Translation of "Sİstem" in German

Bütün sistem bozuk.

Das ganze System ist gestört.

Sistem iyi çalışıyor.

Das System funktioniert gut.

Sistem doğrusal mıdır?

Ist das System linear?

çünkü sistem çökmüş olacak!

weil das System abstürzt!

Bu iyi bir sistem.

Das ist ein gutes System.

Sistem çalıştığı sürece ısıtmayı kapatamazsın.

Du kannst die Heizung nicht abdrehen, solange wie das System in Betrieb ist.

Sanırım bu harika bir sistem.

Ich denke, dies ist ein großartiges System.

Sistem neredeyse hiç güvenli değil.

Das System ist nicht besonders narrensicher.

Bu çok tehlikeli bir sistem.

Es ist ein sehr gefährliches System.

Soyutluk-ölçer dediğim bir sistem oluşturdum

Ich habe ein System namens "Abstakt-O-Meter" erfunden,

Tüm finansal sistem yakında çökecek mi?

Wird es bald zu einem Zusammenbruch des gesamten Finanzsystems kommen?

İnsançocuğu ayrımcılık yapmaz. Sistem ayrımcılık yapar.

Das Menschenkind macht keine Unterschiede. Das System macht Unterschiede.

Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.

Das System wird in nächster Zeit in Betrieb genommen.

Daha fazla kural mı? Daha fazla sistem mi?

Geht es um mehr Regeln? Geht es um Systeme?

TRT ve EBA TV öncülüğündebu sistem başlamış oldu

Dieses System begann mit der Führung von TRT und EBA TV.

Ve aynı zamanda da sistem her şeyi kaldırabiliyor

Gleichzeitig kann das System alles handhaben

Tom İngilizce öğrenme için yeni bir sistem geliştirdi.

Tom hat ein neues System zum Englischlernen entwickelt.

Bu sistem nihayetinde erkler ayrılığını öyle oturtmuştu ki sistemde

Es war ein System, das schließlich so viele Checks and Balances erlangte, dass Veränderungen

Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.

In einem geschlossenen System bleibt die Summe aller darin enthaltenen Energien immer gleich.

Sistem mühendisleri ayrılmaya devam ederse, şirketin rekabet üstünlüğü aşınmış olacak.

Der Unternehmens-Wettbewerbsvorteil wird ausgehöhlt, wenn die System-Ingenieure ihre Kündigungen fortsetzen.

Bu sistem Rus köylü hayatında gelecek 200 yıl boyunca sürecek bir sistemdi.

Es war ein System das Russlands Bauernleben für 200 Jahre dominierte.

Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.

Sprachen, die einander in einem traditionellen System nie begegnen würden, können in Tatoeba verbunden werden.

Harika bir adam tarafından icat edilen bir sistem küçük olanlar tarafından savunulabilir.

Das System, das ein großer Mann erfunden hat, können kleine verteidigen.

Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.

- Blinde Menschen lesen durch Berühren, dabei benutzen sie ein System von erhabenen Punkten, das Brailleschrift genannt wird.
- Blinde Menschen lesen durch Berühren, indem sie ein System von erhabenen Punkten namens Brailleschrift benutzen.