Translation of "Amcam" in German

0.017 sec.

Examples of using "Amcam" in a sentence and their german translations:

Amcam kızgın.

Mein Onkel ist verärgert.

Amcam zengin.

Mein Onkel ist reich.

Amcam da olabilir

Könnte mein Onkel sein

Amcam Almanya'da yaşıyor.

Mein Onkel wohnt in Deutschland.

Amcam almanca konuşabilir.

Mein Onkel kann Deutsch.

Amcam kanserden öldü.

Mein Onkel starb an Krebs.

Amcam bana arabasını verdi.

Mein Onkel überließ mir freundlicherweise das Auto.

Amcam bu otelin yöneticisidir.

Mein Onkel ist der Manager dieses Hotels.

Amcam New York'ta yaşıyor.

- Mein Onkel lebt in New York.
- Mein Onkel wohnt in New York.

Amcam bu ofiste çalışıyor.

Mein Onkel arbeitet in diesem Büro.

Amcam bir Ford sürer.

Mein Onkel fährt einen Ford.

Amcam okulun yakınında yaşıyor.

- Mein Onkel wohnt in der Nähe der Schule.
- Mein Onkel wohnt neben der Schule.

Amcam üniversitede İngilizce okuyor.

Mein Onkel studiert Englisch an der Uni.

Amcam asla mektup yazmaz.

Mein Onkel schreibt nie Briefe.

Amcam para harcamada cömerttir.

Mein Onkel geht großzügig mit seinem Geld um.

Amcam balık ticareti yapar.

Mein Onkel handelt mit Fisch.

Amcam bir otel çalıştırıyor.

Mein Onkel hat ein Hotel.

Amcam doksana ayak bastı

Mein Onkel wurde neunzig Jahre alt.

Amcam arabasını bana verdi.

Mein Onkel gab mir sein Auto.

Tom benim amcam değil.

Tom ist nicht mein Onkel.

Amcam annemin erkek kardeşidir.

Mein Onkel ist der Bruder meiner Mutter.

Amcam bir yıl önce öldü.

Mein Onkel ist vor einem Jahr gestorben.

Amcam bana bu kitabı aldı.

Mein Onkel hat mir dieses Buch gekauft.

Amcam bana bir kitap verdi.

Mein Onkel gab mir ein Buch.

Amcam zayıf fakat teyzem şişman.

Mein Onkel ist schlank, aber meine Tante ist dick.

Amcam Paris'te on yıl yaşadı.

- Mein Onkel lebt seit zehn Jahren in Paris.
- Mein Onkel wohnt schon zehn Jahre in Paris.

Benim bir amcam bir doktordur.

Ein Onkel von mir ist Arzt.

Amcam İspanyanın başkenti Madrit'de yaşıyor.

Mein Onkel wohnt in Madrid, der Hauptstadt von Spanien.

Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.

Mein Onkel lebte viele Jahre im Ausland.

Amcam on yıl Paris'te yaşadı.

Mein Onkel hat zehn Jahre lang in Paris gelebt.

Dün amcam bir köpek aldı.

Gestern hat mein Onkel einen Hund gekauft.

Amcam gelecek Pazartesi Amerika'dan dönecek.

Mein Onkel kommt nächsten Montag aus Amerika zurück.

Amcam balık tutmaya çok düşkündür.

- Mein Onkel angelt gerne.
- Mein Onkel geht gerne Fischen.

Ben amcam ile birlikte kalıyorum.

Ich übernachte bei meinem Onkel.

Amcam yarın bizi görmeye gelecek.

Mein Onkel kommt uns morgen besuchen.

Amcam iki yıl Vaşington'da yaşadı.

Mein Onkel hat zwei Jahre lang in Washington gelebt.

Amcam üniversitede İngilizce eğitimi alıyor.

Mein Onkel studiert Englisch an der Uni.

Amcam bana bir kamera verdi.

Mein Onkel hat mir eine Kamera gegeben.

Bugünkü durumuma beni amcam getirdi.

Mein Onkel hat mich zu dem gemacht, was ich heute bin.

Amcam her sabah koştuğunu söyledi.

Mein Onkel sagte, dass er jeden Morgen Jogging macht.

Avustralya'da yaşayan bir amcam var.

Ich habe einen Onkel, der in Australien wohnt.

- Amcam trafik kazasına karıştı.
- Dayım trafik kazasına karıştı.
- Amcam trafik kazası geçirdi.

Mein Onkel war in einen Verkehrsunfall verwickelt.

- Amcam ara sıra beni görmeye gelir.
- Amcam zaman zaman beni ziyaret eder.

- Mein Onkel besucht mich von Zeit zu Zeit.
- Mein Onkel besucht mich ab und zu.

Amcam geçen yıl bir vasiyet hazırladı.

Mein Onkel hat voriges Jahr sein Testament gemacht.

Amcam bana dostça bir tavsiyede bulundu.

Mein Onkel gab mir einen freundlichen Ratschlag.

Amcam bana dostça bir tavsiye verdi.

Der Onkel gab mir einen freundlichen Rat.

Bu saat bana amcam tarafından verildi.

Diese Armbanduhr habe ich von meinem Onkel bekommen.

- O benim amcam.
- O benim dayım.

Er ist mein Onkel.

Boston'da bir teyze ve amcam var.

Ich habe eine Tante und einen Onkel in Boston.

Amcam bana bir kum saati verdi.

Mein Onkel gab mir eine Sanduhr.

Paris'te yaşayan amcam bizi görmeye geldi.

- Mein Onkel, der in Paris lebt, hat uns besucht.
- Mein Onkel, der in Paris wohnt, hat uns besucht.

Sahnede dans eden adam benim amcam.

Der Mann, der auf der Bühne tanzt, ist mein Onkel.

Bu kamera bana amcam tarafından verildi.

Diese Kamera wurde mir von meinem Onkel gegeben.

Amcam ara sıra beni görmeye gelir.

- Mein Onkel besucht mich von Zeit zu Zeit.
- Mein Onkel besucht mich ab und zu.

Amcam bana çevirmen olarak görev yaptırdı.

Mein Onkel setzte mich als Dolmetscher ein.

Amcam araba kazasında yaralanan tek kişiydi.

Mein Onkel war der Einzige, der bei dem Autounfall verletzt wurde.

- Amcam sağır.
- Dayım sağır.
- Eniştem sağır.

Mein Onkel ist taub.

- Paris'te yaşayan amcam bizi görmeye geldi.
- Amcam, ki o Paris'te yaşar, bizi görmeye geldi.

- Mein Onkel, der in Paris lebt, kam vorbei.
- Mein Onkel, der in Paris wohnt, kam uns besuchen.

Amcam dün bir trafik kazası ile karşılaştı.

Mein Onkel hatte gestern einen Verkehrsunfall.

Bana amcam tarafından güzel bir saat verildi.

Mein Onkel hat mir eine schöne Armbanduhr geschenkt.

O benim babam değil, o benim amcam.

- Er ist nicht mein Vater, sondern mein Onkel.
- Er ist nicht mein Vater, er ist mein Onkel.

Bob amcam saatimi tamir etti. Şimdi iyi çalışıyor.

Onkel Bob hat meine Uhr repariert. Sie geht jetzt richtig.

Osaka'da yaşayan amcam/dayım dün bizi ziyaret etti.

Mein Onkel, der in Osaka lebt, besuchte uns gestern.

- Amcam, Vietnam Savaşı gazisidir.
- Dayım, Vietnam Savaşı gazisidir.

Mein Onkel ist ein Veteran aus dem Vietnamkrieg.

- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.

- Mein Onkel wohnt in der Nähe der Schule.
- Mein Onkel wohnt neben der Schule.

Amcam bizim için yeni bir televizyon satın aldı.

Mein Onkel hat uns einen neuen Fernseher gekauft.

- Bir amcam Boston'da yaşıyor.
- Dayılarımdan biri Boston'da yaşıyor.

Ein Onkel von mir wohnt in Boston.

- Şurada gazete okuyan adam benim amcam.
- Şurada gazete okuyan adam benim dayım.
- Orada gazete okuyan adam benim amcam.

- Der Mann dort, der Zeitung liest, ist mein Onkel.
- Der Mann dort drüben, der gerade eine Zeitung liest, ist mein Onkel.

Amcam Amerika'ya gittiğinde, birçok kişi havaalanında onu görmeye geldi.

Als mein Onkel nach Amerika aufbrach, kamen viele Leute zum Flughafen, um ihn zu verabschieden.

- Amcam ve halam Fransa'da yaşıyor.
- Dayım ve teyzem Fransa'da yaşıyor.

Mein Onkel und meine Tante leben in Frankreich.

- Amcam ona bir hediye verdi.
- Dayım ona bir hediye verdi.

Mein Onkel gab ihm ein Geschenk.

- Amcam öleli üç yıl oldu.
- Dayım öleli üç yıl oldu.

Mein Onkel ist seit drei Jahren tot.

- Tom benim amcam.
- Tom amcamdır.
- Tom dayımdır.
- Tom eniştemdir.
- Tom emmimdir.
- Tom emmim olur.
- Tom eniştem olur.
- Tom dayım olur.
- Tom amcam olur.

Tom ist mein Onkel.

Amcam Bob saatimi tamir etti ve o artık zamanı doğru söylüyor.

Mein Onkel Berti hat meine Uhr repariert: sie geht jetzt wieder richtig.

- Amcam iki yıl Vaşington'da yaşadı.
- Dayım iki yıl Washington DC'de yaşadı.

Mein Onkel hat zwei Jahre lang in Washington gelebt.

Amcam her ne zaman gelse, o bizim için bazı güzel şeyler getirir.

Jedes Mal, wenn mein Onkel kommt, bringt er ein paar nette Dinge für uns mit.

- Amcam iki yıl önce kanserden vefat etti.
- Dayım iki yıl önce kanserden vefat etti.

- Mein Onkel ist vor zwei Jahren an Krebs gestorben.
- Mein Onkel starb vor zwei Jahren an Krebs.

- Amcam bana bir hediye verdi.
- Dayım bana bir hediye verdi.
- Dayım ona bir hediye verdi.

Mein Onkel hat mir ein Geschenk gemacht.

- Amcam 1983 yılında Meksika'ya gitti ve asla geri dönmedi.
- Dayım 1983'te Meksika'ya gitti ve geri dönmedi.

Mein Onkel ging 1983 nach Mexiko und kam nie mehr zurück.

- Amcam bana bu kol saatini verdi.
- Dayım bana bu kol saatini verdi.
- Eniştem bana bu kol saatini verdi.

Mein Onkel hat mir diese Uhr geschenkt.