Translation of "Sağanak" in German

Sağanak yağmur olacak.

Es wird einen Wolkenbruch geben.

Sağanak yağmur nedeniyle maç durduruldu.

Das Spiel wurde aufgrund eines Gewitters unterbrochen.

Sağanak dün posta dağıtımını geciktirdi.

Das Gewitter gestern hat die Postzustellung behindert.

Nehir sağanak nedeniyle çabucak taştı.

Wegen der heftigen Niederschläge trat dieser Fluss rasch über die Ufer.

Okuldan eve giderken bir sağanak yağmura yakalandım.

Ich bin auf dem Weg von der Schule nach Hause in einen Regenschauer geraten.

Sağanak yağışa rağmen hastanedeki dostunu ziyaret etti.

Trotz des heftigen Regens besuchte er seinen Freund im Krankenhaus.

- Bir sağanak yağdı.
- Şiddetli bir yağmur yağdı.

- Es regnete heftig.
- Es fiel heftiger Regen.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Es regnet wie aus Eimern.
- Es schüttet.
- Es regnet in Strömen.
- Es schifft.
- Es regnet gerade in Strömen.
- Es regnet junge Hunde.