Translation of "Nazikçe" in German

0.004 sec.

Examples of using "Nazikçe" in a sentence and their german translations:

Nazikçe beni itti.

Er stubste mich sanft an.

Beni nazikçe istasyona götürdü.

Er fuhr mich freundlicherweise zum Bahnhof.

O bana nazikçe güler.

Er lächelt mir freundlich zu.

Tom nazikçe Mary'yi dürttü.

Tom knuffte Maria leicht.

Tom Mary'yi nazikçe öptü.

Tom küsste Maria sanft.

Ama çok nazikçe hareket etmeliyiz.

aber wir bewegen uns sehr vorsichtig.

Sonra nazikçe onu serbest bırakabiliriz.

Und jetzt können wir sie vorsichtig loslassen.

O, nazikçe bana yolu gösterdi.

Sie zeigte mir freundlicherweise den Weg.

- Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe salladı.
- Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe sarstı.

Tom rüttelte Maria behutsam wach.

- Tom nazikçe konuştu.
- Tom kibarca konuştu.

Tom sprach sanft.

Ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.

und er hat diese tolle Methode, sie mit seinen Saugnäpfen aufzuheben und sie vorsichtig aus der Höhle zu werfen.

O nazikçe onun elini kaldırdı ve onu öptü.

Er hob sanft ihre Hand empor und küsste dieselbe.

Önemli olan, alttan kaldırıp nazikçe tutmak, böylece toprak dağılmaz.

Man muss sie von unten hochdrücken. Und vorsichtig bewegen, damit die Erdscholle nicht zerbricht.

Çoğu zaman bu tarantulaları hareket ettirmenin yolu nazikçe üzerine doğru üflemektir.

Oftmals kann man eine Vogelspinne dazu bringen, sich zu bewegen, indem man sie sanft anpustet.