Translation of "Gösterdi" in Chinese

0.010 sec.

Examples of using "Gösterdi" in a sentence and their chinese translations:

Mary mektubu bana gösterdi.

瑪麗給我看了這封信。

Tom plana ilgi gösterdi.

湯姆對這個計劃有興趣。

Sonunda gerçek yüzünü gösterdi.

他終於露出馬腳了。

O kısaca gerekçelerini gösterdi.

他简单地阐述了他的理由。

Bana fotoğraf albümünü gösterdi.

他給我看了他的影集。

Bize annesinin resmini gösterdi.

他给我们看他母亲的照片。

O, bana odasını gösterdi.

- 她让我看到了她的房间。
- 她把她的房间指给我看了。

Bana onun resmini gösterdi.

他給我看了她的照片。

O, bana albümünü gösterdi.

她給我看她的相簿。

O ona fotoğrafı gösterdi.

她把照片给他看。

O, ona koltuğunu gösterdi.

她領他到他的座位上。

O, konuğa bebeğini gösterdi.

她给客人看了她的宝宝。

O bana albümünü gösterdi.

他给我看了他的影集。

Kırmızı bayrak tehlikenin varlığını gösterdi.

红旗代表存在危险。

Herkes tutukluya karşı sempati gösterdi.

每个人都对囚犯表示同情。

O, bana fotoğrafını gizlice gösterdi.

- 他给我偷偷地展示了她的照片。
- 他偷偷地给我看了她的照片。

O, sana resmi gösterdi mi?

她給你看過照片了嗎?

Carl bana altın madalya gösterdi.

Carl 給我看了那金牌。

Tom bize yeni arabasını gösterdi.

湯姆給我們看他的新車。

Tom bir ilgi gösterdi mi?

汤姆感兴趣吗?

Bize annesinin bir resmini gösterdi.

他给我们看他母亲的照片。

Damon bana pul albümünü gösterdi.

戴蒙給我看了他的郵票冊。

O, gizlice bana onun resmini gösterdi.

他偷偷地给我看了她的照片。

O, bize güzel bir şapka gösterdi.

她給我們看了一頂漂亮的帽子。

- O, planla ilgilendi.
- Plana ilgi gösterdi.

他對這個計劃表示了興趣。

O beni hastaneye götürme nezaketini gösterdi.

他好心地把我送到医院。

Tom ona Noel Baba'dan gelen mektubu gösterdi.

汤姆给她看了圣诞老人寄来的信。

O, yeni oyununun el yazmasını bana gösterdi.

他给我看了他最新剧的底稿。

Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.

DNA检测表明,他是无辜的。

O bana annesinin bir kız öğrenci olarak resmini gösterdi.

她給我看了一張她母親學生時代的照片。

- Karısını memnun etmek için elinden geleni yaptı.
- Karısını memnun etmek için her türlü çabayı gösterdi.

他竭尽全力地讨好他老婆。