel wohnt in der Nähe der Schule.
- Mein Onkel wohnt neben der Schule.

Bir nehrin yakınında büyüdüm.

Ich bin in der Nähe eines Flusses aufgewachsen.

O onun yakınında yaşardı.

Sie hat früher in seiner Nähe gewohnt.

Yakınında olmayı çok isterdim.

Ich wäre so gerne ganz nah bei dir.

Kazaların çoğu evin yakınında olur.

Die meisten Unfälle ereignen sich in der Nähe des eigenen Zuhauses.

Lütfen demiryolu rayları yakınında oynamayın.

- Bitte spielt nicht in der Nähe der Eisenbahnschienen!
- Spiel bitte nicht bei den Eisenbahnschienen!

Evimin yakınında bir yangın çıktı.

- Nahe bei meinem Haus brach ein Feuer aus.
- Ein Feuer brach in der Nähe meines Hauses aus.
- Nahe meinem Hause brach ein Feuer aus.

Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.

Meine Schwester wohnt in der Nähe von Yokohama.

Evimin yakınında hiç dükkan yok.

Es gibt bei mir in der Nähe keine Läden.

Evimin yakınında bir nehir var.

Nicht weit von meinem Haus gibt es einen Fluss.

Evimin yakınında bir iş arıyorum.

Ich suche einen Arbeitsplatz in der Nähe meines Hauses.

Evimin yakınında bir dükkan yok.

Es gibt in der Nähe meines Hauses keine Geschäfte.

Şimdi dinlenemezsin, yakınında canavarlar var.

Du darfst dich jetzt nicht ausruhen; es sind Monster in der Nähe.

İstasyonun yakınında bir banka var mı?

Gibt es in der Nähe des Bahnhofs eine Bank?

Gölün yakınında büyük bir restoranı var.

Er hat ein großes Restaurant in der Nähe des Sees.

Osaka yakınında küçük bir şehirde yaşıyor.

- Er lebt in einer Kleinstadt nahe Osaka.
- Er wohnt in einer kleinen Stadt in der Nähe von Osaka.

Bazı çocuklar göletin yakınında frizbi oynuyorlardı.

Ein paar Kinder spielten in der Nähe des Teiches mit einer Wurfscheibe.

Dün benim evin yakınında yangın çıktı.

Gestern ist in der Nähe meines Hauses ein Feuer ausgebrochen.

Nehrin yakınında eski bir kale duruyor.

In der Nähe vom Fluss steht ein altes Schloss.

Tom ve Mary kütüphanenin yakınında yaşıyorlar.

- Tom und Maria wohnen nahe der Bibliothek.
- Tom und Maria wohnen in der Nähe der Bücherei.

Tren istasyonunun yakınında ayçiçeği tarlası var.

Neben dem Bahnhof liegt ein Sonnenblumenfeld.

Biz büyük bir kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.

Wir wohnen in der Nähe einer großen Bibliothek.

Buranın yakınında iyi bir Tayland restoranı var.

Es gibt ein nettes thailändisches Restaurant hier in der Nähe.

Bizim okulun yakınında bir otobüs durağı var.

In der Nähe unserer Schule gibt es eine Bushaltestelle.

Amerikalı nüfusun yüzde kaçı kıyı yakınında yaşıyor?

Wie groß ist der Anteil der amerikanischen Bevölkerung, die in Küstennähe lebt?

- Yolumu nehrin yakınında kaybettim.
- Yolumu nehir civarında kaybettim.

Es war in der Nähe vom Fluss, wo ich mich verirrte.

Dünya nüfusunun üçte birinden fazlası kıyı yakınında yaşar.

Mehr als ein Drittel der Weltbevölkerung lebt in der Nähe einer Küste.

- Tom, Mary'ye yakın yaşıyor.
- Tom Mary'nin yakınında yaşıyor.

Tom wohnt in Marias Nähe.

Tom birkaç yıl Boston yakınında küçük bir bar işletti.

Tom führte etliche Jahre lang eine kleine Kneipe in der Nähe Bostons.

Büyük salonu, ünlü bir şampiyonlar grubunu eğlendirdiği Lejre'nin yakınında duruyordu.

Seine große Halle stand in der Nähe von Lejre, wo er eine berühmte Bande von Champions unterhielt.

Kışın evde ateşin yakınında kalmayı ve rüzgar sesini dinlemeyi severim.

Im Winter bleibe ich gerne zu Hause, nah am Feuer, und höre dem Wind zu.

Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.

Die Polizei hat eine Leiche in einem verlassenen Auto in der Nähe des Parks gefunden.

Tom'un gece boyunca bunu yapacağını düşünmedim, bu yüzden onun başucunun yakınında kaldım.

Da ich glaubte, dass Tom die Nacht nicht überleben würde, blieb ich an seinem Bett.

Ben istasyonun yakınında lezzetli kekler yapan yeni bir pasta dükkanın var olduğunu duydum.

- In der Nähe des Bahnhofs soll eine leckere Bäckerei eröffnet haben!
- In der Nähe des Bahnhofs soll ein guter Konditor eröffnet haben!

Tropikal yağmur ormanları hemen hemen her zaman sıcak ve nemli olan ekvator yakınında yer alırlar.

Die tropischen Regenwälder liegen in Äquatornähe, wo es fast immer feuchtwarm ist.

Evimin yakınında pirinç tarlaları bulunduğundan, sık sık yılın bu zamanı boyunca bütün gece gaklayan kurbağaları duyuyorum.

Wegen der Reisfelder in der Nähe meines Hauses kann ich zu dieser Jahreszeit oft die ganze Nacht lang die Frösche quaken hören.

Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.

Tom und Maria verbrachten die Flitterwochen auf einer Kreuzfahrt in der Nähe von Italien, aber das Schiff sank, und Tom ertrank in seiner Kabine.