Translation of "Ziyaret" in German

0.018 sec.

Examples of using "Ziyaret" in a sentence and their german translations:

- Tom'u ziyaret edeceğim.
- Tom'u ziyaret etmeye gidiyorum.

Ich beabsichtige, Tom zu besuchen.

Kyoto'yu ziyaret etmelisiniz.

- Du solltest Kyoto besuchen.
- Ihr solltet Kyoto besuchen.
- Sie sollten Kyoto besuchen.

Tom'u ziyaret etmeliyim.

Ich muss Tom besuchen.

Arkadaşlarımı ziyaret ediyorum.

Ich bin zu Besuch bei meinen Freunden.

Tom'u ziyaret edelim.

Lass uns Tom besuchen.

Boston'u ziyaret etti.

Sie besuchte Boston.

Tom'u ziyaret ettim.

Ich habe Tom besucht.

Tom ziyaret etti.

Tom kam vorbei.

Bizi ziyaret ettiler.

Sie besuchten uns.

Boston'u ziyaret ettim.

Ich besuchte Boston.

Müzeyi ziyaret etmedim.

- Ich besuchte das Museum nicht.
- Ich habe das Museum nicht besucht.

- Hastanede arkadaşımı ziyaret etmeliyim.
- Hastanedeki arkadaşımı ziyaret etmeliyim.

Ich muss meinen Freund im Krankenhaus besuchen.

- Doğduğum köyü ziyaret ettim.
- Doğduğu köyü ziyaret ettim.

Ich habe das Dorf besucht, in dem er geboren wurde.

- Sizi ziyaret etmek istiyorum.
- Seni ziyaret etmek istiyorum.

- Ich will dich besuchen.
- Ich will euch besuchen.
- Ich will Sie besuchen.

Ben Sloviansk'ı ziyaret ettim.

Ich war in Slowiansk.

Doktoru ziyaret etmekten korkma!

Fürchte dich nicht vor einem Arztbesuch!

Müzeyi ziyaret etmek faydalıdır.

Es ist lohnend, das Museum zu besuchen.

Parkı ziyaret etmedin mi?

Hast du den Park nicht besichtigt?

Onu yarın ziyaret edeceğim.

Ich werde morgen bei ihm vorbeischauen.

Sen yarın ziyaret edeceğim.

Ich werde dich morgen besuchen.

O kimseyi ziyaret etmedi.

- Sie hat niemanden besucht.
- Sie besuchte niemanden.

Çocuk anneannesini ziyaret eder.

Der Junge besucht seine Oma.

Bizi kim ziyaret edecek?

Wer besucht uns?

Ben Dan'ı ziyaret ettim.

Ich habe Dan besucht.

Ben Kyoto'yu ziyaret edeceğim.

Ich werde Kyoto besuchen.

Sizi yarın ziyaret edeceğim.

Ich werde Sie morgen besuchen.

O, amcasını ziyaret edecek.

Er wird seinen Onkel besuchen.

Papa Brezilya'yı ziyaret etti.

Der Papst hat Brasilien besucht.

Geçenlerde müzeyi ziyaret ettim.

Ich war neulich im Museum.

Hapishanede kocasını ziyaret etti.

Sie besuchte ihren Mann im Gefängnis.

Amcamı ziyaret etmeyi seviyorum.

Ich besuche gerne meinen Onkel.

Onu Almanya'da ziyaret ettim.

- Ich besuchte sie in Deutschland.
- Ich habe sie in Deutschland besucht.

Bizi yarın ziyaret edin.

Besuchen Sie uns doch morgen!

Kraliçe müzeyi ziyaret etti.

- Die Königin hat das Museum besucht.
- Die Königin besuchte das Museum.

Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.

Ich möchte Korea bereisen.

Yarın sizi ziyaret edeceğiz.

- Wir werden dich morgen besuchen.
- Morgen werden wir dich besuchen.

Tom'u yarın ziyaret edeceğiz.

Wir werden Tom morgen besuchen.

Boston'da Tom'u ziyaret ettim.

Ich besuchte Tom in Boston.

Kyoto ziyaret etmeye değer.

Kyoto ist einen Besuch wert.

Seni hapishanede ziyaret edeceğim.

Ich werde dir einen Besuch im Knast abstatten.

Büyükannemi hastanede ziyaret ediyorum.

Ich besuche gerade meine Großmutter im Krankenhaus.

Doğduğu köyü ziyaret ettim.

Ich habe das Dorf besucht, in dem er geboren wurde.

Tom, Mary'yi ziyaret etti.

Tom besuchte Maria.

Hastanede Tom'u ziyaret edeceğim.

Ich werde Tom im Krankenhaus besuchen.

Boston'da Tom'u ziyaret ediyordum.

Ich besuchte Tom in Boston.

Seni ziyaret edeceğim, John

Ich rufe dich an, John.

O, Boston'u ziyaret etti.

Er besuchte Boston.

Tom, Boston'u ziyaret etti.

Tom besuchte Boston.

Mary Boston'u ziyaret etti.

Maria besuchte Boston.

Boston'dayken Tom'u ziyaret ettim.

Als ich in Boston war, besuchte ich Tom.

Boston'u ziyaret etmek istiyorum.

Ich würde gerne Boston besuchen.

Sizi ziyaret etmek istiyorum.

Ich würde dich gerne besuchen.

Tom Avustralya'yı ziyaret etti.

Tom hat Australien besucht.

Biz Tom'u ziyaret ettik.

Wir haben Tom besucht.

Bizi ziyaret et lütfen!

Besuchen Sie uns bitte!

Tom'u ziyaret etmek istiyorum.

Ich will Tom besuchen.

Neden bazen ziyaret etmiyorsun?

Komm doch mal zu Besuch!

Geçenlerde onu ziyaret ettim.

- Ich habe ihn vor kurzem besucht.
- Ich habe ihn neulich besucht.

Tom sadece ziyaret yapıyor.

Tom ist nur zu Besuch.

Bugün Tom'u ziyaret edeceğim.

- Ich fahre heute Tom besuchen.
- Ich gehe heute Tom besuchen.

Hastanede onu ziyaret ettim.

Ich habe ihn im Krankenhaus besucht.

Facebook profilimi ziyaret edin.

Besuche mein Profil bei Facebook.

Ziyaret saatleri neredeyse bitti.

Die Besuchszeit ist fast vorbei.

Onları yakında ziyaret edeceğiz.

Wir werden sie bald besuchen.

Hangi ülkeleri ziyaret ettiniz?

- Welche Länder hast du besucht?
- Welche Länder habt ihr besucht?
- Welche Länder haben Sie besucht?

Dün Tony'yi ziyaret ettim.

Ich habe gestern Tony besucht.

Dün onu ziyaret ettim.

Gestern stattete ich ihm einen Besuch ab.

Sanırım onu ziyaret etmelisin.

Ich denke, dass du ihn besuchen solltest.

Beni yarın ziyaret edebilirsin.

Du kannst mich morgen besuchen.

Beni bazen ziyaret eder.

Er besucht mich manchmal.

Dün Tom'u ziyaret ettim.

- Ich besuchte gestern Tom.
- Gestern besuchte ich Tom.

Bizi ziyaret etmeye gel!

Kommt uns besuchen!

Tom'u yakında ziyaret edeceğim.

Ich werde Tom bald besuchen.

İspanya'yı ziyaret ettiler mi?

Haben sie Spanien besucht?

Ziyaret saatleri ne zaman?

Wann ist Besuchszeit?

Nara'yı tekrar ziyaret edersem, onu dört kez ziyaret etmiş olacağım.

- Wenn ich Nara noch ein weiteres Mal besuche, werde ich es insgesamt viermal besucht haben.
- Falls ich Nara erneut besuche, werde ich es viermal besucht haben.

- İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.

Ich habe viele Teile von England bereist.

- O asla onu ziyaret etmedi.
- O, onu hiç ziyaret etmedi.

- Sie hat ihn nie besucht.
- Sie hat ihn noch nie besucht.

- Her zaman Türkiye'yi ziyaret etmek istedim.
- Her zaman Türkiye'yi ziyaret etmek istemişimdir.
- Hep Türkiye'yi ziyaret etmek istemişimdir.

Ich wollte schon immer die Türkei besuchen.

- Tom artık Mary'yi asla ziyaret etmez.
- Tom artık Mary'yi ziyaret etmez.

Tom besucht Maria gar nicht mehr.

- Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
- Lucy bazen May'i ziyaret eder.

Manchmal besucht Lucy May.

- Önümüzdeki ay Bostan'daki amcamı ziyaret edeceğim.
- Önümüzdeki ay Bostan'daki dayımı ziyaret edeceğim.
- Önümüzdeki ay Bostan'daki eniştemi ziyaret edeceğim.

Ich werde nächsten Monat meinen Onkel in Boston besuchen.

Geçen hafta müzeyi ziyaret ettik.

Wir haben das Museum letzte Woche besucht.

O müzeyi ziyaret etmeye değer.

Dieses Museum ist einen Besuch wert.

Okinawa'yı ziyaret ettiğimizde kuşu gördük.

Als wir Okinawa besuchten, sahen wir den Vogel.

Doktor günaşırı onu ziyaret eder.

- Der Doktor besucht sie jeden zweiten Tag.
- Der Arzt kommt bei ihr alle zwei Tage auf Visite.

Zamanım olursa, müzeyi ziyaret ederim.

Wenn es die Zeit erlaubt, besuche ich das Museum.

Başka ülkeleri ziyaret edecek misiniz?